Kenan Evren ve fırıldaklar

Siyasette Zübükler, medya’da Fırıldaklar bu ülkenin her zaman önemli sorunu, çamuru oldular.

Kenan Evren ve 12 Eylül faşizmi hakkında çok yazı yazıldı. Söylenmesi gereken hemen her şey söylendi. Yinelemeye gerek yok.

Darbecinin ölümü ile birlikte benim merak ettiğim ise, Evren dönemi ve bugüne uzanan süreçte hep fırıldak olanların ne yazacağı idi.

Bunların başında tabii ki Oral Çalışlar adlı şahıs geliyor.

Önce düşündüm tam da kendini unutturmuşken bu konuda yazmaz diye.

Bir gerekçe de bulurdu.”Hastaydım, birkaç gündür griptim, ishaldim, oram buram ağrıyordu, yazamadım” der diye düşündüm.

Yok, yok duramadı, yazdı, Radikal’deki köşesinde. (11 mayıs)

Yazısında diyor ki; “Şurası gerçektir ki Kenan Evren bir darbeciydi. Aldığı eğitim, dayandığı temel felsefe, temel ideolojik yaklaşımı Laikliğe dayanıyor”

Yani Laik olduğu için darbe yapmış.

Devam ediyor; “Kenan Evren ve 12 Eylül rejiminin temel ideolojik malzemesi, askeri cunta için yorumlanmış Atatürkçülüktü. Laiklik ve dini gericilikle mücadele söylemi Atatürkçülüğün her zaman en temel dayanağı olmuştur.”

Bunu kim söylüyor, 12 Eylül’ün Atatürkçüsü Oral.

Ayrıca bunları yazan Oral, Darbeci Evren’in nesiydi?

Belgelerle, kendi yazısıyla sabittir ki, bu şahıs,12 Eylül darbesinin medya ayağı idi.

Yalnız değildi elbette. Ama bu arkadaş onların içinde en cesuru idi. Bilmeyenler bilmeli.

12 Eylül darbesi bazı gazeteleri kapatmıştı. Oral da kapatılan gazetelerden Aydınlık gazetesinin Genel Yayın Yönetmeniydi.

Gazetenin açılması, yayınına devam etmesi için İstanbul sıkıyönetim komutanlığına ve Milli Güvenlik Konseyi (MGK) Başkanı Kenan Evren’e  darbeden 1 hafta sonra yani 18 Eylül 1980 tarihinde Gazetenin antetli kağıdıyla, altına kendi adını da yazarak 3 sayfalık mektup yazıp gönderir. Bu mektubu da haber yapılsın diye basına  dağıtırlar.

Bu ibretlik mektubun tam metnini (orjinalini), “Hoşana’nın Son Sözü”  adlı kitabımda yayınladım.(Sh.245)

“Atatürkçü” Oral, bu mektubunda, Kenan Evren’e diyor ki, “biz gazete olarak en büyük devrimci Atatürk’ün devrimci mirasının en önde savunucusuyuz.İstiklal Marşımıza karşı yapılan saygısızlığa karşı basında en kararlı  tutum alan gazeteyiz.”

Devam ediyor, 12 Eylül’ün Kemalisti Oral; “gazetemiz MGK’nın ilan ettiği amaçların gerçekleşmesine, basın alanında destek olmak için hayatını dahi feda etmeye hazır olduğunu kanıtlamıştır.”

Bu adamın, hayatını dahi feda etmeye hazır olduğu MGK kararları ki, Türkiye’yi cehenneme çeviren, idamların, işkencelerde öldürülenlerin, sakat kalanların, faili meçhullerin yaşandığı, siyasi partilerin devrimci sendikaların, örgütlerin kapatılmasını öngören kararlardır.

Bu kararlar için hayatını dahi feda etmeye hazırlarmış.

Bu kararların ölümüne savunucusu, en büyük devrimci Atatürk’ün izinde olan bu vatandaş, Evren’in öldüğü günün ertesinde, Darbeci, falan, filan diye yazıyor.

Sus bari sus. Seni bilen var, bilmeyen var.

Önce Evren’ci, Sonra Özal’cı, Şimdi RTE’ci medyada yer alan bu ve bunun gibi fırıldakların, dün dündür, bugün bugündür’cülerin, her dönemin adamı  gazetecilerin sayısı ne  yazık ki ülkemizde bir hayli fazla.

Ancak tarih de affetmiyor.

20 yıl sonra 35 yıl sonra da olsa yazdıkları mektupları çıkarıp ortaya döküyor.

Elbette bu kişi yalnız değil. Daha Barlaslar var, daha Nazlı’lar var.

Bir de bu büyüklerinin izinde giden yeni yetmeler var.

Tarih de boş durmuyor.

Tarih Evreni de, onun yazıcı kadrosunu da, O’nun mirasçısı bugünkü diktatörleri de kayda geçiyor.

Yazılanlar içinde en iyi başlık ta şuydu, “Evren öldü, düşüncesi iktidarda”