İtirafçı Bülent Arınç

13 yıl boyunca iktidarda en yetkili yöneticilerin çekirdek kadrosunda ol.

Aldığınız kararlarla ülkeyi iç savaş koşullarına kadar getir.

Yolsuzluklara bulaş,devlet hazinesini ve kadrolarını, arazilerini yağmala, yargıyı, medyayı iktidara bağla.

Sonra da işler çıkmaza girince, toplumda suçluları arayan sesleri yükselmeye başlayınca, kenara çekil, kuzu postuna gir. Oh ne alâ.

Konumuz Bülent Arınç.

Hükümet sözcüsü, Bakan, Başbakan yardımcısı, TBMM Başkanı.

Ülke duman olmuş, fiilen Ortadoğu savaşının içine sokulmuş, komşusuna savaş açmış, ülke içinde cinayetsiz, şehitsiz, sivillerin, kadınların, çocukların katledilmesinin yaşanmadığı gün yok. Güneydoğu illerinde halk evlerini, mahallelerini terketmek, kaçmak zorunda bırakılmış .

Kitlesel ölümlere yol açan bombalamaların, toplu cinayetlerin suçlusu, yargılananı yok.

Beyefendi sudan çıkmış ak kaşık.Bu işlerde hiç sorumluluğu, rolü yok!

Milletvekili yapılmadı, bakan olamadı, altından koltuğu alındı ya buna çok alınmış, küsmüş. Belli etmiyor.

Birlikte görev yaptığı hükümet üyelerine, Cumhurbaşkanına alçak sesle gönderme yapıyor.

Televizyon kanalında günah çıkarma numaralarına giriyor. Yapılan bazı hatalardan söz ediyor.

Örneğin gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklu yargılanması yanlışmış.

Evet yanlış da, bunu söylemek sana düşmez. Sen bu konularda hiiç inandırıcı olamazsın.

Örneğin, Bakan olduğunuz zaman Ahmet Şık, Nedim Şener de dahil cezaevindeki gazeteci sayısı 105 olduğunda, Başbakan'ın RTE ile ses sese verip, "Türkiye'de cezaevinde gazeteci yok. Onlar terör suçuyla yargılanıyorlar, onlar terörist. Çoğunun Sarı basın kartı bile yok. Suç işleyen gazeteci yargılanamaz diye bir kural yok..." diye demeçler veren siz değil miydiniz?

Bu Bülent Arınç denilen zat, Basından sorumlu bakan olduğunda danışmanını Anadolu Ajansı Genel Müdürü yaptı. Bu Ajansta çalışanlar on yıllardır Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) üyesiydiler, toplu sözleşmeleri vardı.

Bu bakan ve getirdiği genel müdür A.A. çalışanları üzerinde terör estirdi. Çalışanlar TGS'den istifaya zorlandılar.İstifa etmeyenlerin ya işlerine son verildi ya da başka illere sürgün edildi.

Burada iktidar, Medya-iş  adıyla yeni bir sendika kurdu. Hemen hükümetin yan kuruluşu durumundaki Hak-İş'e üye yapıldı. TGS çökertildi.

Tüm bunlar Arınç'ın bilgisi, emri altında yapıldı.

Arınç'ın bugün şikayet etme numarasına giriştiği hukuksuzluk kendisinin yetkili olduğu dönemde yaşama geçirildi.

HSYK, Danıştay, Yargıtay yönetimlerinin iktidarın emrine teslim edildiği günlerdeki demeci unutulmadı.Yüksek yargı kurumlarının tepesine hükümete bağlı isimler atandığında Arınç, "ne yapalım Allah verdikçe veriyor. Arkadaşlarımız yargıda önemli görevlere geliyor" demişti.

Terörle Mücadele Yasası 2006 yılında daha da ağırlaştırıldığında iktitarda siz vardınız.Bu anti demokratik yasaya, "evet" diye el kaldırdınız.Gazeteciler , yazarlar, yazıları nedeniyle  terör örgütü propagandası suçundan mahkeme  koridorlarına taşındığında bundan rahatsız olmadınız.

Arınç, Ankara B.Şehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile Milletvekilliği adaylarının belirlenmesi sürecinde ters düşünce, bu kişinin Ankara'yı parsel parsel sattığını söylemiş sonra RTE'den fırça yiyince kenara çekildi, sustu.

Şimdi kalkmış, ortak olduğu suçlardan sıyrılmaya, kendini aklamaya, itirafçı olup, örgütü ele verme pozisyonuna giriyor.

"TV programında bildiğim, bizzat şahit olduğum olayların çok küçük bir bölümünü anlattım" diyor.

Anlat, anlat, büyük bölümünü de anlat görelim.

"17-25 aralık" diye simgelenen suç üstü olayında, devlet hazinesi soyulduğunda, milyon dolarlar ve TL'ler evlerde, ayakkabı kutularında çıktığında neden sustunuz,neden "bu  olay hükümete darbedir" dediniz.

Ülkeyi iç savaşa sokan, hukuk, anayasa tanımayan bir iktidarın, yönetimin suç ortaklarının yakın bir gelecekte olası bir yargılamada sanık olmamak için yapılan numaralardır bunlar.

Sizler ki, 1970'lerde, komünizmle mücadele derneğinin üyeleri olarak, kanlı pazar cinayetlerinin, Sivas, Çorum, K.Maraş, Madımak  katliamlarının yaratıcılarının yol arkadaşlarısınız.

Bugün ülkeyi cehenneme çeviren ekip olarak, hepiniz oradaydınız.Bu  suçlarda hepiniz suç ortağısınız.

Bu konuşmalar, günah çıkarmalar  için çok geç kaldınız, çok.