Bu arkadaşı kimse anlamadı. Aylar önce bir şeyler söylemeye çalıştı. Ancak anlamadılar “Milyonları evde tutamıyorum” dedi.
Bir şeyler anlatmaya çalıştı.
“Bu kadar milyon doları, Euro’yu evde tutamayız” diye kıvrandı. Ancak kendisini taş kafalılara anlatamadı.
Sonunda ne oldu? Onun işaret ettiği tehlike ortaya çıkmadı mı?
Devlet adamlarında olması gereken ileri görüşlülüktü, geleceği doğru okumaktı bu.
Haklı olarak şimdi meydanlarda bağırıyor.
“Vali’lerimi, Bakan’larımı yedirmem” den sonra şimdi, “Halk bankasını yedirmem” diyor.
“Başkasına yedirmeyiz, biz yiyeceğiz” meselesi.
Burada, halkın kafasında yanıt bulamadığı bir soru kaldı.
“Ben konuşursam yer yerinden oynar!” dedi. Herkes bekledi yer yerinden oynasın diye. Ancak nedense orada durdu, kaldı.
Iı-ıhh, konuşmuyor.
Boş ver, bence de konuşma, yer yerinden oynamasın. İşin ucu beklenmedik yerlere gidecek .
Bu işin Bilal’i var. Gemicik alımları, metro, Marmaray, bilmem ne ihaleleri var. Alınan, satılan gazete, televizyonlar var.
Baksanıza Halk Bankası Genel Müdürü daha ilk günden ötmeye başladı bile.
Yatak odasında suçüstü yakalanan paralarla ilgili olarak, “İmam Hatip okulu yaptıracaktım” diyor. Bu okullar kara para aklama yerleri olarak mı kullanılıyor?
Biraz daha sıksanız, kendini kurtarmak için, ”Bilal’in gemiciklerine harcadım” derse ne olacak?
Onun için, bildiklerinizi açıklamayın, yer de yerinden oynamasın. İş kötü yerlere gidiyor.
Muhterem, hem “ey utanmaz çeteler” diyor hem de suçladığı bu çetelerle işbirliği yaptığını ağzından kaçırıyor “Ne istediyseniz vermedik mi?” diyor.
Bu çetelere her istediklerini vermiş.
Suç ortaklığı, çete ortaklığı değil mi bu?
Bulunan hazinenin, yapılan soygunda elde edilen paraların bölüşümünde ortaya çıkan sorun var. Soygun yapanlar birbirlerini ihbar ediyor.
Yakalanan, evlerde saklanan, rüşvet olarak dağıtılan, kayıt dışı eurolar, dolarlar var.
“Bu kısmı konuşmayalım” diyorlar.
Bekir ve Bülent Beyler komikliklerine devam ediyorlar.
Polis hırsızı yakalamaya giderken kendilerine neden haber vermediğine kızıyorlar. Sabahın saat beşinde insanların kapısına gidilmesinden şikayet ediyorlar.”Bunlar çağrılsa gitmeyecek kişiler mi?” diye soruyorlar.
Bu sözlerin yüzsüzlük olduğunu çok kişi yazdı zaten. Türkan Saylan, İlhan Selçuk örneklerini verdiler.
Şimdilerde kötü niyetli bazı kişiler fısıltı gazetesinden asılsız dedikodu peşindeler.
Bilal adlı delikanlının para sayma makinasını ütü’ye, ayakkabı kutularını da Jartiyer kutusuna dönüştürmeye çalıştığı yalanını yayıyorlar.
Bu çok ayıp. Zaten teknik olarak da mümkün değil.
En doğrusunu da Nagehan adlı hükümetin konuşmacısı ve yazıcısı söyledi.”Keşke Bakanların alacağı rüşvet minimuma indirilebilse.”
Bu haklı bir dilek.
Bakanların, çocuklarının ve yakınlarının alacakların rüşvete bir sınır, bir tavan konulsun. Bir bakan, öbüründen daha fazla götürmesin malı.
Her şeyin sahteciliği yutturulur da, “sahte demokratlık” tutmuyor, sırıtıyor.
Operasyondan niye Bakanların haberi yokmuş?
1 bidon benzin kaçakçılığı yapıyor diye Uludere’yi bombala, 30’ dan fazla köylü genci yok et.Milyon dolarları evinde, kucağında suçüstü yakaladığın bilmem ne, bilmem kimin çocuklarını aklamaya, paklamaya uğraş. Bu operasyonun hükümeti yıkmaya yönelik olduğunu söyle.
Uludere operasyonu bakanlara hatta başbakana bildirildi de ne oldu? Savaş uçağı gönderildi, bombalandı.
Haber verilsin de bakanların çocuklarının evleri mi bombalansaydı?
Uzaklardaki Vaiz’in de keyfi gıcır şu sıralar. İki elini birden masaya vurup konuşuyor.
Tatar Ramazan rolünde.
Özetin özeti sahtekarlık, yüzsüzlük, iki yüzlülük tüm yönetim kademelerinde bombe veriyor.
Konuyla ilgisi yok ama aklıma geldi.
Sokağa çıkmakta, halk arasında dolaşmakta zorlanan iktidar temsilcileri var. Antalya’daki doktorlar, “yüz nakli” konusunda bayağı iyiler. Çok başarılı yüz nakli ameliyatları televizyonlarda açıklandı.
Yüzünü değiştirmek isteyen yöneticiler olursa, haberimiz olsun, orada tanıdıklarımız var.
ALIRIM- SATARIM
- Atı kızım için alıyorum.
- Gemi(cik)leri oğlum için alıyorum.
- Milyon dolarları bakanlarım ve çocukları için alıyorum.
- Altınları Banka Genel Müdürüm için alıyorum.
- Suudi Arabistan Kralının altın, pırlanta mücevheratlarını kimin için aldığımı söylemem.Onlar çok özel.
Sana oy verenler için bir şey yok mu?
- Onlara Türban verdim, yeter.