Seçimleri kim kazandı derseniz, elbetteki en kestirme cümle ile özetlemek gerekirse, devlet terörü kazandı.
Kabataş yalancıları kazandı.
Gazete, Televizyon bürolarını örneğin Hürriyet’i, Bugün’ü, DİHA’yı , Nokta dergisini basanlar, gazeteci dövenler, tutuklayanlar, içeri atanlar kazandı.
Seçimi, Barış için yollara düşen halkın üzerine bomba atan katliamcılar, gençleri sokaklarda katledenler,canlı bombacılar kazandı, şimdilik.
Genelde bölgede, özelde Suriye’de savaşı besleyenler, savaş suçluları kazandı.
Beyaz Toros’cular, resmi üniformalarla solcuların evlerini basıp yargısız infaz yapanlar kazandı, şimdilik.
Hırsızlar, rüşvetçiler, devlet hazinesini yani halkın paralarını ve kamu arazilerini yağmalayanlar kazandı.
Hem 7 haziran hem 1 kasım seçimlerinde görülen bir başka sonuç da, kimilerinin umut bağladığı, cemaat adı verilen, hükümetin devrik ortağı çetenin, seçmen tabanında hiçbir kıymeti harbiyesinin olmadığıdır.
Her dönemde ikiyüzlü politika izleyen bu grubun tek amacı, hangi parti iktidarda olursa olsun devlet kadrolarına yandaşlarını yerleştirmek, gerektiğinde kendilerini gizlemek, iktidar nimetlerinden yararlanmaktır.
Seçimlerden sonra izleyeceğimiz bir başka konu, Abdullah Gül, Bülent Arınç gibi komünizmle mücadele derneklerinden gelen azılı sol düşmanlarının her zaman olduğu gibi karnından konuşmaya devam edecekleridir.
AKP’nin bu seçimlerde tek başına iktidar olamayacağı ihtimali üzerine, RTE’yi eleştirir gibi yapan,”başka parti kurarız ha! “ diye cümleler kuran bu ekip, bu sonuçlardan sonra artık yeniden RTE’ye, iktidara sıkı sıkıya sarılıp, devletten nemalanmayı sürdüreceklerdir.
Bu seçimlerde RTE’nin, dolayısıyla iktidarın bir başka açık destekçisinin de Avrupa birliği olduğunu not etmek gerekir.
Bu ülkenin gidişatı üzerine eleştirilerin yer aldığı, seçim öncesi açıklanması gereken AB ilerleme raporu seçim sınrasına ertelendi. RTE’ye uluslar arası destek ihmal edilmedi.
Yeni süreçte önümüze sürülecek ana gündem maddesinin, yeni anayasa, yani Başkanlık sistemi olacağı, bu konunun daha şımarık bir şekilde ortaya konulacağı açık.
Seçimleri devlet törörü kazandı.
Savaş yanlıları, hırsızlıkları, yolsuzlukları belgelenenler, yargıyı, bir kısım medyayı,Türk-iş, Hak- iş gibi kimi işçi örgütlerini kendilerine bağlı hale getirenler kazandı.
Ama şimdilik.
Bağımsızlık, demokrasi, emek mücadelesi bitmez, bitmeyecektir.
Bu ülkede, sosyalistler, devrimciler geçmişte de çok kötü günler gördü, seçim yenilgileri yaşadı, çok kayıplar verdi, veriyor.Ancak her zaman, her koşulda direndi.
Baskıya, haksızlığa, hukuksuzluğa, faşizme karşı mücadele hiç durmadı.
Nazım Hikmetin yıllar önce söylediği gibi;
Safları sıklaştırın çocuklar.
Bu kavga faşizme karşı,
Bu kavga hürriyet kavgasıdır.
Ve de sonunda kazanacak olan bağımsızlık, demokrasi, emek mücadelesidir.
Yeter ki kararmasın, sol memenin alındaki cevahir.
Bu daha başlangıç, Mücadeleye devam.