Al sana dindar nesil

Şu sözler eski başbakan, yeni Cumhurbaşkanı zat’a ait: ” Dindar nesil yetiştireceğiz.Terörist yetiştirmediği için mi imam hatip okullarını kapattınız?”
“Demokrat nesil” demiyor. “Dindar nesil” istiyor.

Devlet okullarının yaygın şekilde imam hatipleştirildiği, öğrencilerin ve ailelerinin karşı çıkmasına rağmen zorla bu okullara kayıtlarının yapıldığı bir süreç dayatıldı.

Ardından şimdi ortaokul ve liselerde öğrencilere başlarını örtme serbestisi getirildi.

Bakanlar Kurulu kararını Bülent Arınç uhrevi ses tonuyla (hayret ağlamadan) açıkladı. Değiştirilen söz konusu yönetmelik, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmi ve özel tüm okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin kıyafetlerini düzenliyor.

Yeni Başbakan da kararı savunurken, zaferden çıkmış komutan edasıyla, “herkes inancını serbestçe yaşasın, isteyen başını kapatır isteyen kapatmaz” dedi.
Aynı Başbakan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, zorunlu Din Derslerine karşı çıkan kararını değerlendirirken, “herkes inancını serbestçe yaşasın, isteyen din dersini alır, istemeyen almaz” demedi, diyemiyor.

Başbakan’a hatırlatmak gerek Zorunlu din derslerini Anayasaya koyan Darbeci Faşist General Kenan Evren’dir.

Demek ki, darbeci paşanın izinden, peşinden gitmek sizi utandırmıyor. Demek bununla övünüyorsunuz.

Hem 82 anayasasından şikayet edip, hem bu anayasadan (YÖK örneğinde de olduğu gibi) zorunlu din derslerinin kalmasını savunarak halkı aldatmış olmuyor musunuz?

“Dindar nesil” hedefi için döşenen önemli taşlar bunlar.

Her okula mescit açılması kararı da hemen yürürlüğe sokuldu.

Pekii, mescit açılan okullarda Aleviler için Cemevi, gayri Müslimler varsa kilise ihtiyacını karşılayacak ibadet yeri neden açmıyorsunuz?

CHP Milletvekili Hüseyin Aygün “TBMM’de Cami var, Cemevi de yapılsın” deyince TBMM Başkanı hemen Diyanetten fetva alıp karşı çıkmadı mı?

Elbette okullarda ne cami, mescit ne cemevi, ne kilise olmaz, olamaz.

Okullarda ibadethanenin ne işi var?

Okullar dini kurumlar, dini mabetler, ibadet yerleri değildir. İnançların yaşandığı yerler değildir. Hele Laik bir düzenden söz edilecekse.

Demokrat değil, Dindar nesil yetiştirecekler ya.

Demokrasi onlar için bir istasyonda inilecek tramvay ya. O istasyona da geldiler galiba.

Ara sıra geveledikleri Avrupa Birliği üyeliği girişimi de zaten politik kazanç kapısıydı. Konjonktürel olarak uluslar arası destek sağlama aracı olarak kullanıldı. Artık buna da pek ihtiyaç duymuyorlar.

Bir ara “Şanghay Beşlisi” diye gevelediler. Şimdi İslam dünyası liderliği.

Ancak ona izin verilmedi. İSİD o liderliği bunlara bırakmaya niyetli değil.

Dindar nesil, dindar gençlik, dindar eğitim, dindar yargı, dindar sendika, dindar medya. Sonunda dindar devlet.

Bu sevdadan vazgeçin demenin yararı, anlamı yok. Çok da denildi. Çünkü “Güç”ün verdiği şımarıklık bunları yaptırıyor.

PKK’ya karşı diyerek Hizbullah’ı kuran, besleyenin bu iktidar olduğu biliniyor.İlk örgütlenmesini, öncülüğünü de iktidarın Diyarbakır Milletvekili olan İçişleri Bakanının yaptığı da artık sır değil.

Müslümanlık adına, İslam adına domuz bağıyla, mezar evlerle, canlı bombalarla Orta Doğuda toplu cinayetler işleyip insanları yok edenler unutulmadı.
Taliban örgütünde, Müslüman Kardeşler’de, El kaide’de, şimdi de İŞİD’de kafa kesenler hep dünün ve bugünün “dindar nesilleri” değil mi?

Bu örgütlerde dün ve bugün kamplarda eğitilen, cinayetlerde tetikçilik yapan Türkiye’li “Müslüman” gençler kimin eseri? Hangi nesil’in cihatçıları.

Bir de çok bilmiş ülke yöneticileri, “islamla terör, islamla cinayetler” yan yana ifade edilemez “ diye nutuk atıyorlar.

Şimdi aynı cümleleri İŞİD için kullanıyorlar. İŞİD’in İslam’la ilgisi yokmuş.

Neyle ilgisi var?

Hristiyanlıkla mı, Alevi’likle mi, Marksist’likle mi, Ateistlik’le mi?

Neyle ilgisi var?

Ortaya soruyorum, üzerine alınan yanıtlasın.

İslamiyet adına terör uygulayan İŞİD ve diğer İslami örgütler ne adına, kim adına cihad ilan edip toplu cinayetlere, kafa kesmelere, mezar evler inşa etmeye girişiyorlar?

Kim bunlara silah, para, yaralısına hastane sağlıyor?

“Bunu bilemeyiz” diyorsunuz değil mi?

Biliyorsunuz, biliyorsunuz, bizler de biliyoruz, herkes biliyor.

Hepiniz işte o “Dindar nesil”siniz,

Hepiniz cinayete ortaksınız,

Hepiniz İŞİD’cisiniz,

Hepiniz demokrasi ve insanlık düşmanısınız.