'Pandemi esnasında en büyük kayıplar bakımevlerinde yaşandı. Yaşlılar adeta buralarda ölüme terk edildiler. Ne bakımevi çalışanları için ne de yaşlılar için önlemler alındı. Birçok kez solunum makinelerinin yaşlılardan söküldüğüne tanıklık edildi.'

Koronavirüs düzenin yaşlılar sorununu çözemeyeceğini gösterdi

Pandemi düzenin bütün acımasızlığını, birikmiş bütün sorun ve bozukluklarını abartılı bir şekilde yüzümüze vurdu.

İspanya’da yaşlı insanlar bakımevlerinde salgın esnasında terk edildikleri için yataklarında ölü bulundu. Pandemi esnasında en büyük kayıplar bakımevlerinde yaşandı.

Yaşlılar adeta buralarda ölüme terk edildiler. Ne bakımevi çalışanları için ne de yaşlılar için önlemler alındı.

Birçok kez solunum makinelerinin yaşlılardan söküldüğüne tanıklık edildi.

ABD’de 15 bin 600 yaşlı bakım evinde 1,3 milyon kişinin kaldığı söyleniyor. NewYork gibi salgının hızla ilerlediği kentlerde bakımevleri bir toplu mezara döndü.

Düzenin yaşamasına izin verdiği ve yeri gelince kullandığı ayrımcı, faşizan düşünceler havada uçuştu. Dünyanın yaşlı nüfustan kurtulması için pandemiyi fırsat gören alçaklar ortaya çıktı.

Ama en açık sözlüsü Teksas Vali Yardımcısıydı. ABD ekonomisinin işlemesi gerektiği ve yaşlıların kendisini bunun için feda edeceğini söyledi.

Tercüme edersek; Vali Yardımcısı Amerikan tekelleri için zamanında çalışıp sömürülmüş emekli işçilerin topluca ölmelerinin tekellerin çıkarlarından daha önemli olmadığını ilan etti.

Adama kızmanın âlemi yok, zaten kapitalist devletlerin yaptığını açık açık söylemek suçu!

Aşağıdaki grafik dünya yaşlı nüfusunun artışı konusunda fikir veriyor. Dünya nüfusunun 65 yaş üstü kısmı hızla artış eğilimi gösteriyor. Bugün Avrupa ortalaması %20 civarında. Kırsal kesimin erimesi ve kentlerin büyümesi ile yaşlı nüfusun oranının artması birlikte gidiyor.

İşçi sınıfının kentlere yığıldığı, piyasa ve ücretli emek koşullarında yaşlılar toplumun geleneksel desteğinden yoksun kalıyorlar. Türkiye’de yaşlıların %20’ye yakın kısmı tek başına yaşamak zorunda kalıyor. Yaşlılık bir sosyal yalıtılmışlığa dönüşüyor.

Bakımevleri ise dünyada çoğu kez piyasaya ve zincir şirketlere bırakılmış durumda.

Ayrıca emekçi sınıfların yaşlıları yoksullar. Emekli maaşları varsa, yetmiyor ve iş bulabilirlerse çalışmak zorunda kalıyorlar. Japonya’da bugün 70-80 yaş aralığında çalışanları görmek şaşırtıcı değil.

Şirketler ise yaşlı düşmanı, tazminat haklarından kurtulmak için belli bir yaşa gelenleri taciz etmeye başlıyorlar ve emekliliğe sevk ediyorlar.

Kapitalizmin yaşlılar için yapabileceği bir şey yok, onları sadece yük olarak gördükleri pandemi ile çok daha iyi anlaşıldı. Yunanistan’ın 2008 sonrası yaşadığı borç krizinde ilk gözden çıkarılanlar emekliler olmuştu örneğin.

Bilim ve Aydınlanma Akademisi’nin Sosyalist Gelecek ve Planlama Sempozyumu Bahar Çalıştayı bu hafta başladı. Yaşlılık dâhil bütün sorunların sosyalizmde nasıl ele alınacağını konuşacağız.

Sosyalist bir iktidarın ilk günlerden itibaren emekçi sınıfların yaşlı kesimlerine ilişkin hızlı iyileşmeler sağlayacağı çok açık:

Bakımevlerinin kamulaştırılması ve niteliğinin arttırılması.

Emeklilikte mesleki yıpranmanın gözetilmesi.

Birinci basamak sağlık hizmetleri örgütlenirken yaşlı nüfusun gereksinimlerinin gözetilmesi vb.

Ancak sosyalizm için bunlar yetecek mi?

21. yüzyılda beklediğimiz sosyalizm dalgasının çok hızlı olgunlaşacak olanaklara sahip olacağını tahmin ediyoruz.

Yabancılaşmış emeğin son bulması, çalışmanın zevkli ve gönüllü bir hâl alması geçen yüzyıla göre daha çabuk ulaşılacak hedefler haline gelecek.

Üretim birimlerinin kolektif ortamında, yeni emek tarzının emekliliği bildiğimiz anlamda ortadan kaldıracağını ve yaşa bağlı olarak alınan sorumluluk ve görevlerin niteliğinin değişeceğini ileri sürebiliriz.

İnsanlar yaşlandıkça üretim biriminden dışlanmayacaklar, daha yönetsel, daha felsefi, çocuk ve gençlerin eğitimi gibi işlere sahip oldukları deneyimle devam edecekler.

Yaşamlarının sonuna kadar toplum onlara zihinsel yeteneklerini koruyarak üretkenliklerini koruma şansı verecek.

Bir şu yaşadığımız kâbusa bakın, bir de sosyalizmin ufkuna.