Birleşik Haziran Hareketi (BHH) Kadıköy Meclisi, 27-28 Aralık'ta Ankara'da toplanacak olan BHH Türkiye Meclisi toplantısına katılacak temsilcilerin seçimi ve BHH'nin önünde duran siyasal gündemlerini değerlendirmek için bir araya geldi.
Kadıköy Evlendirme Dairesi Zübeyde Hanım Kokteyl Salonu'nda yapılan ve aynı zamanda Kadıköy Meclisi'nin kuruluşu anlamına da gelen toplantıya üç yüze yakın Kadıköylü katıldı. Toplantıda yapılan birçok konuşmada aydınlanma vurgusu vardı.
Kuruluş toplantısı, Kadıköy Meclisi adına konuşan Cüneyt Göktürk'ün yaptığı değerlendirme ve bilgilendirmeyle başladı. Göktürk, 21 Aralık'ta Bostancı Gösteri Merkezi'nde yapılacak Istanbul Meclisi kuruluş toplantısına da çağrı yaptı.
Seçilen divan adına Doğan Ülgenciler, salonda yapılan bir dakikalık saygı duruşundan sonra sözü katılımcılara bıraktı. İlk konuşmacılardan öğretmen Aykut Emre'nin "Biz AKP'yi gülerek kovacağız bu ülkeden" sözleri salondan büyük alkış aldı.
Okul öncesi eğitim bölümü öğrencisi Selin Erol AKP'nin artık ilkokul çağındaki çocuklara bile saldırdığını ve bunu da imam hatipleşmeyle, kuran kurslarıyla yaptığını söyledi. Erol "Onlar çocuklarımızın karşısına islamla çıkıyor, bizse onların karşısına aydınlanma düşüncesiyle çıkacağız. Aydınlık bir geleceğin ancak sosyalizmle var olacağını düşünüyorum" dedi.
"Ben genç bir avukatım" diye söze başlayan Umut Ali Kaşifoğlu, AKP'nin kendi meşruiyetini hukuku kullanarak sağlamaya çalıştığını belirtip, "AKP Haziran direnişinde iktidarının meşruiyetini kaybetti. Bizim bu iktidar perspektifiyle hareket etmemiz gerekiyor. Türkiye'nin dört bir yanında toplumsal mücadeleler devam ediyor. Sendikal mücadeleler, Karadeniz'de doğa katliamına karşı mücadeleler, kent ve tarih talanına karşı mücadeleler... Birleşik Haziran'la beraber bu toplumsal mücadelelerin bütünlüğünü oluşturmak gerekiyor" dedi. Kaşifoğlu, bu hareketlilikleri bütünlüğü olan bir iktidar mücadelesine çevirmek gerektiğini ve bu konuda Birleşik Haziran Hareketi'ne büyük görev düştüğünü kaydetti.
Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü'nün AKP'nin rant hayallerine kurban edilmesine karşı okullarında mücadele eden öğrenciler adına bir konuşma yapan Sefer Karademir, "AKP'nin hayali Kadıköy sahilinde kampüsümüze de içine alan bin 300 dönümlük bir alanı ranta açmak, birilerine peşkeş çekmek. Aynı zamanda Türkiye'deki aydınlanma mücadelesi tarihinde önemli bir yeri olan bu binayı gericilikle boğup, söz konusu tarihi ezmek" şeklinde konuştu. Karademir "bizler Marmara Üniversitesi öğrencileri olarak AKP'nin talan projesine karşı mücadele ediyoruz" dedi.
Beyaz yakalı işçilerin sorunları da konuşmalarda geniş yer buldu. "Ben buraya bir beyaz yakalı arkadaşımla gelecektim ama kendisi işyerinden çıkamadı" diyen Hande Tunca bu sindirme politikasının AKP tarafından çok küçük yaşlardan başlayarak insanlara empoze edildiğinden bahsetti. Tunca, "onlar gerici ve piyasacı politikalarını uygulamaya koyarken nasıl 'ağaç yaşken eğilir' diyorlarsa bizim de inadına 'AKP'ye boyun eğmeyeceğiz' dememiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Salonda AKP'nin "dedelerimizin mezar taşlarını okuyamıyoruz" iddiasıyla açtığı Osmanlıca tartışmasına da yoğun tepki vardı. Osmanlıca dayatmasına karşı yapılan konuşmalarda "Bu AKP'nin gerici saldırılarının bir örneği" tespiti yapılırken, aydınlanmacılığın bu gerici saldırının karşısına çıkarmak gerektiğine vurgu yapıldı. Bu konuda konuşanlardan Deniz Sayan "Osmanlıca tartışması dedelerimizin mezar taşlarını okuyamamakla değil AKP'nin geldiğinden beri süren gerici saldırılarıyla açıklanabilir" dedi.
Yapılan konuşmaların ardından kısa bir ara verildi. İkinci oturumsa 27-28 Aralık tarihlerinde Ankara'da yapılacak olan BHH Türkiye Meclisi toplantısına Kadıköy'den gidecek temsilcilerin taleplerinin toplanmasının ardından son buldu.