Yönetmelik değişti: Milli parklar, yaylalar, ormanlar 'turizm' adı altında talana açılıyor

Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanan bir yönetmelik değişikliği milli parkların ve yaylaların talan edilmesinin önünü açan kimi düzenlemeler içeriyor. Turizm Bakanlığı’nın izni alınarak koruma altına alınan milli parklar, yaylalar, ormanlar ve kırsal alanlar 'turizm yatırımı' adı altında kolaylıkla yağmalanabilecek. Yönetmelik değişikliğini Sayıştay eski denetçisi ve soL…

Kadir Sev

Resmi Gazete'de dün (25 Eylül 2018) yayımlanan bir yönetmelik değişikliğiyle, "Hazine Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsis Yönetmeliği" yeniden düzenlendi. Böylece milli parklar ve yaylalar talana açılmış oldu. 

Yönetmelik değişikliğinde "ülke turizminin çeşitlendirilmesi", "12 aya yayılması", "uzun süre atıl kalan kamu taşınmazlarının ekonomiye kazandırılması" gibi bir dizi amaç seziliyor.

Son zamanlarda patronlara para kazandırmayan kamu taşınmazlarına “atıl” sıfatı eklenmesi yaygınlaştı.

Peki bu yönetmelik değişikliği neler getiriyor? 

YAYLALARDA YAPILAŞMA ÖZENDİRİLİYOR

Yönetmelikle kırsal, yayla, sağlıklı yaşam turizmi gibi alanlar ile Kültür ve Turizm Bakanlığı bürokratlarından oluşturulan tahsis komisyonunca uygun görülen kamu taşınmazlarının, yatırım yapılmak üzere, 49-75 yıl sürelerle, girişimcilere tahsis edilmesi öngörülüyor.

Üstelik bu alanlarda yatırım yapanlara, özel ayrıcalıklar tanınıyor. Söz gelişi, tahsis ve kullanım bedellerinde yüzde 75’e ulaşan indirimler uygulanacak. Öngörülen yatırımın bindelerle anlatılacak tutarını ödeyip yıllarca rantından yararlanacaklar.

GÜNÜBİRLİK TESİSLER

Yönetmeliğe eklenen bir maddeyle, günübirlik kiralamaları amacıyla turizm tahsis belgesi olan girişimcilere tahsis edilmesi öngörülüyor. Maddeye göre tahsis yapılırken ön izin ve kesin tahsis için öngörülen kuralların aranması gerekmeyecek: İşlemler Bakanlık bürokratlarından oluşturulan bir komisyonun belirleyeceği usul ve esaslara uyularak gerçekleştirilecek.

Böylelikle ücretsiz olarak kullanabildiğimiz son piknik alanlarından, şemsiye, şezlong dayatması olmadan denize girebileceğimiz kıyılardan da olacağız.

MİLLİ PARKLAR

Yönetmeliğe eklenen bir başka maddeyle, milli parkların içinde daha çok yapılaşmanın ortamı hazırlandı.

Maddede özetle, "Kültür Turizm Bakanlığı 'kamu yararı ve zorunluluk olduğuna karar verirse' yetkili idarelerden, Uzun Devreli Gelişme Planlarını, milli parklar içinde turizm tesisi hizmet alanı olarak kullanılmasına elverişli olacak biçimde değiştirmelerini isteyebilir" yazıyor.

Hiçbir ilke, sınır öngörülmemiş. Bu maddeye dayanarak yalnızca “gereklidir” denilerek milli parklar otoparklarla ve yapılarla doldurulabilir. Hiçbir engel yok.

Normal bir burjuva devletinde olsak, bu maddenin idare hukuku kurallarına aykırı olduğunu da söyleyebilirdik. Çünkü bu yönetmeliği Kültür Turizm Bakanı uygulamakla yükümlü. Oysa bu maddeyle Turizm Bakanı'na, plan yapmak konusunda bakanlar üstü yetki veriliyor.

HAZİNEYE BAĞIŞLANAN TAŞINMAZLARIN TAHSİS İŞLEMLERİ

Yönetmeliğe “Hazineye Bağışlanan Taşınmazların Tahsis İşlemleri” başlıklı bir madde eklendi.

Maddede özetle şöyle yazıyor: "Tahsis edilen yer ya da belirli bir bölgesi, daha sonra mahkeme kararıyla bir başkası adına tescil edilirse tahsis işlemi iptal edilir ancak adına tahsis yapılan yatırımcı söz konusu parçayı satın alıp Hazineye bağışlarsa tahsis ihya olur.”

Tahsis ve yapılaşma işinin sürüncemede kalmasını istemiyorlar.

Önceki yıllarda yapılan tahsisler için de benzer bir kural getirildi: Buna göre yirmi yıl kesin tahsise dönüştürülemeyen ön izinler, kendiliğinden sona erecek.