Yarın Erdoğan'la görüşecek Siemens’in sicili kabarık

Irak’ta elektrik altyapısının yenilenmesi için açılan 15 milyar dolarlık ihalede ABD’li General Electric’le kapışan Alman tekeli Siemens, yarın da Türkiye’de 35 milyar avroluk demiryolları projesini almak için Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşecek.

Burcu Günüşen

Almanya Ekonomi Bakanı Peter Altmaier başkanlığında şirket yöneticileri ve basın kuruluşlarından 80 kişilik bir heyet yarın Ankara’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüşecek. Görüşmenin “yıldızı” ise Türkiye’nin 35 milyar dolarlık yüksek hızlı tren ağının genişletilmesi projesine talip olan Siemens.

Alman Bakan Peter Altmaier, ziyaret öncesinde Hürriyet’e yaptığı açıklamada “Eğer Türkiye de isterse, böyle bir projeye dış ticaret mevzuatı aracılığıyla nasıl bir işlerlik kazandırırız konusunu somut olarak konuşacağız. Burada söz konusu Alman şirketi Siemens’in bu projeyi üstlenmesi. Bunu Türk mevkidaşlarımla ele alacağız” dedi.

Bu, Siemens’in Beştepe’ye ilk gidişi değil.

Şirketin CEO’su Joe Kaeser, bu yılın Şubat ayında da Ankara’ya gelerek Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü. İki ay sonra Siemens, TCDD’nin açtığı 10 adet yüksek hızlı tren alımı için ihaleyi alarak 340 milyon avroluk anlaşmaya imza attı.

ÜÇÜNCÜ HAVALİMANINDA ASLAN PAYI SIEMENS’İN

Siemens, Üçüncü Havalimanı’nda da aslan payını alan şirket oldu. Yeni havalimanının enerji yönetimi ve yangın güvenliği sistemlerini alan Siemens, havalimanının tüm enerjisinin dağıtımını gerçekleştirecek. Siemens, Üçüncü Havalimanı’nın, Enerji Yönetim Sistemi (SCADA) altyapısı, orta gerilim pano tedariki, pist aydınlatma kontrol odası alçak gerilim sistemi ve yangın algılama sistemlerinin kurulumunu yürütüyor.

YEKA İHALESİ

Siemens’in Türkerler ve Kalyon ile ortak girişim grubu geçen yıl Ağustos ayında 1 milyar dolarlık Rüzgar Enerjisi Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihalesini alan grup olmuştu.

ENERJİ EKİPMANLARI VE ŞEHİR HASTANELERİ

Öte yandan Türkiye’de son 15 yılın enerji ekipmanları yatırımları üzerinden sadece enerji alanında General Electric (GE) ile Siemens’in paylaştığı pastanın 30 milyar doları aştığı hesaplanıyor. 

İki grubun, toplam yatırım tutarı 20 milyar dolara ulaşan şehir hastanelerinden elde edecekleri gelirin de küçümsenmeyecek bir orana denk düştüğü belirtiliyor. Tıbbi cihazlar başta olmak üzere sağlık ekipmanları ve teknoloji uygulamalarının hastanelerin başlangıç yatırımı dışında faaliyetleri boyunca bakım, onarım, yenileme yoluyla gelir yaratmaya devam edeceği ifade ediliyor. 

IRAK’TAKİ REKABETİN ORTAYA KOYDUĞU

Siemens ile GE rekabeti son olarak Irak’ın elektrik altyapısını yenileyecek 15 milyar dolarlık projeyle gündeme geldi. ABD’nin Siemens yerine GE ile anlaşma yapması için Irak hükümetini tehdit ettiği, hatta bir Iraklı yetkilinin ifadesiyle “adeta kafalarına silah dayadığı” basına yansıdı. Ancak Siemens’in ihale için hâlâ masada olması şirketin yöntemlerinin ABD’ninkilerden geri kalmadığını düşündürüyor. Zira Alman şirketin bu konuda sicilinin kabarık olduğu biliniyor.

SIEMENS’İN RÜŞVET SKANDALI

Şirketin kötü sicilini hatırlamak için Siemens'in Hitler'e destek verdiği, Nazi Almanyası'nın ekonomi politikalarını belirlediği döneme kadar gitmeye gerek yok. Yalnızca 2000’lerin ortalarında ortaya çıkan rüşvet skandalını hatırlamak bile yeterli.

2006 yılında başlayan ve ABD, Almanya ve bazı Avrupa ülkelerinde yürütülen soruşturmalarda Siemens’in dünyanın değişik ülkelerinde iş yapmak, mal satmak ve ihaleleri alabilmek için rüşvet dağıttığı belirlendi.

Dünya genelinde 4 bin 283 olayda 1,8 milyar dolar rüşvet verdiği belgelenen şirketin, Türkiye’de ise 57 milyon avro rüşvet dağıttığı ortaya çıktı.

Siemens soruşturmaları kapatmak için 2008 yılında ABD ve Alman kurumlarıyla yaklaşık 1 milyar avro ceza ödeyerek uzlaşma yoluna gitti.

DÜNYA BANKASI PROJELERİNDEN MEN EDİLDİ

2009 yılında Dünya Bankası, Siemens grubunun Rusya'da karıştığı yolsuzluk yüzünden grubu "kara liste"ye aldı. Yaptırım olarak dört yıl boyunca Banka fonlarından Siemens grubunun ve grubun malzemelerini kullanan projelerin yararlandırılmamasına karar verildi. Dünya Bankası Türkiye de dahil olmak üzere kredi kullandırdığı tüm ülkeleri bu doğrultuda uyarırken Türkiye'de elektrik üretim santralleri ekipmanları, demiryolu sinyalizasyonu, telekomünikasyon projeleri gibi pek çok kamu ya da özel sektör projesinde milyarlarca dolarlık işi bulunan Siemens'e dokunan olmadı. 

RÜŞVET KİME GİTTİ? 

Şirketin Türkiye’deki ihaleleri almak için birçok bürokrata 57 milyon avro rüşvet dağıttığı Almanya’daki soruşturmada gündeme geldi. Bir şirket yöneticisi, soruşturma sırasında, Türkiye'de askeri bir ihaleyi kapatmak için rüşvet verme kararı alındığını ve Ankara'da dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile görüşüldüğünü ve tüm bunların sonunda ihaleyi Siemens'in aldığını söyledi. Ancak konuyla ilgili açılan soruşturmalarda takipsizlik kararı verilerek rüşvet iddialarının üzeri sessiz sedasız örtüldü.

BOTAŞ İHALELERİNDE SIEMENS DAYATILDI

Siemens rüşveti 2008 yılında Enerji Bakanlığı’nda bazı ihalelerde yolsuzluk yapıldığına ilişkin Mavi Hat operasyonu davasına da konu oldu. Davanın sanıklarından Rubil Gökdemir, BOTAŞ’ın ihalelerinde Siemens’in ürettiği makineler için dayatma yapıldığını söyledi.

RÜŞVET SKANDALININ BAŞ KAHRAMANI KOÇ’A TRANSFER OLDU

Öte yandan tüm bu rüşvet skandalının yaşandığı yıllarda Siemens’in CEO’luğunu yapan Heinrich von Pierer, 2008 yılında Koç grubu Yönetim Kurulu üyesi olarak atandı. Heinrich von Pierer'i büyük bir sessizlikle karşılayan Türk medyası, Pierer'in baş kahramanı olduğu rüşvet skandalına da yer vermedi. Siemens’teki görevinde rüşvete göz yumarak ihmalkârlık yaptığı gerekçesiyle Almanya’da para cezasına çarptırılan Pierer, eski şirketine de yine görevinde ihmalkarlık gerekçesiyle 5 milyon avro tazminat ödedi. Pierer halen Koç grubunda yönetim kurulu üyeliğini sürdürüyor.