Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, yargı ile ilgili torba yasa hakkında yazılı bir açıklama yaptı. Torba yasaların yargıdaki sorunları çözdüğüne dair bir algı yaratılmaya çalışıldığına dikkat çeken Eminağaoğlu, gerçekte olanın iktidar dışındaki kesimlerin yasama sürecine etki etmesinin önüne geçilmesi olduğunu belirtti.
Hukuk ve yargının, yasamada hakim olan çoğunluğa göre biçimlendirildiğini ifade eden Yargıçlar Sendikası Başkanı, torba yasayla yargıdaki sorunların çözülmediğini, aksine, yargının bağımsızlığına yönelik sorunların giderek artmasının çözüme yönelik bir irade bulunmadığını ortaya koyduğunu belirtti.
HUKUKUN HİZAYA SOKULDUĞU ÜLKE
Mevcut iktidarın yargıyı hizaya sokma aracı olarak gördüğünü ve kendisine hukuksuzluk yapıldığını iddia ederek yargı süreçlerine müdahale ettiğini söyleyen Eminağaoğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
“12 Eylül darbe hukukunun mirası uyarınca Türkiye, dünyada altı yüksek mahkemesi bulunan tek ülke durumuna sokulmuştur. Bu tablo dünyada hukukun en çok gözetildiği ülkenin Türkiye değil, darbe anlayışı ile hukukun ve yargı organlarının en çok hizaya sokulduğu ülkenin Türkiye olduğunun ifadesidir. Hala daha sürdürülen bu durum yetmiyormuş gibi bugün konu öyle bir boyuta taşınmıştır ki, kendi hukukunu yaratıp bu üstünlüğünün hukukunu uygulatabilmek ve yargıya nüfuz edebilmek için, HSYK'nın oluşturulmasından, yargıç ve savcı alımlarından, yüksek mahkemelerin yönetimleri ve üye seçimleri gibi her alana el atan siyasi iktidar, bu konularda sonuç alana kadar her seferinde yeni bir torba yasa ile de ortaya çıkarak, yaşattıkları ile 12 Eylül'ü ve o anlayışı kat be kat geride bırakmıştır.
YARGITAYDA 1300 YARGIÇ VE CUMHURİYET SAVCISI
“Bu gibi yasalarla yargıda sürekli kadro artırımı yoluna giderek, etkin olabileceği kadroları yaratana kadar adımlarını sürdüren iktidarın belirtilen anlayışı nedeniyle bugün sadece Yargıtay'daki yüksek yargıç sayısı 500'e yaklaştırılırken, yargıç ve cumhuriyet savcısı sayısı da 1300'ü bulmakta olup, bu da Yargıtay yönünden dünyada yine bir ilki oluşturmaktadır. Yargıtay artık altı ayrı binada hizmet görür hale gelmiş, bu binalar bile yetersiz kalır olmuştur. Diğer yüksek mahkemelerdeki ve yargı organlarındaki sorunlar da farklı değildir. Bu tablo hukukun, yargı organlarının, yargıç ve cumhuriyet savcılarının dünyada en çok gözetilen ülkenin Türkiye olduğunun değil, aksine 12 Eylül döneminin de geride bırakılarak dünyada bu konulara en çok müdahale yapılan ülkenin Türkiye olduğunu göstermektedir. Bu nedenle hukuk ve demokrasi adına iktidara dur diyoruz.
“Siyasi iktidarı, yargıya müdahale niteliğindeki bu adımlarından vazgeçip, sorunların çözümü ve bağımsız bir yargı için kimseyi dışlamadan adım atmaya, siyasi partiler ve diğer demokratik kitle örgütlerini, tüm yüksek yargı organlarını, yargı kuruluşlarını, üniversiteler ve herkesi, hukukun üstünlüğü, etkinliği, ve egemenliği adına, hukuk herkes için diyerek demokratik tepkilerini göstermeye ve bu sürece dahil olmaya çağırıyoruz.”