Venezuela'nın Türkiye Büyükelçiliği'nden açıklama

Venezuela'nın Türkiye Büyükelçiliği, Venezuela'da yaşananlara dair açıklama yayımlayarak, Venezuela Devlet Başkanı'nı seçmenin tek yolunun halk oyu olduğunu, Nicolas Maduro'nun Venezuela'nın anayasal devlet başkanı olduğunu duyurdu.

soL - Haber Merkezi

Venezuela'nın Türkiye Büyükelçiliği, Venezuela'da yaşananlara dair bildiri yayımlayarak, sürece dair açıklamalarda bulundu.

"Türk Halkından Dayanışma Bekliyoruz" başlıklı açıklamada, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun 20 Mayıs 2018'de yapılan seçimleri yüzde 65 oyla kazandığı, Maduro'nun anayasal olarak devlet başkanı olduğunu tartışmak için bir sebep olmadığı söylendi.

Yapılan açıklamanın tamamı şöyle:

"Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti tarafından Venezuela halkına karşı uygulanan daimi ve adil olmayan yaptırımların sonucunda, emperyalist çıkarlara hizmet eden güdümlü hükümetlerin, Venezuela  Devlet Başkanı  Nicolas Maduro  hükümetinin meşruiyetini baltalamak; ve bununla uluslararası hukuk ve bir arada yaşama kuralları dahilinde halkların özgür iradeleri ile hareket etme hakkını elinden almaya çalışan faşist saldırıları şiddetle kınıyoruz. 

Bu noktada uluslararası kamuoyu ve özellikle de mutlak dostluk ve dayanışmasını bizden esirgemeyen kardeş Türkiye halkı önünde birkaç noktayı açığa kavuşturmakta fayda olduğunu düşünüyoruz.

  • Bolivarcı Venezuela Devlet Başkanlığı seçiminde kanuna uygun tek mekanizma, Bolivarcı Anayasa’nın 5. maddesinde belirtildiği gibi oy mekanizmasıdır.
  • Devlet Başkanı Nicolas Maduro, 20 Mayıs 2018 tarihinde yapılan seçimlerde, geçerli oyların %65’ini alarak seçilmiştir. Seçimlere muhalefet  adayları Henry Falcon ve Javier Bertucci de katılmıştır. Dominik Cumhuriyeti’nde kurulan diyalog masasında muhalefet tarafından talep edildiği üzere 90 uluslararası gözlemci yer almıştır.
  • Mayıs 2018 seçimlerinin meşruiyetini tartışmak için hiçbir neden yoktur. Altını çizmek gerekir ki, Ulusal Seçim Konseyi (CNE) bu seçimleri de 2015 yılında yasama seçiminde uygulanan aynı usullere düzenlemiştir. Denetim aşamasında partilerin ve uluslararası gözlemcilerin, konseyin belirlediği  seçim sistemine ilişkin 18 aşamalı denetimden tamamen geçmiş olmaları gerekmektedir.
  • Venezuela seçim sistemi, seçim usulsüzlüklerini engellemek adına oy sandıklarının %50'sinden fazlasını denetleyen dünyadaki tek sistemdir. ABD gibi ülkeler oy sandıklarının sadece %5'ini denetlemektedir. İngiltere, Fransa, Kolombiya veya Meksika gibi diğer ülkelerde böyle bir denetim mekanizması bulunmamaktadır. 
  • 2015 yılında Venezuela muhalefetince kontrol edilen ve demokratik olarak seçilen Ulusal Meclis, 2017 yılında yayınlanan Yüksek Adalet Divanı (TSJ) kararlarına karşı itaatsizlik içindedir.
  • Bu itaatsizlik durumu, ancak Yüksek Adalet Divanı’nın, Amazon Eyaleti milletvekillerinin usulsüz olarak yemin ettikleri hususu üzerine verdiği vekil tahliye kararının, Ulusal Meclis tarafından kabul edilmesiyle ortadan kalkacaktır, bu tahliye kararı gerçekleşinceye kadar bu milletvekillerinin tüm faaliyetleri Anayasaya aykırı kabul edilecektir.
  • Mayıs 2017’de Ulusal Kurucu Meclis’in (ANC) göreve çağrılması ve üyelerin o yılın Temmuz ayında seçilmesi ile bu yapının kazandığı temsili nitelik, tüm yetkilerin, anayasaya uygun olarak  bu kuruma bağlanmasını gerektirir.
  • Ulusal Meclis’in itaatsizliği ve görevlerini yapmaması sebebiyle, Anayasal Başkan Nicolas Maduro, Adalet Yüksek Mahkemesi huzurunda yemin etti. Ulusal Meclisi önündeki yemini prosedür gereği bir formalitedir ve Başkanlık görevi halkın iradesiyle bizzat Anayasa tarafından verilmektedir.
  • Amerika Birleşik Devletleri Başkan Yardımcısı Mike Pence’in açıklamaları,  ülkenin içişlerine müdahale etmeme ilkesini ihlal etmektedir; Uluslararası Hukukun temelini ihlal etmekte ve Venezuela’nın egemenliğine ve kuvvetler ayrılığına saygısızlık etmektedir.
  • ABD, Kasım 2010’dan bu yana, dönemin Devlet Başkanı Obama’nın güvenlik ve savunma politikasını yeniden şekillendirmesiyle, stratejik hedeflerine ulaşmak için diplomatik araçlar ve askeri tehdit kullanan bir Doktrin (Akıllı Güç Doktrini) oluşturdu. Savaş Departmanı tarafından çıkartılan ve kendi düşüncelerine boyun eğmeyen ülkelerde yıkıcı karışıklıklar yaratma yolunu gösterdikleri, Özel Kuvvetler ve Konvansiyonal Olmayan Savaş El Kitabı adında bir metin yayınlıyorlar. Bu yöntem 6 aşamadan oluşuyor. Sonuncusu, diğer müttefikler tarafından yapılacak müdahaleyi haklı kılan, yüksek düzeyde çatışmayı teşvik eden paralel bir hükümetin kurulmasını içermekte ve buna Vekalet Savaşı denilmekte.
  • Özellikle Kolombiya, Hollanda Antilleri (Aruba, Curaçao ve Bonaire), Guyana ve Brezilya, ABD’nin doğrudan müdahalede bulunmadan önce  kullanmayı tercih ettiği Vekalet Savaşı tasarımının bir parçasıdır ve Pentagon ve çelik üçgeni (ABD Kongresi, askeri müteahhitler ve savunma teçhizatı) tarafından hiçbir zaman devre dışı bırakılmamaktadır.
  • Bolivarcı Venezuela Anayasası’nın 233. Maddesi uyarınca Başkanın süreli veya süresiz görevde bulunmama durumunda, Anayasa Devlet Başkan Yardımcısının göreve vekalet etmesini öngörür. 2012 yılının sonlarında Devlet Başkanı Chavez’in hastalığı süresince Devlet Başkanlığı görevine yardımcısı Nicolas Maduro vekalet etmiştir. Devlet Başkanı Chavez’in vefatından sonra, süresiz görevde bulunmama durumu ortaya çıkmış ve Nicolas Maduro otuz gün sonra seçim çağrısı yapmıştır. “Gasp” söz konusu değildir çünkü görevini yapmakta olan ve yasal olarak seçilmiş bir Başkan vardır. Venezuela’da Devlet Başkanı seçmenin tek yöntemi oy sistemidir.
  • Yasal olmayan Ulusal Meclis’in kanunlara itaat etmeyerek, “geçici başkan” atama girişimi değersiz ve yasal olmayan bir karardır, Anayasaya aykırıdır, amacı Amerika Birleşik Devletleri desteğiyle iç karışıklık çıkartacak ve Venezuela’da bir Vekalet Savaşını haklı gösterecek zorla dayatılmış bir düzen elde etmektir.  
  • Hiç şüphesiz Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro Moros’tur ve bu durumda yasal varlığı savunulmalıdır, bu şahsi bir durum değildir, 2018 yılı Mayıs ayında halkın vermiş olduğu karara saygı duymak gerekir.
  • MUD adı altında birleşen AD, COPEI gibi seçimlere katılmamış olan siyasi aktörlerin hiçbiri seçimin ve Devlet Başkanının meşruiyetini sorgulayamaz. Siyasi  sistem ve Ulusal Seçim Konseyi (CNE) mevcut hükümete muhalif hiçbir siyasi partinin seçimlere katılımına engel olmamıştır, bu onların kendi kararıdır ve kendilerini Anayasa tarafından belirlenmiş siyasi kararların dışında bırakmışlardır.
  • Ulusal Meclis itaatsizlik içinde olup yürütmeye ait yetkileri kendi üzerine toplama eğilimindedir ve aynı zamanda kendisine ait olmayan, başka bir otoriteye ait yetkiyi gasp etmektedir. Bu durum Ceza Kanunun’nun 128  ile 137 maddeleri arasında vatana ihanet  suçu olarak açıkça belirtilmiştir.  
  • 1999 anayasası ilkelerinde açıkça belirtildiği üzere, ülkeyi istikrarsızlaştırmak, zor kullanarak siyasi yapıyı değiştirmek, vatanı  uluslararası çıkar çevrelerine teslim etmek amacında olan iç ve dış tehditlere karşı vatan savunması  Venezuela vatandaşlarına düşmektedir. Nicolás Maduro'nun Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti'nin Anayasal Başkanı olduğuna şüphe yoktur ve onun yasal Başkanlığını savunma zorunluluğu dışında başka bir seçenek bulunmamaktadır."