Uyum yasalarını neden çıkartmadılar?

'Cumhurbaşkanına tanınacak yetkileri çok fazla esnetmeyi düşünüyor olmalılar ki; bu işleri yasalara bırakmadılar. Yasalarla yapmaya kalktıklarında sorun oluşturacağını, direnişlerle karşılaşacaklarını biliyorlar. Bu işleri KHK’larla gerçekleştirip kamuoyundan kaçıracaklar. Ülkeyi seçim heyecanı saracağı için, neler yapıldığından kimsenin haberi bile olmayacak.'

Kadir Sev

16 Nisan 2017 günü yapılan referandumla Anayasada, parlamenter sisteme ilişkin bütün izler silindi ve yürürlükteki yasaların en geç 6 ay içinde Anayasayla uyumlulaştırılması öngörüldü.

Yeni Anayasaya göre, Cumhurbaşkanı seçilmesine ilişkin düzenlemelerin, seçim takviminin başladığı tarihte; yeni rejime ilişkin düzenlemelerin ise göreve başladığı tarihte yürürlüğe girmesi gerekiyor.

AKP Hükümeti, bu amaçla 12 Haziran 2017’de, Meclise 16 Yasanın 132 maddesinde değişiklik öngörülen bir yasa tasarısı vermişti.

Tasarı Adalet Komisyonuna gönderildi ve o günden bu yana hiçbir işlem yapılmadı.

18 Ocak/2018’de AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’dan, “Yürütmenin Yapılandırılması ", "Kamu Personel Rejimi ", "Yerel Yönetimler ", "Siyasi Partiler ve Seçim Mevzuatının Uyarlanması " ve "Meclis İç Tüzüğü” adlarını taşıyan 5 ayrı komisyon kurulduğunu; en geç Mart ayı sonuna değin yasaların çıkarılmış olacağını öğrendik.

GENİŞ KATILIMLI BİR ORTAMDA HAZIRLAYACAKLARDI

Hayati Yazıcı konuşmasında, “diğer partilerle; sivil toplum kuruluşlarıyla, Türkiye Toplumunun sosyal hayatı içerisinde var olan her kişi ve kesimle temas kurmak suretiyle” bir tasarı hazırlanacağını ve daha sonra kamuoyunda paylaşılacağını söylemişti. Kamuoyunda paylaşmadan her kesim ve kişiyle nasıl bir temas yürütüleceğini kimse sormadığı için öğrenemedik.

Partilerin görüşlerini almak için ne gibi bir yöntem geliştirdikleri sorusunu ise şöyle yanıtlamıştı; “görüşleri varsa zaten bize gelir söylerler.”

ALAN TEMİZLİĞİ

Hayati Yazıcı, uyum yasalarının çıkarılmasını, Cumhurbaşkanının daha rahat çalışabilmesi için yapılan; “alan temizliğine” benzetiyor. Parlamenter rejime ilişkin iz kalmamalı.

Yeni rejimde başbakan ve bakanlar kurulu yok. Bunların kullandıkları yetkiler Cumhurbaşkanına verilecek. Anayasada, Bakanlıkların örgüt yapılarını, görev alanlarını, görev tanımlarını ve işlevlerini düzenleme yetkisi Cumhurbaşkanı’na tanınıyor. Öylesine geniş yetkileri olacak ki; kamu kurumlarını anonim şirkete bile dönüştürebilir. Ancak bütün bu yetkilerin yasalarla tanımlanması, sınırlarının çizilmesi, yani uyum yasalarının çıkarılması gerekiyor.

Bu arada 16 Şubat günü basına Tayyip Erdoğan’a uyum yasalarını konu alan bir sunum yapıldığı ve Nisan ayına değin yasaların çıkarılması direktifi verdiği bilgisi yansıdı.

Yine hiçbir gelişme olmadı: Anayasayla öngördükleri 6 ay içinde yasaları çıkarıp alanı temizlemediler.

MHP İLE İTTİFAK YASASI ÇIKTI SEÇİMİN YASAL ZEMİNİ HAZIR DEĞİL

İki ay sonra seçim yapılacak ve henüz ortada uyum yasaları yok. Oysa AKP, yasa çıkarmak konusunda Mecliste hiç zorlanmadı. Geçen yıl Nisan ayından bugüne 122 Yasa kabul edildi. İsteseler uyum yasalarını da çıkarırlardı.

Ama bu arada, “bir fırsatını bulup” Seçim Yasasını değiştirdiler ve partilerin ittifak yaparak seçime girebilmelerine olanak tanıdılar.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı, başvurma yöntemleri ve seçilmesine ilişkin kurallar bile belirsiz. Erken seçim kararı aldıklarının hemen ertesinde en acil olanlarını bir araya getirip 8 maddelik bir tasarı hazırladılar ve Meclise verdiler.

Tasarı 23 Nisan günü saat 18.00’de Komisyonda; ertesi gün Genel Kurulda görüşülecek, Cumhurbaşkanı onaylayacak, Resmi Gazetede yayımlanacak ve YSK, yasanın öngördüğü biçimde seçim takvimini hazırlamaya başlayacak. 

ÜLKEYİ KHK’LAR İLE BİÇİMLENDİRECEKLER

Hayati Yazıcı’nın son üç dört günde basına yaptıkları açıklamalardan, uyum yasalarının neden çıkarmadıkları anlaşılıyor: Yetiştirecek zaman kalmadığı gerekçesine sığınıp Meclisten KHK yetkisi alacaklar.

Cumhurbaşkanına tanınacak yetkileri çok fazla esnetmeyi düşünüyor olmalılar ki; bu işleri yasalara bırakmadılar. Yasalarla yapmaya kalktıklarında sorun oluşturacağını, direnişlerle karşılaşacaklarını biliyorlar. Bu işleri KHK’larla gerçekleştirip kamuoyundan kaçıracaklar. Ülkeyi seçim heyecanı saracağı için, neler yapıldığından kimsenin haberi bile olmayacak.

KHK’LARLA SEÇİM KURALLARINI BİLE DEĞİŞTİREBİLİRLER 

Hayati Yazıcı, KHK çıkartabilmek için 24 Haziran’a değin zamanlarının olduğunu söylüyor. Bu sözlerinden, Meclisten alacakları yetkiyi sonuna kadar kullanmayı hedeflediklerini anlıyoruz.

Seçim sürecinde işlerine yarayacağını düşündükleri anda seçim sonuçlarını etkileyecek düzenlemeler yapmaktan kaçınmayacaklarını hepimiz çok iyi biliyoruz.

Geçmişte benzer işlerine tanık olmuştuk; “atı alan Üsküdar’ı geçti” demişlerdi.