Türkiye'nin tarım karnesi: İthalattaki artış, ihracat artışını solladı

Önemli bir tarım ülkesi olan Türkiye, sermaye sınıfının tercihleri nedeniyle çiftçiyi toprağından, halkı da sağlıklı yaşam hakkından mahrum ediyor.

 

Önemli bir tarım ülkesi olmasına rağmen, başta Avrupa Birliği uyum süreci olmak üzere sermayenin tercihleri nedeniyle, Türkiye tarımsal alanda kan kaybetmeye devam ediyor.

Geçen yıl tarımda ihracatın yüzde 4,1 arttığı Türkiye'de, ithalat ise yüzde 14,8 artış gösterdi.

Türk tarımının ekonomi içindeki yeri, gösterdiği düşüşle beraber yüzde 6,1’lik bir paya sahip.

Yaklaşık 6 milyon kişinin istihdam edildiği tarımsal alan, 17 milyar dolarlık gıda ve tarım ihracatı yapılmasına imkan tanıyor.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin (TZOB) derlediği verilere göre, tarım sektörü, 2017 yılı verileriyle, milli hasılaya 51,7 milyar dolarlık katma değer ekleyerek, üretici fiyatlarıyla, 88 milyar dolarlık üretim yaptı.

2017 yılında yüzde 4,7 büyüme gerçekleştirerek, cari fiyatlarla 186,7 milyar liraya ulaşan tarım sektöründe, geçen yıl tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde yüzde 4,2, meyvelerde yüzde 9,7, sebzelerde yüzde 1,8 oranında üretim artışı görüldü. Toplam bitkisel üretim yüzde 6,3 arttı. Üretim miktarı tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde 68,1, sebzelerde 30,8, meyvelerde 20,8 milyon tona yükseldi.

KIRMIZI ET ÜRETİMİ YÜZDE 4 GERİLEDİ

Kırmızı et üretimi, 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4 azalarak 1 milyon 126 bin tona geriledi. Yumurta üretimi yüzde 6,5 artarak 19,3 milyar adede, tavuk eti üretimi yüzde 13,7 artarak 2,1 milyon tona yükseldi.

Tarım sektörünün istihdamdaki payı ise 2017 yılında yüzde 19,4 oldu. Sektörde bu yılda 5 milyon 464 bin kişi çalışırken, bunun yüzde 45,2’sini kadınlar oluşturdu.

Tarım ve gıda sektörünün ihracatı, 2017 yılında yüzde 4,1 artışla 16,3 milyar dolardan, 16,9 milyar dolara, ithalatı ise yüzde 14,8 artışla 11 milyar dolardan 12,7 milyar dolara çıktı. Gıda ve tarımda 2017 yılında, 4,2 milyar dolar dış ticaret fazlası verildi.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO’nun rakamlarına göre, dünya nüfusunun yüzde 1,1’ini meydana getiren Türkiye, küresel tarım ve gıda ihracatından yüzde 1,2, ithalatından yüzde 0,9 pay alıyor.

SERMAYE SINIFININ TERCİHLERİ TÜRKİYE'NİN POTANSİYELİNİ KULLANMASINA ENGEL

Türkiye, gıda ve tarım ihracatında 23’ncü sırada bulunurken, ihracatta potansiyelinin çok altında kalıyor.

Türkiye, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Balkanlar, Kafkaslar, Orta Asya ve Rusya’nın yer aldığı 700-800 milyon nüfusun yaşadığı bu bölgede, tarımsal potansiyeli en yüksek ülkelerden biri ve rahatlıkla, içinde bulunduğu bölgenin gıda ambarı olabilecek boyutlarda üretime ulaşabilme imkanlarına sahip.

Hem ürün çeşitliliği hem üretim kapasitesi olarak bunu başarabilecek ender ülkelerden biri olan Türkiye, bu potansiyelini sermaye sınıfının tercihleri nedeniyle kullanamıyor.

Türkiyeli tarım emekçileri hem topraklarından ediliyor, istihdamın dışında bırakılıyor hem de kentlere göçe zorlanıyor.

Aynı süreç, halkın sağlıklı yaşamasının önünde de bir engel. Kendi kaynaklarını kullanamayan Türkiye, temel besin ihtiyaçlarını ithal etmek zorunda bırakılıyor.