Türkiye, Hakan Atilla için dokunulmazlık talep etmemiş

'Atilla ABD'ye karşı' davasında ABD'ye Rıza Sarraf için iki kez nota veren Türkiye'nin, Hakan Atilla için dokunulmazlık talebinde bulunmadığı ortaya çıktı.

Rıza Sarraf için iki kez ABD'ye nota veren Türkiye'nin, eski Halkbank Genel Müdürü Mehmet Hakan Atilla'ya "devlet görevlisi" olması dolayısıyla dokunulmazlık sağlanması için talepte bulunmadığı belirtildi. New York'ta Sarraf davası olarak başlayıp Atilla'nın yargılanmasına dönüşen davada karar 11 Nisan'da karar verilecek.

Sözcü'den Zeynep Gürcanlı'nın haberine göre, Atilla'nın avukatları mahkemeye sundukları dilekçede, Türkiye'nin New York'taki Başkonsolosluğu'na başvurarak, bir kamu bankası olan Halkbank'ta görevli olan Atilla'nın, Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet memuru olarak ABD'de yargı dokunulmazlığından yararlanması için ABD Dışişleri Bakanlığı'na bir yazı gönderilmesini istediler.

Ancak Atilla'nın avukatlarının 28 Eylül 2017'de yaptığı bu talebe karşılık, AK Parti hükümeti Atilla'ya dokunulmazlık sağlanmasını talep etmedi. Avukatların mahkemeye sundukları son dilekçede bu durum şöyle anlatıldı:

"28 Eylül 2017'de Atilla'nın avukatları New York'taki Türkiye Başkonsolosluğu'na, Türkiye Cumhuriyeti'nin ABD Dışişleri Bakanlığı'na Hakan Atilla'nın yabancı bir devlet görevlisi olması ve bir kamu bankasında görev yapması dolayısıyla, yargı dokunulmazlığından yararlanması için bir başvuru yapıp yapmayacaklarını sordu. Bu yazı üzerine Türkiye Cumhuriyeti'nin Washington'daki Büyükelçiliği, ABD Dışişleri Bakanlığı'na Atilla hakkında bir nota verdi. Ancak nota Atilla hakkında olmakla birlikte, Atilla'ya Türkiye Cumhuriyeti'nin bir kamu görevlisi olması nedeniyle dokunulmazlık sağlanması isteği bu notada yer almadı."

SARRAF İÇİN İKİ KEZ NOTA VERİLMİŞTİ

ABD'de Rıza Sarraf davası olarak başlayıp, Sarraf'ın itirafçı olmasıyla Mehmet Hakan Atilla'nın yargılanmasına dönüşen davada jüri, Atilla'yı İran'a yönelik yaptırımların Halkbank üzerinden delinmesiyle ilgili 6 suçlamanın beşinden suçlu bulmuştu. Atilla'nın ne kadar ceza alacağını davaya bakan Hakim Richard Berman, 11 Nisan'da gerçekleşecek oturumda açıklayacak.

Sarraf'ın itirafçı olduğu dönemde hapishanesi değiştirilmiş, ancak nerede olduğu gizli tutulmuştu. Dava duruşmalarının başlamasından hemen önce ortaya çıkan bu durum nedeniyle Türkiye, Sarraf'ın nerede olduğunun belirlenmesi için "vatandaşımızın selametinden endişe ediyoruz" diyerek bir hafta içinde iki kez ABD'ye nota vermişti.

ATİLLA KARARI 11 NİSAN'DA VERİLECEK

Öte yandan eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Atilla'nın ne kadar ceza alacağına 11 Nisan'da karar verilecek. Atilla'nın avukatları cezayı belirleyecek olan Hakim Richard Berman'a hitaben yazdıkları mektupta, Atilla'nın jüri tarafından suçlu bulunduğu isnatlara ilişkin "kitabına göre" değil, farklı unsurları değerlendirerek ceza vermesini istediler.

New York Güney Bölge Federal Mahkemesi'nde görülen davada jüri Atilla'yı İran'a yönelik yaptırımları delmekle ilgili 6 ayrı suçun beşinden suçlu bulmuştu. Atilla'nın beş suçtan alabileceği toplam üst ceza 90 yıldan fazla ediyor. Avukatlar ise, Atilla'nın suçlu bulunduğu beş suçtan dördünün 'tek bir suç gibi görülmesi gerektiğini' vurgulayarak, cezaların en alt sınırının uygulanması halinde verilecek cezanın 46 ila 57 aya denk geldiğini, ancak davanın 'özel durumu' nedeniyle Atilla'ya bu cezanın bile verilmemesi gerektiğini savundular.

Ancak Atilla'nın avukatları Hakim'e yazdıkları 75 sayfalık dilekçede, Atilla'nın ne kadar ceza alacağına karar verilirken, bu davanın "özel durumunu" da dikkate almasını istediler.

'ATİLLA, İRAN'A YÖNELİK YAPTIRIMLARIN DELİNMESİNDEN HİÇBİR MADDİ MENFAAT ELDE ETMEDİ'

Dilekçede avukatlar, Atilla'ya cezayı belirlerken hakimin şu unsurları dikkate almasını istediler:

Atilla'nın davasında ilk kez bir banka değil bir bankacı, yani bir kurum değil bir birey, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımların delinmesi suçuyla yargılandı. Daha önce ABD, yabancı bankaları yaptırımları delmekle suçlamıştı. Bu bankalarla yapılan anlaşmalar sonucunda bankalar tazminat ödemiş, ancak bu yabancı bankaların hiçbir görevlisi hakkında bireysel suçlama yapılmamıştı.

Daha önce Amerikan vatandaşları İran'a yönelik yaptırımları delmek, dolayısıyla ABD'ye bağlı olmamakla suçlanmışlardı. Ancak bu davada hiçbir ABD vatandaşı, dolayısıyla vatana ihanet konusu yok.

Davada işlendiği iddia edilen suçla uluslararası terörizm arasında bağlantı kurulmakla birlikte, hiçbir şiddet eyleminden bahsedilmedi.

Dava duruşmaları İran'a yönelik yaptırımların Rıza Sararf ve ekibinin kurduğu bir şebeke aracılığıyla ihlal edildiğini ortaya koydu. Bu şebekenin faaliyetleri dolayısıyla Sarraf ve diğerleri büyük maddi menfaat sağladı. Ancak Mehmet Hakan Atilla, şebeke üyesi olmakla itham edilmesine rağmen İran'a yönelik yaptırımların delinmesinden hiçbir maddi menfaat elde etmedi.