TMMOB'tan CBK açıklaması: 12 Eylül faşizmini de aşıyor

TMMOB çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Kararnemeleri ile baskı altına alınan meslek örgütlerine ilişkin bir açıklama yaptı. Açıklamada 'Emek ve meslek örgütlerine yönelik düzenlemeler açık bir şekilde kamu yararını, kamusal üretim hizmet ve denetim gerekliliklerini, bu yöndeki Anayasal örgütlenmeleri ve toplumsal muhalefeti etkisizleştirme, tasfiye etme ve cezalandırmaya yöneliktir' denildi.

OHAL KHK’leri ve Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile idari yapıda yapılan düzenlemelerle emek ve meslek örgütlerinin baskı altına alınmak istenmesine ilişkin TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz tarafından bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

"Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri hem Anayasa değişikliklerinin içeriğini hem de 700 ve 703 sayılı KHK’lerdeki değişiklikleri çok aşan geniş bir kapsama sahiptir" denilen açıklamada, meslek örgütlerine yönelik baskıyı daha da arttıran düzenlemelere gidildiği belirtilirken, şu ifadeler kullanıldı:

"28 maddeden oluşan 5 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ise ilgili kanunu hayli aşan bir kapsama sahiptir. Kararnamede “İdari soruşturma” hususu “her türlü idari soruşturma” olarak genişletilmiş, kamu kurum ve kuruluşu niteliğindeki meslek kuruluşlarının özerk yerinden yönetim kuruluşu olma özelliği görmezden gelinmiş ve yargı alanına giren “görevden uzaklaştırma” DDK’nin görev ve yetki kapsamına alınmıştır. Böylece Anayasa değişikliği referandumunda yer almayan cezalandırıcı hususlar da “fiili hukukta” yer almaya başlamıştır. Bu noktada bu düzenlemenin Cumhurbaşkanına bağlı Devlet Denetleme Kurulu’nun “inceleme ve denetim” işlevini aştığını, kurulun yargının yerine geçtiğini, emek ve meslek örgütlerini kendi "özel ve keyfi “ceza hukukuna!” tabi kılmaya yönelik olduğu açıklıkla görülebilmektedir.

Bu düzenleme, 12 Eylül faşizminin kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının “idari ve mali denetimini” ilgili bakanlıkların genel vesayeti altına sokan ancak uzun yıllar uygulanmayan düzenlemesini de aşan, açık ki emek ve meslek örgütlerini otoriter hiyerarşik vesayet altına sokmaya yönelik cezalandırıcı bir düzenlemedir.

***

Anayasa’da yer aldığı ve hatta Cumhurbaşkanının da belirttiği üzere “kanun ile” düzenlenmesi gereken konularda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarılamaz. Ancak 5 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ve birçok düzenleme, Cumhurbaşkanının Meclisin “kanun yapma” yetkisini kullandığını göstermektedir. Bu noktada, TBMM’yi etkisiz kılacak bütün düzenlemelere karşın Meclisi “kanun yapma” yetkisine sahip çıkmaya, emek ve meslek örgütlerini ve bütün demokratik kamuoyunu dayanışmaya çağırıyoruz.