TKP'li Sağlıkçılar: Sağlıkta şiddetin kaynağında piyasacılık var

TKP'li Sağlıkçılar, Urfa'da Dr. Bahattin Ahmet Yalçın'a hasta yakını tarafından saldırılması olayının ardından bir açıklama yayınladı. Açıklamada, 'Hastayı müşteri, hastaneyi kârlı bir dükkan olarak gören, hastayı sağlık çalışanına karşı kışkırtan anlayış son olarak Urfa'da acı meyvesini verdi. Türk Tabipler Birliği'nin yaptığı çağrıyı destekliyoruz. Tüm sağlık…

Haber Merkezi

Türkiye Komünist Partili (TKP) Sağlıkçılar, Urfa'da Dr. Bahattin Ahmet Yalçın'a hasta yakını tarafından saldırılması olayının ardından bir açıklama yayınladı.

Açıklamada, "Hastayı müşteri, hastaneyi kârlı bir dükkan olarak gören, hastayı sağlık çalışanına karşı kışkırtan anlayış son olarak Urfa'da acı meyvesini verdi. Türk Tabipler Birliği'nin yaptığı çağrıyı destekliyoruz. Tüm sağlık çalışanlarını, yarın saat 12.30'da hastane ve sağlık kuruluşlarının bahçelerinde yapılacak buluşmaya katılmaya çağırıyoruz" denildi. 

Sağlıkta şiddetin kaynağında piyasacılığın olduğunun vurgulandığı açıklamada, "Türk Tabipler Birliği’nin çağrısını yineliyor ve bu mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz" denildi. 

TKP'li Sağlıkçılar imzasıyla yayınlanan açıklamanın tamamı şöyle: 

SAĞLIKTA ŞİDDETİN KAYNAĞINDA PİYASACILIK VAR

URFA İLK DEĞİL, SON OLMAYACAK

Hastayı müşteri, hastaneyi kârlı bir dükkan olarak gören, hastayı sağlık çalışanına karşı kışkırtan anlayış son olarak Urfa'da acı meyvesini verdi.

Türk Tabipler Birliği'nin yaptığı çağrıyı destekliyoruz. Tüm sağlık çalışanlarını, yarın saat 12.30'da hastane ve sağlık kuruluşlarının bahçelerinde yapılacak buluşmaya katılmaya çağırıyoruz.

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, sağlıkta piyasalaşmaya paralel olarak artarak sürüyor. 

Kâr ve parasal kazanca odaklanmış "sağlıkta dönüşüm" ve gerici sağlık uygulamaları sonucu, tıp mesleğinin kendisi ile birlikte sağlık alanında çalışan emekçiler de itibarsızlaştırıldı.

Urfa'da bir hekimin sağlık hizmeti vermek için çalıştığı sırada saldırıya uğraması, bir ilk değil. Görünen o ki, son da olmayacak.

Acil servislerdeki kalabalık ve karmaşanın, bitmeyen poliklinik sıralarının, hastanelerdeki kötü fiziki koşulların, alınamayan ilaçların sorumlusu sağlık çalışanları değil, piyasacı sağlık sisteminin kendisidir. 

Tüm emekçileri mağdur eden bu sağlık sistemi, sağlık emekçilerine de giderek artan iş yükü ve çalışma saatleri dayatıyor. Öyle ki, her geçen gün kötüleşen çalışma koşulları sağlık emekçilerinin tükenmesine, hastalanmasına ve hatta intihar etmesine neden oluyor.

Hastanelerin, kamuya hizmet merkezlerinden kârlı işletmelere çevrildiği dönemde iktidar sağlık hizmet talebini tamamen bu kâr amacına dönük olarak kışkırtmakla kalmadı, toplumu da sağlık çalışanlarına karşı kışkırttı.

Sağlıkta dönüşüm programı, hasta ve sağlık emekçilerinin ilişkilerini zedeledi, onları karşı karşıya getirdi.

Örnekleri hızlanarak çoğalan şiddet böyle ortaya çıktı.

Bu şiddet, tekil fiziksel saldırılardan ibaret değil, sağlık çalışanlarının tüm çalışma yaşamına yayılıyor ve iddia edilen önlemlerin hiçbiri çözüm olmadı, olamaz.

Piyasacı anlayış, toplumun sağlıklı değil, hasta olmasından nemalanırken ne can güvenliğimizi, ne de iş güvenliğimizi sağlayabilir. Kendini güvende hissetmeyen, çalışma huzuru olmayan sağlık emekçilerinin nitelikli bir sağlık hizmeti vermesi ise imkansızdır. Sağlık emekçilerinin artık tek bir şiddet olayına dahi tahammülü kalmamıştır.

Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının büyük bir sorunu haline gelen sağlıkta şiddete karşı 20 Temmuz 2018 tarihinde saat 12:30’da hastane ve sağlık kuruluşlarının bahçelerinde buluşma çağrısı yapan Türk Tabipler Birliği’nin çağrısını yineliyor ve bu mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.

TKP’li Sağlık Emekçileri