Türkiye Komünist Gençliği (TKG), TBMM Başkanlığı’na sunulan ve 10 üniversitenin bölünerek yeni 15 üniversite kurulmasını ön gören Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'lerde Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı’na ilişkin “Üniversiteler parselcilere gereken yanıtı verecek” başlıklı bir açıklama yayımladı.
“Amaç üniversite kampüslerini ranta açmak ve kent merkezlerindeki sosyal dokuyu değiştirmek” denilen açıklamada, hükümetin “tüccar zihniyetiyle hareket ettiği” vurgulandı.
TKG açıklamasının tam metni şu şekilde:
“ÜNİVERSİTELER PARSELCİLERE GEREKEN YANITI VERECEK
Tüccar zihniyetiyle ülke yönetenler, kamu değerlerini şirketlere parsel parsel satmayı görev bilenler iktidarları boyunca eğitim sistemi ve yüksek öğretim kurumlarının ayarlarıyla oynamaktan da vazgeçmediler. Her dokunuşlarında eğitim-öğretim kurumlarını daha derin bir bataklığa doğru sürüklediler ama durmadılar.
Şimdi de İstanbul, Gazi, Karadeniz Teknik, Selçuk, İnönü, Erciyes üniversitelerini bölerek, bazı fakültelerini yeni kurulacak üniversitelere vereceklermiş. Kimi örneklerde, yeni üniversitelere verdikleri fakültelerin bir bölümünü kent merkezlerinden daha da uzağa taşıyacaklarmış.
AMAÇ RANT VE SOSYAL DOKUYU DEĞİŞTİRMEK
Akıllara gelen ilk soru şu: Neden böyle bir uygulamaya gidiliyor?
Yüksek öğretim kurumlarının pek çok sorunu olduğu açık. Peki çözüm yüksek öğretim sistemine dokunmaksızın, politika değişikliğine gidilmeksizin bu kurumların içerisinden yeni üniversiteler çıkarmakta mı?
Hayır. Zaten amaçları yüksek öğretim sisteminin ihtiyaç duyduğu bütçeyi ve kadroyu sağlamak, bilimsel araştırma faaliyetlerinin şirketlerin sağlayacağı fona bağımlı olması durumunu değiştirmek, araştırma ve öğrenim koşullarını iyileştirmek değil!
Amaç üniversite kampüslerini ranta açmak ve kent merkezleri, önemli semtler ve meydanlardaki sosyal dokuyu değiştirmek.
ÖĞRENCİLER UZAĞA, KAMPÜSLER SERMAYEYE...
Üniversiteler parsel parsel bölünerek kent merkezleri başta olmak üzere, turizm ve ticaret bölgelerindeki öğrenci nüfusu azaltılacak. Çünkü bu bölgelerde talep sorunu yaşanmıyor ve sermaye düzeni, alım gücü sınırlı olan öğrencilere değil, boşaltılacak kampüslerin ekonomiye kazandırılmasıyla cazibesi artacak yeni rant projelerine, AVM'lere, turistik mekanlara ihtiyaç duyuyor.
Öğrenciler ise kentin çeperlerinde kalan bölgelerdeki ekonomiyi canlandırmak üzere kent merkezlerinden kilometrelerce öteye taşınacaklar. Çünkü hükümetteki parselcilerin kafası tam olarak böyle çalışıyor.
Ayrıca AKP'nin hesaplarına göre, ellerindeki bütün olanaklara rağmen istedikleri gerici kalıba sokamadıkları, boyun eğdiremedikleri üniversiteliler kent merkezlerinde daha az görünür ve etki sahibi olacak.
BU TASARI ÜNİVERSİTEDEN GEÇMEZ!
Türkiye için ne mutlu ki üniversiteler Erdoğan'a yaranmak için sıraya giren yöneticilerden ya da provokasyondan başka işi olmayan faşist çetelerden ibaret değil.
Üniversitelerin parsel parsel bölünmesine, ranta açılmasına, taşınmasına karşı çıkan on binlerce öğrenci ve binlerce akademisyen var. Üniversitelerden bilimin kovulmasına, üniversitelerin toplumsal yaşamın dışına itilmesine, bilimsel düşüncenin alanının daraltılmasına karşı çıkan milyonlarca yurttaş var.
Onlar size gereken yanıtı verecekler. Yasa tasarınızı kabul etmeyecekler.”
ÖĞRENCİLER SOSYAL MEDYA EYLEMİNE ÇAĞIRIYOR
TBMM başkanlığına sunulan kanun tasarısı, aralarında İstanbul, Gazi, Karadeniz Teknik, Selçuk üniversitelerinin de bulunduğu 10 üniversitenin bazı fakülte ve bölümlerinin pay edilmesiyle 15 yeni üniversite kurulmasını ön görüyor. İkisi vakıf üniversitesi olmak üzere 15 yeni üniversitenin kurulmasını içeren tasarıya, bölünmesi planlanan üniversitelerin öğrenci ve akademisyenlerin tepkisiyse sürüyor.
Yasa tasarısına karşı çıkan öğrenci ve akademisyenler, bu akşam saat 17.00’de “#ÜniversitemeDokunma” hashtagiyle bir Twitter eylemi düzenleyecek.
Eylem dün de İstanbul Üniversitesi öğrencileri tarafından gerçekleştirilmişti.
