Süreli nafaka hikayeleri: Erkekler mağdur mu?

Son zamanlarda yaşanan 'nafaka mağduriyeti' ve 'süreli nafaka' tartışmaları gerek medya gerekse meclis gündemindeki yerini koruyor. Oysa esas gündemde olan yoksulluk nafakası sunulanın aksine sınırsız ve koşulsuz değil. Avukat Özge Demir, soL için bu konuyla ilgili bir çalışma kaleme aldı.

soL - Haber Merkezi

Medyada ve mecliste sürekli gündemde olan "süreli nafaka", "nafaka mağduriyetini gidermek" amacıyla öneriliyor. 

“Kadının korunması esas, ama iki yıl evli kalmışlar sonra medeni şekilde ayrılmışlar. İki sene evli kaldılar diye bunları birbirleriyle ölene kadar hukuken bağlamak doğru değil” diyen Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, 31 mayısta yargı reformu hakkında yaptığı açıklamada nafakanın süreli hale geleceğini de belirtti.

TBMM Komisyonu Raporunda süreli nafakayı öneren Yargıtay 2. Daire Başkanı Ömer Uğur Gençcan, süreli nafakayı şöyle savunuyor: “Kadınların kazanılmış haklarını alıyorsunuz deniliyor. Ya siz erkeklerin 80 senelik kazanılmış haklarını aldınız elinden …Ölünce bitiyor.’ E tabii ki bitecek canım… ‘Yeniden evlenince bitiyor.’ E tabii ki bitecek. Sen elin adamıyla evlen, ben de sana ödemeye devam edeyim… Sen elin adamıyla gayrı meşru yaşa, ben de sana her akşam içki paranı göndereyim… Var mı böyle bir şey? Bunları örnekleyerek ‘Bu sürelidir’ denilir mi ya. Tabii ki bitecek bu haller. Bu hale düşmezse, kocan ölmezse, kötü yola düşmezsen, evlenmezsen ölene kadar alıyorsun. Ben tükürdüm sen tükürdün. Bir ömür boyu nafaka. Böyle bir şey mi olur?”

TBMM’ye sunulması beklenen yasa taslağına göre “2 yıldan kısa süreli evli kalanlar 2 yıla kadar nafaka alacak; 2 yıldan fazla evli kalanlar evlilik süresince nafaka alacak; çalışamayacak durumda olan, tekrar iş bulma durumu bulunmayacak şartlara sahip olan ve özel diğer durumlarda olan kadına hakimin takdiri ile süresiz nafaka verilecek.”

Oysa yoksulluk nafakasını esas alarak hazırlanan "süreli nafaka"nın gerekçelendirildiği mağduriyetler gerçeklerle bağdaşır gibi görünmüyor.

'ÖMÜR BOYU NAFAKA ÖDEMESİ DİYE BİR MAĞDURİYET YOK'

Av. Özge Demir, sunulanın aksine nafakanın sınırsız ve koşulsuz olmadığını hatırlatıyor. Demir, soL Blog'da yer alan yazısında "Gündemde olan nafaka ise yoksulluk nafakası. TMK 175. Maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakası, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak ödediği nafakadır. Türk Medeni Kanunu’nun 176. Maddesinde ise nafaka alacaklısının evlenmesi, taraflardan birinin ölümü halinde nafakanın kendiliğinden kalkacağı düzenlenir. Yine nafaka alacaklısı evlenir, evliymiş gibi yaşar, yoksulluk hali ortadan kalkar veya haysiyetsiz yaşam sürerse mahkeme kararıyla nafaka kaldırılır. Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafakanın artırılması veya azaltılması zaten mümkündür. Aslında ömür boyu nafaka ödemesi diye bir mağduriyet söz konusu değil" diyor.

Nafakanın eve hapsedilen, ekonomik gücü olmaması nedeniyle evliliğe mahkum edilen kadınların güvencesi olduğunu hatırlatan Demir, ülkedeki kadın istihdamındaki düşük seviye düşünüldüğünde bunun yetersiz bir güvence olduğunu vurguluyor.