Soylu polis tacizini savunmaya devam ediyor: Görevini yaptı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara'da TAYAD'ın eyleminde Merve Demirel'i gözaltına alırken taciz eden polisin görevini yaptığı savundu. Soylu 'Almış, getirmiş, arabanın içine koymaya çalışırken o arada ters bir hareket yapmaya çalışınca eli farklı bir yere gidip onu oradan arabaya itmeye çalışıyor' ifadelerini kullandı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara Sakarya Caddesi'nde TAYAD'ın eyleminde Merve Demirel'i gözaltına alırken taciz etmesi görüntüleriyle ilgili olarak "Böyle bir şey olsa biz buna karşı çıkarız. Ama bir insan görevini yaparken görevini yapması eleştirilir mi?" dedi.

Yozgat'ta muhtarlarla yaptığı toplantıda konuşan Soylu, "Aynı diller yine söylenmeye başlamış. Birkaç gündür, benim görevini yapan polisime taciz iftirası atıyorlar. Tacizci olsa ilk önce biz müdahale ederiz. Karga tulumba almış direnmiş, 'Kardeşim ne olursun direnme.' diye de söylemiş. Almış, getirmiş arabanın içine koymaya çalışırken o arada ters bir hareket yapmaya çalışınca eli farklı bir yere gidip onu oradan arabaya itmeye çalışıyor. Bütün sol tüfekler, bütün sol yazarlar, bana Mehmet Bekaroğlu 'Allah belanı versin' dedi" ifadelerini kullandı.

'BİR MİLLETVEKİLİ İÇİŞLERİ BAKANI'NA ALLAH BELANI VERSİN DER Mİ?'

Soylu "Allahınızı seversiniz, ben ne demişim görevini yapmaya çalışana, bir adama. Görevini yapmaya çalışıyor. Böyle bir şey olsa biz buna karşı çıkarız ama bir insan görevini yaparken görevini yapması eleştirilir mi? Bir milletvekili bir İçişleri Bakanına 'Allah belanı versin.' der mi? Ne demişim, 'Bu aile proje bir aile' demişim. Babası FETÖ'den ihraç, kızı DHKP-C'den yıllardır takip ediliyor. Bu eylemi yapan kişi de TAYAD denilen aşırı sol örgüt ve esas itibarıyla yıllarca cezaevleri üzerinden bu ülkede bir şeyler oluşturmaya çalışan aynı zamanda da aşırı sol örgüt mensubu, bir de ilahiyat fakültesinde okuyor. Bu bir oyun. Bu bir tezgah değil de nedir?" diye konuştu.

Polisin haksız yere tacizle suçlandığını savunan Bakan Soylu, şöyle konuştu:

"Demişler ki 'Görüntüleri izleyince kanım dondu.' Bir polisi tacizci yapmak hangi vicdana, hangi ahlaka sığar. Kanın dondu öyle mi? Bu nasıl kandır ki PKK'lı terörist, kaçırdığı 13 yaşındaki erkek çocuğa tecavüz edince donmuyor da üç tane DHKP-C'liye müdahale eden polis görüntüsüyle donuyor. Elimizde teslim olan çocukların ifadeleri var. 13 yaşında erkek çocuk, mağarada yaşça büyük teröristlerce tecavüze uğruyor, konuşmasın diye de infazla tehdit ediliyor. Hatta aynı muamele başına gelen bir başka çocuk, örgütün sözde hapishanesine tıkılıyor. Onların yaptıkları, taciz tecavüz olmuyor. Güya milletvekilisin, bir taraftan o eski Diyarbakır Barosu Başkanı olan avukat Sezgin Tanrıkulu, bir taraftan Mehmet Bekaroğlu. Mehmet Bekaroğlu denen adam, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e 'Kefere Kemal' dedi, Kemal Atatürk'ün partisinde siyaset yapıyor. Ona söz söylemeyecekler, ondan sonra gelecek, bu adamın İçişleri Bakanına 'Senin Allah belanı versin' dediği lafı gelip bu ülkede alkışlayacaklar. Böyle bir şey var mı? Hangi vicdana sığar?"