Seçim gecesi TÜSİAD ne istediyse o oluyor: Kıdem tazminatına saldırı!

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın 'reform' konuşmasından işçi haklarına kapsamlı bir saldırı paketi çıktı.

soL - Haber Merkezi

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, TÜSİAD'ın seçim gecesi gündeme getirdiği "reform" paketini açıklarken, paketten işçi haklarına yeni saldırı başlıkları çıktı.

"Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları" başlıklı açıklamasında emeklilik sisteminin reforme edilmesinin en önemli yapısal reformlardan biri olacağını açıklayan Albayrak, "Daha sürdürülebilir emeklilik sistemi vatandaşa fayda sağlayacak. Tamamlayıcı emeklilik sistemiyle tasarruflar artırılarak dış müdahalelere karşı ekonomi güçlü hale gelecek. BES ve Kıdem tazminatının yapılandırılması tüm paydaşların katılımıyla kıdem tazminatı reformunu hayata geçireceğiz. Kıdem tazminatı fonu ile BES'in entegrasyonu planlanıyor. Yeni yapıyla birlikte 5 yılda sistemde biriken fonların milli gelirin yüzde 10'unun üstüne çıkacağını öngörüyoruz" dedi.

TÜSİAD SEÇİM GECESİ AÇIKLAMIŞTI

AKP'nin reform paketi açıklaması akıllara TÜSİAD'ın seçim gecesi yaptığı açıklamayı getirdi.

TÜSİAD, sandıklar kapanır kapanmaz yayımladığı açıklamasında, seçim sonrası dönemin serbest piyasa ilkelerinden taviz vermeyen yapısal reformlarla belirlenmesini talep etmişti.

KADİR SEV: PAKETTE YENİ HİÇBİR ŞEY YOK

Sayıştay eski denetçisi ve soL yazarı Kadir Sev, paketin açıklanmasının ardından yaptığı değerlendirmede, "Bu pakette yeni hiçbir şey yok. Zaten uzun süredir söyledikleri, savundukları argümanları, yeniymiş gibi tekrar dile getiriyorlar. Seçim ve sayım tartışmaları arasında, sermaye sınıfına yeniden yapıp edeceklerini hatırlatmış oluyorlar. Yeni olarak söyledikleri sadece kamu bankalarını güçlendirmek için 28 milyar lira devlet iç borçlanma senedi dediler ama bu da yapısal bir reform kapsamında ele alınamaz. Bunu zaten gizli kapaklı yollardan yapıyorlardı. Geçen yılın sonuna doğru işsizlik sigortası fonundan 11 milyar lira Ziraat Bankası'na aktardıkları ortaya çıkmıştı. Yani yapısal reform niteliğinde söylenen hiçbir şey yok. Yani bugün söylenenler, 24 Haziran seçimlerinden sonra açıkladıkları YEP kapsamında söylenenlerin tekrarıdır" dedi.  

AKP YILLARDIR BUNU PLANLIYOR

soL yazarı Kadir Sev, patronların kıdem tazminatına yönelik saldırı planlarını geçtiğimiz yıllarda köşesine taşımış, "Patronların eskimeyen düşü: Kıdem tazminatı fonu" başlıklı yazısında şu ifadeleri kullanmıştı:

Patronlar yaklaşık 42 yıldır, kıdem tazminatının yükünü, kurulacak bir fonun üzerine yıkmaya çalışıyor. Kurgu şöyle; ödedikleri ücretlerin, yasayla belirlenecek orandaki tutarını fona yatıracaklar, kıdem tazminatları, havuzda biriken paradan karşılanacak. Böylelikle ceplerinden ayrıca para çıkmadan işçilerini atabilecekler.

AKP, patronlara işgücü maliyetlerini düşürme sözü vermişti. Çalışma yaşamını kuralsızlaştırıp çoğunu gerçekleştirdi. Kıdem tazminatı fonunu kurmayı başarırsa, sözünü eksiksiz yerine getirmiş olacak.

Fon kurulması, düşünce ve hazırlık olarak daha eskiye dayansa da, iş hukukuna girmesi 1975 yılına rastlıyor.

Süleyman Demirel’in başkanlığında kurulan ve “Milliyetçi Cephe” olarak anılan AP, MHP ve MSP koalisyonu döneminde 1475 sayılı Yasanın kıdem tazminatını düzenleyen 14. maddesi değiştirilmiş, işverenlerden alınacak paralardan oluşan bir fon kurulması ve çıkarılacak bir yasa uyarınca yönetilmesi öngörülmüştü.

Böyle bir Yasa çıkarmaya kimse cesaret edemedi.

İş Yasasını 2003 yılında yenileyen AKP de Fon Yasasını çıkarmaya cesaret edemedi, işi zamana bıraktı. 4857 sayılı yeni Yasada, fon kurulmasına ilişkin bir düzenleme yer almadığı gibi kıdem tazminatı da düzenlenmiyordu. Bunun yerine, kaldırılan 1475 sayılı Yasanın 14. Maddesinin yürürlükte bırakılması ve fon kurulmasına ilişkin yasa yürürlüğe girinceye değin, eski yasa kuralına uyularak ödenmesi öngörülüyordu. (4857 sayılı Yasanın 120. Maddesi ile Geçici 6. Maddesi)

O tarihte milletvekili olan TÜRK-İŞ’in eski başkanı Bayram Meral’in şu sözlerine bakılırsa korkmakta haklıydı; "Sakın ola, işverenlerin dediklerine uyup da kıdem tazminatına doğru yanaşmayasınız! Dananın kuyruğu kopar".

O yılları yaşayanlar, bu sözlerin blöf olmadığını bilir.

Aradan 14 yıl geçti. Mayıs/2017’de, kıdem tazminatı fonu yeniden dillendirilmeye başlandı. Çalışma Bakanı 29 Mayıs günü, kıdem tazminatı fonu kurulmasının öngörüldüğü bir tasarının bakanlar kuruluna sunulduğunu söyledi.

Sendikalar, bu tasarıya şiddetle karşı çıktı. İşin tatsızlıkla sonuçlanacağının anlaşılması üzerine AKP geri adım atmak zorunda kaldı. Patron örgütleri ise, uzlaşma yoksa çıkarılmasın deyip AKP’nin elini rahatlattı.

Kuşkusuz vazgeçmeyecekler. Toplumun henüz hazır olmadığını gördüler ve fonun işçilerin yararına olduğuna inandırmak için bir süre daha çalışıp yeniden deneyecekler.