Tokat’ın Turhal ilçesini ziyaret eden Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Turhal’da kurulan makine fabrikasını inceledi. Burada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yılmaz, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e tahsis edilen zırhlı araçla ilgili tartışmalara da değindi.
‘UÇAK TAHSİS EDİLSE YERİDİR’
Savunma Bakanı Yılmaz konuyla ilgili şunları söyledi:
Derler ya bir bardak suda fırtına koparmak diye. Bunu dile getirmek çok ayıp. Türkiye bunları aştı. Diyanet İşleri'ne değil bir araba, bir uçak tahsis edilse yeridir. Diyanet İşleri Başkanlığımızın yaptığı fonksiyona bakın, kuruma bakın. Dolayısı ile bu kurum tartışmanın ötesinde, bu kurumun millete vermiş olduğu hizmetten dolayı da her türlü takdirin üzerindedir. Biz onunla ilgili çıkartılan tartışmaları her kim çıkarırsa çıkarsın iyi niyetli bir tartışma olmadığını söylüyoruz. O çıkartan kimseleri seviyesini düşürtüp ne Diyanet Başkanımızın ne de Diyanet İşleri Başkanlığımızın statü ile ilgili herhangi bir üzerine leke getirmez. O kurumlar leke kabul etmez. Orada leke görenler kendisine baksın derim. Diyanet İşleri Başkanımızın kalbi selim ve Allah için doğuda da, batıda da, güneyde de, kuzeye de, ovada da, dağda bu ülkenin birliği, esenliği, huzuru için kendi personeli ile çalıştığını görüyorum. Türkiye'nin ender kurumlarından birisidir. Tartışmanın dışında tutulması gereken kurumlardan biridir.
‘UÇAĞI BİLE KONUŞMAK AYIPTIR’
İsmet Yılmaz, Diyanet İşleri Başkanı’nın “milletin ortak eseri, malı” olduğunu savunarak, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
Silahlı Kuvvetler herkesin ortak silahlı kuvveti, milli bir ordu herkes sahip çıksın. Tartışmanın dışındadır. Diyanet İşleri Başkanı milletimizin ortak eseri, malıdır. Dolayısı ile tartışmanın dışındadır. Hükümetin eleştirecek kurum bulamadınız, yaptığı icraatı bulamadınız da Diyanet İşleri Başkanlığı'na bir araç verilmesi bunu dile getirmek olur mu? Bu çok ayıptır. Bu tartışmayı gündeme getirenin değerini düşürür. Çok net olarak söylüyorum. Diyanet İşleri Başkanımıza değil bir araba, uçak tahsis etsek yeridir. Uçağı bile konuşmak ayıptır diyorum. Hala bunlar eski Türkiye'nin alışkanlıklarını üzerinden atamayan insanların... Ya bir ara verilir mi? Zırhlıymış zırhsız mıymış? Uçak verilmiş verilmezmiş. Hizmet en kısa, en güzel şekilde, en iyi şekilde ne ile verilecek ise onların verilmesi doğrudur diye düşünüyorum. Eski Türkiye'den kurtulmamız lazım.