Savcı sorgusunda 'polis eşliği' gerginliği sürüyor

Ankara Adliyesi’nde geçen hafta başlayan şüphelilerin savcılık sorgularında odada polis bulunması uygulamasına avukatların tepkisi sürüyor. Uygulamaya son verilmesi için avukatların ziyaret ettiği başsavcı vekili de odasında iki polisle görüşme yapınca tansiyon iyice yükseldi.

Ankara Adliyesi’nde Anayasal Düzene Karşı Suçlar Bürosu’nda görevli savcılar ile avukatlar arasında şüphelilerin savcılık sorgularında odada polis bulundurulması uygulaması nedeniyle kriz yaşanıyor. 

Ankara Adliyesi’nde geçen hafta başlayan uygulamada son olarak Anayasal Düzene Karşı Suçlar Bürosu’nca gözaltına aldırılan ve savcılığa sevk edilen A.Ş’nin savcılık sorgusunda da odada bir polisin bulunması üzerine kriz çıktı. A.Ş, “Ben odadan polis memuru çıkmadan sorularınıza cevap vermek istemiyorum. Polis memuru çıkarsa bütün sorularınıza cevap vereceğim” dedi. Şüphelinin avukatları Didem Baydar Ünsal ve Aytaç Ünsal da yasada sorgu odasında kimlerin bulunacağı açık şekilde yazıldığını, polisin sorgu odasında olamayacağını belirterek savunma yapmadılar.

AVUKATLAR: YASADA SAYILMIYOR
Avukatlar diğer şüpheliler açısından da aynı sorunun yaşanması üzerine Ankara Barosu Avukat Hakları Merkezi’ne başvurdu. Avukat Hakları Merkezi’nde görevli avukatlar ile savcı odasında polis bulundurulduğu için müvekkillerinin savunmalarını yapamayan 4 avukat soruşturma savcısıyla görüşmek istedi. Ancak savcının merkez yetkilileri ile görüşmek istememesi üzerine avukatlar bu defa ilgili Başsavcı Vekili’nin odasına gitti. Başsavcı Vekili ile yapılan görüşmeye ilişkin Avukat Hakları Merkezi ile 4 avukatın imzaladığı tutanağa göre, görüşme sırasında 2’de silahlı koruma da odada bulundu. Avukat Hakları Merkezi görevlileri ve avukatlar, uygulamanın Ceza Muhakamesi Kanunu’nun 148, 164 ve 169. maddelerine aykırı olduğunu, kanunda ifadeye katılacak kişilerin tahdidi (sınırlayıcı) olarak sayıldığını belirtti.

‘MİLİTAN BİR ŞAHIS...’
Başsavcı Vekili ise uygulamayı tasvip ettiğini, kanunda polisin ifadede bulunmasının yasak olduğuna dair bir ifadenin bulunmadığını, bu nedenle “militan” olan bir şahsın ifadesinde de öncelikle kolluğun bulunacağını söyledi. Avukatların şahsın henüz şüpheli olduğunu, bu nedenle de militan olarak etiketlenemeyeceğini, silahlı bir kolluk görevlisinin şüpheli ve müdafii bakımından tehdit oluşturacağını söylemeleri üzerine Başsavcı Vekili, “Avukatlara da güvenmiyorum” diyerek, adli hakimlik sınavının mülakat aşamasındaki sözleri nedeniyle avukat Umut Kılıç’ın tutuklanmasını protesto eden Ankara Barosu ve avukatlarını kastederek, “Hakimin odasının önünde protesto yapan, kapısını yumruklayan avukatlara mı güveneceğim? Bu nedenle polis bulundurabiliriz” diyerek, o gün çektiği video kayını göstermek istedi.

SAVCI POLİS ÇAĞIRDI
Başsavcı Vekili daha sonra avukatlara odadan çıkmalarını söyledi. Avukatlar ise kurumsal olarak orada bulunduklarını ve kendilerini dışarı çıkaramayacağını söyledi. Başsavcı Vekili’nin, “Yazılı talepte bulunun, reddedelim” sözleri üzerine odadan çıkan avukatlar kapının önüne 4-5 üniformalı polis memurunun çağrılmış olduğunu gördü.