Reel sektör 'savunma'ya geçti: Ambalaj küçülüyor, üretim azalıyor

Döviz kurunun rekor seviyelere ulaşması, hammadde ithal edip, iç pazara yönelik üretim yapan şirketleri zarara soktu. Kur artışını fiyatlara doğrudan yansıtmak yerine ambalajları küçültmek, bayram tatilini öne çekerek ücretleri kısmak gibi uygulamalara başvuruluyor.

Haber Merkezi

Döviz kurunun rekor seviyelere ulaşması, hammadde ithal edip, iç pazara yönelik üretim yapan sanayi sermayesinin karlarının düşmesini engellemek için çeşitli yollara başvurmasına yol açıyor. Sanayi sermayesi, kur artışını fiyatlara doğrudan yansıtmak yerine ambalajları küçülterek dolaylı zam yapmak, bayram tatilini öne çekerek yine daha örtük ücret baskılamak gibi yöntemlere başvuruyor.

Dünya gazetesinden İrem Çetingöz ve Sercan Akıncı'nın haberine göre, dövizdeki hareketlilik devam ederse firmaların doğrudan fiyat artışları yapması ve "küçülme" yoluna gitmesi gündemde.

'DOLARIN ARTIŞ ORANINDA KÜÇÜLMEYE GİDİLİR'

Dünya gazetesine görüş veren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Adil Pelister, sektörün ithalata bağımlı olduğunu hatırlatarak, hedge etmeyen firmaların bu süreçte ciddi zarar ettiğini belirtti. 

Bu koşullar altında bankaların kredi vermek istemediğini aktaran Pelister, "Dövizdeki hareketlilik nedeniyle bin 500 çalışanı olan bir temizlik şirketi çalışanlarını 1 hafta önceden bayram iznine çıkardı. Mal satmak istemiyorlar. Bayram izni bitene kadar dövizin stabil hale gelip, siyasi gerilimin azalmasını bekliyoruz" dedi.

Pelister, ithal hammadde işleyip, ürününü iç pazara satan firmaların doların artış oranında küçülmeye gideceğine işaret etti.

'DÜŞÜK GRAMAJLI ÜRÜNLER GELİYOR'

Dövizdeki her yüzde 10’luk artışın enflasyona yüzde 1,5 olarak yansıdığını belirten Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis de, sektördeki firmaların tüketicinin düşük gramajlı ürünleri bir ay sonra raflarda satışa sunacaklarını açıkladı. 

"Dört kişilik bir aile bir paket pirincin üçte birini pilav yapıyor. 1 kilogram kırmızı mercimek alan bir aile 55 tas çorba yapıyor. Yarım kilogram paketlerin olmasında fayda var. Alım gücü zayıfladığı için ekonomik ürünlere doğru yönelme olacak" diyen Mehmet Reis, "Yayla ve Duru gibi markalar da bu uygulamaya geçti. Para değer kaybediyor. Tüketici önce aldığı fiyatla hiçbir ürünü alamayacak. İki üç kişilik ailenin tüketebileceği gramajlar yapılmalı" değerlendirmesinde bulundu.

'AMBALAJLARDA YÜZDE 25 KÜÇÜLME GÖRÜLECEK'

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Kimya Sektör Konseyi Başkanı Murat Akyüz ise, kozmetik sektörünün büyük bölümünün ithalata dayalı olduğunu anımsatarak, kurdaki yükselişin kozmetik firamalarını stok adetlerini minimum seviyeye indirmeye zorladığını kaydetti. 

Akyüz, "Firmalarda ambalajlarda gramaj düşüklüğünü ıslak mendiller, sabunlar ve aerosollerde yoğun bir şekilde görüyoruz. Ambalajlarda yüzde 25 küçülme görülecek" diye konuştu.

'İMALATÇILAR TL ÜZERİNDEN FİYAT VEREMİYOR'

Geçtiğimiz günlerde yabancı turistlerin AVM'lere akın etmesini ardından bir açıklama yapan Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, durumun bu şekilde gitmesi halinde cadde ve AVM'lerde mağazası olanların ellerindeki stokları bitirme imkanı bulacağını söyledi. 

"Ancak perakendeci aynı ürünü yerine aynı fiyatla koyamayacak ve maliyetler biraz daha artacak" diyen Öncel, Maliyetlerin fiyatlara nasıl yansıyacağını ise şimdiden öngörmek zor. Çünkü imalatçılar son birkaç gündür TL üzerinden fiyat veremiyor" değerlendirmesinde bulundu. 

AVVA Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Atik de, "Böyle zamanlarda reel ekonomi konuşmak lazım. Daha çok üretim konuşmak lazım. Türkiye’de su akıp yatağını bulacağına inanıyorum. Bir de böyle zamanlarda ödeme alışkanlıkları bozuluyor. Buna dikkat etmek gerek. Özellik küçük işletmeler, dolar değerlendikçe ödeme yapmıyor, ’haftaya gel’ zinciri başlatıyor" dedi