Pülümür Belediye Başkan adayı Birgül Çiçek Ateş: Güçlüyüz, kazanacağız!

31 Mart seçimlerinde Dersim'in Pülümür İlçesi'nde TKP listesinden Belediye Başkan adayı olan Birgül Çiçek Ateş, soL'un sorularını yanıtladı. Ateş, 'İlçede bu seçimleri en ciddiye alan, alternatif, pozitif, heyecan verici bir programla gelen bir tek biz olduk. Kısacası güçlendik, güçlüyüz, kazanacağız' diyor.

soL - Pülümür

soL, üç haftadır Pülümür’de. Dersim Demokratik Halk Dayanışması ve TKP’nin belediye başkanı adayı Birgül Çiçek Ateş’e ve seçim çalışmalarını birlikte yürüttüğü Pülümürlülere seçim çalışmalarında eşlik ettik. Arapkızı’nın eteğinde, bir gün açan bir gün tipiye dönen havasında çok coşkulu ve yoğun bir çalışma içindeler. Ağırlıklı olarak köylere giden TKP il genel meclisi adayı Cengiz Seyhan’ın işi de zordu, henüz açılmış, sel almış yollarda büyük tehlikeler atlatıyordu. Pülümür, Cemal Süreya’nın memleketi, 1938 sürgünlerinden ailesi. 1970’lerde canlı kültürel yaşamı, hayvansal üretimi ve etkin solcu siyasi yaşamıyla küçük bir şehir havasında olan Pülümür, aradan geçen zamanda zorunlu göç, ekonomik zorluk ve siyasi baskılar yüzünden bir köy havasında şimdi. İşte bunu değiştirmek istiyor TKP’nin adayları. Sözü TKP belediye başkanı adayı Birgül Çiçek Ateş’e bıkakıyoruz.                                                

soL birkaç haftadır seçim çalışmalarınızı yakından takip ediyor. Gözlemlediğimiz kadarıyla, her aileyi tanıyor, sorunlarını, mutluluklarını biliyorsunuz.  Evlerde çok sıcak karşılandığınıza, dikkatle dinlendiğinize şahit olduk. Bunda burada uzun yıllar öğretmenlik, ilçe MEB ve Halk Eğitim müdürlüğü yapmış olmanın da önemli bir etkisi var. Okurlarımıza Pülümür’ü, halkını ve halkın sorunlarını anlatabilir misiniz?

Pülümür son 20 yılda çok değişmiş bir ilçe ve bu değişikliklerin çoğu olumsuz. Nüfusu ciddi şekilde azaldı, bu durum temel hizmetleri de aksatır duruma geldi. Örneğin ilçemizde birçok branşın öğretmeni yok. Bu da gençlerin göçünün nedenlerinden birisi haline geldi. Yani Pülümür bir kısır döngüye girmiş durumda. Ekonomik, kültürel, siyasi alanlarda böyle. Pülümürlülerin dertleri, Türkiye’nin diğer yerlerinde olduğu gibi, çok zengin bir doğaya ve imkanlara sahip olunmasına rağmen bunların halk için kullanılmaması. Yani işssizlik, yoksulluk. Bunların yanısıra burada daha ağır yaşanan dil ve kültür alanlarında da bir erozyon var. Ben de bu nedenlerle Dersim Demokratik Halk Dayanışması’nın, TKP listesinden aday oldum. Çünkü Pülümür’de çalıştığım süre boyunca bireysel çabayla bir yere varamadım, varamadık. Simdi halkla birlikte, örgütlü bir şekilde ilçede üretimi, eşitliği ve umudu yükseltmek için çalışmak istiyorum. 

                       

Sokakta konuştuğumuz seçmenler halkçı belediyeciliği Ovacık’tan bildiklerini ve beğendiklerini söylediler. Peki bu halkçı belediyecilik programı Pülümür’e neler getirecek? 

Ovacık örneği herkese şeffaf belediyeciliği, belediyenin ve ilçenin kaynaklarının nasıl toplum yararına kullanılabileceğini ve en önemlisi her türlü konuda halkın kararlara katılmasının nasıl mümkün olduğunu gösterdi. Bunlar aynı zamanda birlikte çalışmayı, daha çok üretmeyi, ilçedeki göçü geri çevirmeyi beraberinde getirdi. Ovacık’a halkçı belediyecilik döneminde 80 hane geri döndü örneğin. Bu rakam küçük bir ilçe için çok anlamlı. Pülümür, coğrafi konum, insan ve doğal kaynakları açısından Ovacık’tan avantajlı dahi sayılabilir. Halkçı belediyecilik burada çok daha kolay hayata geçirilebilir. Burada somut olarak planladığımız hayvancılığı destekleyecek alt yapı ve ekipmanı sağlamak, örneğin veterineri olmayan bir ilçe burası, mandırası olmayan bir ilçe. Kolayca çözülebilecek sorunlar bunlar. Kadınların üretime katılımını teşvik edecek atölyeler kurmak istiyoruz. Biz zaten üç yıl boyunca burada Halk Eğitim bünyesinde Ovacık ürünlerinin torbalarını diktik, ortalama 12 kadın çalıştı. Ben görevden ayrıldıktan sonra bu üretim sonlandı. Çok kolay bir şekilde tekrar, belediyeden ve kişilerden bağımsız böylesi bir atölye kurulabilir. Benzer şekilde ilçemiz arıcılığın çok yoğun yapıldığı bir ilçe, ancak bütün arıcılık malzemeleri dışarıdan alınıyor. Arı kovanı vd. malzemeleri üretecek bir atölye kurmak da zor bir iş olmayacak, hem üreticiye daha ucuza malzeme sağlayacağız hem de ilçede yeni bir üretim alanı yaratacağız. Bunların ötesinde aslında ilçemizde bulunan ancak atıl durumda olan tesisleri canlandırmak dahi büyük bir fark yaratacak.

Halçı belediyeciliğin özü hayata bir bütün olarak bakması ve her alanda eşitlik ve örgürlüğü savunması. Mahalle meclisleri, kadın meclisleri şu anda toplumsal yaşamın, yönetimin dışında bırakılmış herkesi katmaya yönelik, üretilenin toplumun yararına kullanılması için kontrol mekanizmaları bunlar. 

Yine sohbetlerimizde ilçede seçimlere dair ciddi bir kaygı olduğunu da görüyoruz. AKP’nin burada ilk defa ciddi bir oy alabileceği, hatta seçimleri kazanabileceği iddiası var. Bu yüzden CHP adayını destekleme eğilimi olduğu bile söylenebilir. Siz nasıl gözlemliyorsunuz?

Çok açık söyleyeyim, bunlar kendini güçlü göstermek ya da kendisine mahkum etmek isteyenlerin yaydıkları yanlış kanılar. Anlayacağınız Pülümür’de de işler Türkiye’nin diğer yerlerindeki gibi. Biz Pülümür’de bütün evlere girdik, herkese baştan sonra programımızı, anlayışımızı anlattık. Ciddi bir alıcısı var, özellikle üreten ve üretmek isteyen emekçilerden. Pülümür halkı uzun süredir çok umutsuz, kendine güvenini yitirmiş bir halk, ancak aynı zamanda boş vaadlere de karnı tok, tehdit ya da geçiçi olduğu belli iş vaadlerine de papuç bırakmaz. İlçede bu seçimleri en ciddiye alan, alternatif, pozitif, heyecan verici bir programla gelen bir tek biz olduk. Kısacası güçlendik, güçlüyüz, kazanacağız.