Polisin üniversiteye girişine ilişkin ÜKD'den açıklama

Ankara Üniversitesi'nin 22 yerleşkesinde yaşanabilecek her türlü "şiddet olayına", polisin, rektörlüğün yazılı talebini beklemeksizin müdahale etmesi talebine Üniversite Konseyleri Derneği'nden tepki geldi.

Haber Merkezi

Ankara Üniversitesi Rektörlüğü, resmi bir yazıyla üniversiteye bağlı 22 yerleşkede yaşanabilecek her türlü şiddet olayına, rektörlüğün yazılı talebi olmaksızın polisin müdahale etmesi talebinde bulundu.

Üniversite Konseyleri Derneği, talebe tepki gösterirken konuya ilişkin yaptığı açıklamda şu ifadeler yer aldı:

ÜKD Ankara ve Ege Üniversitesi Rektörlüklerinin Emniyet Kuvvetleri ile kurduğu ilişkiyi kınamaktadır

Gazetelerde Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’nün, polise izin almadan üniversiteye girebilmesi için yetki verdiğine ilişkin haberler yer aldı.

Ege Üniversitesinde ise buna benzer bir durum olduğu anlaşılıyor ki polis kampuslardan hiç çıkmıyor ve bir fiili sıkıyönetim yaşanıyor.

Can güvenliğinin tehdit altında olduğu durumlarda rektörlüklerin geçici olarak polisin üniversiteye girmesine izin vermesi mazur görülebilir, ama bunun dışındaki uygulamalar üniversitenin bilim üretimi ve düşünce özgürlüğü ile bağdaşmaz, var olan yasalara da uygun değildir. Dahası, AÜ Cebeci, DTCF gibi yerleşkelerde bugüne kadar yaşanmış pek çok örnekte kişilerin güvenliği, planlı provokasyonlarla tehdit edilmiştir. Ancak provokasyonlara karşı gerekli önlemlerin alındığı bugüne kadar görülmemiştir.  

Bunun ötesinde polis kuvvetlerinin hükumetle olan ilişkisi ve yandaşlığı düşünüldüğünde durum daha da vahim hale gelmektedir. Sürekli üniversiteye giriş izni; Türkiye’nin içinden geçtiği siyasi koşullarda sadece suistimale açık bir olay olmaktan çıkmakta, bir baskı rejiminin ve bir polis devletinin yansımasına dönüşmektedir.

Üniversite Konseyleri Derneği; Ankara ve Ege Üniversitesi Rektörlüklerinin Emniyet Kuvvetleri ile kurduğu ilişkiyi kınamakta ve bu durumun suç olduğunu hatırlatmaktadır. Eğer rektörlükler bu fiili sıkıyönetim ve baskı rejimine izin verirlerken, Erdoğan’ın başkanlığı üzerinden bir diktatörlüğün kurulacağına güveniyorlarsa büyük bir hayal kırıklığına uğrayacaklardır.