Polis olsaydı zaten saldıramazdık: TKP binasına saldırı davasında ödül gibi ceza

Samsun'da 2013 yılında TKP binasını hedef alan saldırıya ilişkin davada sanıklara ödül gibi cezalar verildi. Saldırganlar "polisler olsaydı TKP binasına zaten çıkamazdık" derken bayrak asma talimatının da polisler tarafından verildiği öğrenildi.

Ali Ufuk Arikan

TKP, Halkevleri ve 78'liler Derneği'nin bulunduğu binaya yapılan saldırıya ilişkin davada beklenen karar çıktı. Samsun 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, linç girişiminde bulunan güruha "iyi hal" indirimi uygulandı. Saldırganlar TKP binasına saldırıyı polis engeli olmadan yapamayacaklarını söylerken polis ise saldırıya nasıl seyirci kaldığını anlatmakla yetindi.

TKP BİNASI HEDEF GÖSTERİLDİ

19 Şubat 2013 günü, BDP'li vekillerin Samsun'a yapacağı ziyaret öncesi TKP binası sosyal medya üzerinden hedef gösterilmiş, BDP'li vekillerin TKP binasında açıklama yapacağı dile getirilmişti. Açık hedef gösterme ve saldırı çağrıları sonrası TKP binası yaklaşık 500 kişilik faşist bir grup tarafından kuşatılmış ve yaklaşık 10 saat boyunca saldırıya maruz kalmıştı.

Polis saatler süren saldırıya seyirci kalırken "biz sizin güvenliğinizi sağlayamıyoruz, siz kendi güvenliğinizi alın" ifadelerini kullanmıştı. Saldırı sırasında polisin bakışları arasında TKP binasına girmeye çalışan grup, parti üyeleri tarafından püskürtülürken parti tabelası saldırganlar tarafından indirilmişti.

Olaya ilişkin açılan davaya görüntülerle tespit edilmelerine rağmen birçok saldırgan dahil edilmezken, saldırıda yer alanlar ise adeta ödül gibi cezalar aldı.

500 KİŞİLİK GRUPTAN SADECE ÜÇ KİŞİYE 'CEZA'

Samsun 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Yadigar Eroğlu, Cavit Can Çelik ve Nuri Çelik TKP ve Halkevleri binasını hedef alan saldırılar nedeniyle sadece 1 yıl hapis cezası alırken bu ceza ise "iyi hal" indirimiyle 10 aya düşürülerek ertelendi.

Haklarında dava açılan bazı sanıklar ise polise taş attıkları gerekçesiyle ceza alırken bu cezalar da "iyi hal" indirimiyle düşürülerek cezalar ertelendi.

YALANDA SINIR YOK: TKP BİNASINDAN TAŞ ATILDI

Hakimin iyi hal indirimi verdiği saldırganlardan Yadigar Eroğlu, verdiği ifadesinde birçok yalan ifade kullanırken, kendilerine TKP binasından taş atıldığını ileri sürdü. Eroğlu, TKP binasına çıkarak tabela indirmelerini ise polise bağlarayak şu ifadeleri kullandı:

Samsun TKP binasında DTP'li vekillerin konuşma yaptıklarını öğrendik, bu konuşmayı protesto etmek amaçlı gruba katıldık, grupla birlikte ilerledik, TKP binasına geldik. TKP lilerden bize taş ve cam atmaya başladılar, biz de bunun üzerine TKP binasına çıktık, orada yazılı bulunan TKP binasına ait olan levhayı yırtmaya çalıştık, daha sonra polisler olay yerine geldiler, bizim olduğumuz yerde polisler yoktu, polisler olsayadı TKP binasına zaten çıkamazdık.

'BAYRAĞI POLİS ASTIRDI'

Saldırıda yer alan ve hakkında ceza verilmeyen Yakup Sarıoğlu ise parti tabelasının indirilip yerine bayrak asılmasını polisin talimatıyla yaptığını söyledi. Sarıoğlu, ifadesinde, "Görevli polis memuru emniyet amiri ya da güvenlik şube müdürüydü. Bana 'bir Türk bayrağı al, bu bayrağı asın ve grubu götür, taşkınlık olmasın' dedi. Ben de yanıma bir kişi aldım. Orada bulunan bir elektrik direğine bayrağı astım. Kalabalık gurubun yanına gidip, Çiftlik üzerinden konservatuvar tarafına getirdim" dedi.

POLİS 'MAĞDUR' OLMUŞ

Davada mağdur sıfastıyla ifade veren polis memuru Zafer Haspolat ise saldırıya nasıl seyirci kaldıklarını anlatmak yerine TKP binasına nasıl saldırıldığını ve bu saldırı sırasında nasıl yaralandığını anlattı:

Suç tarihinde ben polis memuru olarak Gazi caddesinde görevliydim. Suç tarihinde Barış ve Demokrasi Partisi Milletvekilleri Samsun İli'ne ziyaret yapacaklardı. Bu ziyaret ile ilgili olarak 19 Mayıs Mahallesi Gazi Caddesi üzerinde bulunan TKP'nin faaliyet gösterdiği bina çevresinde taşkınlık olabileceği düşünülerek gerekli tedbirler alınmıştı. Ben de bundan dolayı söz konusu yerde görevli olarak bulunuyordum. Bir süre sonra BDP milletvekillerine tepki amaçlı olarak yaklaşık 500 kişilik bir grup oluştu. TKP'nin çatısında bulunan bir grup ellerine geçirdikleri kiremit, taş, cam şişe parçalarını rastgele aşağıya atmaya başladılar. Bu taşları atanlar, ellerini, yüzlerini atkılarla, berelerle kapatmışlardı. Türkiye Komünist Partisi'nin olduğu binanın çatısından bunları hunharca aşağı atıyorlardı.