Özgecan için Ankara da ayaktaydı

AKP'nin kadın düşmanı politikaları toplumda karşılık bulurken, vahşice katledilen son kadın Özgecan Aslan için Ankara eylemdeydi. Eyleme katılımın yoğun olduğu gözlenirken kadınlardaki öfke ise had safhadaydı.

soL Ankara

Bugün saat 18.30'da Sakarya Caddesinde gerçekleşen buluşmanın çağrıcılığını Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Komünist Partili Kadınlar, ÖDP'li Kadınlar gibi çeşitli ilerici kadın örgütleri düzenledi. Birleşik Haziran Hareketinin de katıldığı buluşma, Sakarya Caddesine doğru yapılan yürüyüş sırasında yüzlerce insana ulaştı. Sakarya Caddesinde tekrar toplanan kitle bir basın açıklaması yaptı.

'SİZ SORUMLUSUNUZ'

Yapılan açıklamada çözümlerin bilindiği halde uygulanmadığı ve bu yüzden Özgecan'ın kurtulamadığına vurgu yapılırken, hükümetin bu ve benzeri olaylardaki sorumluluğundan kaçamayacağı da ifade edildi. Basın açıklamasında şunlar söylendi:

Devletin kadınların haklarını korumaya dair icraatsızlığını gören kadın katilleri bundan güç almaktadır. Kadınlar ve toplum olarak yapılması gereken şeyin ne olduğunu defalarca taleplerimiz olarak haykırdık ve bugün başka Özgecanlar olmasın diye harekete geçmek için  zaman olmadığını söylüyoruz. Öldürülen her kadın siz sorumluydunuz, siz sorumlusunuz.

Açıklamanın devamında ise yeni Özgecanların ölmesinin önüne geçmek için, kadın cinayetlerine son vermek için yürütülecek mücadelenin tüm topluma yayılana kadar devam edeceği ifade edildi.

'ÖNCE KAHKAHAMIZA KARIŞTILAR'

Bu açıklamanın ardından Komünist Partili kadınlar adına Dilek Çelik tarafından bir basın açıklaması daha okundu. "Önce kahkahamıza karıştılar" başlığını taşıyan açıklamada şunlar söylendi:

Ve sevgilimizi öpüp öpmeyeceğimize. Ve metroda elele tutuşup tutuşmayacağımıza. Ve evlenip evlenmeyeceğimize. Ve kaç çocuk doğuracağımıza. Ve kürtaj olup olmayacağımıza. Ve eteğimizin boyuna. Sonra da bizi öldürdüler.

Öldürülen kadınların katili, yalnızca eli kanlı bir koca, serseri bir ağabey, kötü kalpli bir eski sevgili ya da Özgecan'ı katledenler gibi sapkın bir erkekler çetesi diyebilir miyiz?

AKP'li yıllar, kadının yaşam hakkını tartışmaya açmanın tarihi değilse nedir? Kadınların, Özgecan'ın katili bir kaç kötü erkek değil, AKP'nin ilham ve güç verdiği bir karanlıklar ordusudur.

Üstelik AKP yobazlığı, elini kadının yaşam hakkına, dilini ise eşitlik kavramına bir başına değil, liberal omuzdaşları, yandaş kuklaları ile birlikte uzatmıştır. Özgecan'ın katilleri, 3 kişilik bir erkek çetesi değil, kadın düşmanı AKP ve  İslamcısı, hırsızı, patronu ile 13 yıllık yol arkadaşlarının tümüdür.

Dün "Dinimizi yaşayamıyoruz" riyakarlığına tempo tutanlar, bugün genç bir kadının bir başına minibüse binemediği bir Türkiye'ye, Özgecan'a ağlayamazlar; inanmayız. 

Bu sefilliği tepelemediğimiz bir Türkiye'de can güvenliğimizi sağlayamayacağımızı biliyoruz. Tayyip Erdoğan ve ailesi başta olmak üzere; gerici, yobaz, hırsız, insanlıkla kavgalı şebekeyi bu ülkeden kovalayacağız.
Ancak o zaman, kaybettiğimiz tüm kadınların, Özgecan'ın acısını yakamızda, kazandığımız kavganın bir nişanı olarak taşıyacağız.

O zaman Özgecan yaşayacak.

Kadınlar ancak, öyle bir Türkiye'de kurtulacak.

Yapılan açıklamaların ardından  Selanik Caddesi üzerinden Meşrutiyet Caddesine yürüyen kalabalık, buradanan da Konur Sokaktaki İnsan Hakları Anıtı önüne geldi. Anıta Özgecan'ın anısına karanfiller bırakıldı. Burada da kadınların mücadeleden vazgeçmeyeceği ve ölmemek için ayakta kalacağı ifade edildi.