Öğrencilerden AKP'ye: Burası bir üniversite, elinizi çekin!

Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampusu'nun Sağlık Bilimleri Üniversitesi'ne devredilmesine yönelik TBMM'ye sunulan kanun teklifi, Marmara öğrencilerinin tepkisini çekti.

Haber Merkezi

16 Ocak'ta 8 AKP'li vekil tarafından TBMM'ye sunulan kanun teklifi, Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Yerleşkesi'nin bulunduğu tarihi binaya göz dikmiş durumda. Yasalaşırsa, söz konusu binayı Marmara Üniversitesi'nden alıp AKP'nin kuracağı Sağlık Bilimleri Üniversitesi'ne tahsis edecek kanun teklifi, öğrencilerin tepkisiyle karşılaştı. Bir süredir okullarında "#HaydarpaşayıKoru" ismiyle kampanya başlatan ve yerleşkeleri hakkındaki belirsizliklerin giderilmesini, gerçeğin öğrenciler ve öğretim görevlileriyle paylaşılmasını isteyen öğrenciler AKP'nin verdiği kanun teklifine karşı bir açıklama yayımladı. "Yağmaya, talana ve ranta; gericileşmeye ve kadrolaşmaya karşı #HaydarpaşayıKoru!" başlığıyla yapılan açıklamada, "Sağlık hizmetinin tamamen sermaye birikimiyle anlam kazanır hale getirilmesi, iktidarın istediği mekanı –bu mekan üniversite dahi olsa- istediği gibi gasp etmeye yeltenmesi, tarihi değerlerimizin gerçek değerini yalnızca sermayenin ve iktidarın ellerinde bulabileceği tezi kabul edilemez" ifadeleri kullanıldı.

#HaydarpaşayıKoru tarafından yapılan açıklama şu şekilde:

"16 Ocak'ta 8 AKP'li milletvekili tarafından Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Yerleşkesi'nin Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi'ne (TSBÜ) tahsis edilmesine yönelik meclise kanun teklifi sunuldu. Bu kanun teklifi Haydarpaşa Yerleşkesi’nin tahsis edileceği üniversitenin, Sağlık Bakanlığı'na; yani doğrudan doğruya siyasi iktidara bağlı olmasını öngörüyor.

Üniversite yönetimini üstlenmesi planlanan Mütevelli Heyeti başkanının Sağlık Bakanı olması bu üniversitenin iktidarın neo-liberal “sağlıkta dönüşüm” politikalarına angaje olacağının apaçık göstergesidir. Diğer yandan, 1800'ü aşkın akademik kadro alınması planlanan TSBÜ'nün bu kadroları hangi ölçütlerle seçeceği, üniversitenin AKP’ye bağlı olacağı gerçeğiyle düşünüldüğünde ortaya çıkıyor. Bahsi geçen akademik kadroların AKP’nin gerici, piyasacı ideolojisinin taşıyıcısı ve üreticisi olma misyonunu üstleneceği; TSBÜ’nün sağlıkta kadrolaşmanın önemli araçlarından biri olarak da işlev göreceği anlaşılıyor.

Kanun teklifinde Osmanlı dönemine gönderme yapılarak, Haydarpaşa Yerleşkesi’nin “Mekteb-i Tıbbiyye-i Şahane” adıyla sunulması tasarlananların üzerini örtmüyor. Hükümetin bilimsel eğitimden ne anladığı ise eğitim şuralarından, 4+4+4 eğitim sisteminden, zorunlu Osmanlıca ve din derslerinden biliniyor. Aynı şekilde hemcinsinden başkasını tedavi etmeyen “hekim”lerden ve fiilen işletilmeye çalışılan haremlik selamlık sağlık hizmetinden bu zihniyetin Tıp “ahlakı” anlayışı ortaya çıkıyor.

TSBÜ sağlık alanında hiçbir bilimsel ağırlığı temsil edemeyecek, AKP tarafından paravan olarak kullanılan bir sözde “üniversite” olacaktır. Görüyoruz ki, bu tasarının sahipleri sonuna kadar piyasacı, siyasal iktidara biat eden bir üniversite yaratabilecekleri yanılgısı içerisindeler. Oysaki bu üniversitenin doğasına aykırıdır.  Üniversitede akademi bilimsel yeterlilik kıstas alınarak belirlenir. Üniversitede tarih geçmişe öykünmek değil; tarihsel aydınlanma birikimini sahiplenmektir.

Tüm bunlarla birlikte yerleşkenin, etrafındaki hastanelerle birlikte ilerleyen yıllarda sağlık turizmi için kullanılması tartışılmaktadır. Sağlık Bakanı tarafından sağlık turizminin sıkça dillendirilmesi tartışmaların gerçekçilik payını ortaya koymaktadır. Bu projenin Haydarpaşa Port projesiyle birlikte bölgesel rantın bir parçası olduğunu görmek ise zor değil. Önemli bir tarihi değeri olan Haydarpaşa Garı'nın önce yanması, ardından yıllardır kullanım dışı bırakılmış olması bölgeyi ve kenti bütünsel bir tehditle karşı karşıya bıraktığı bir gerçektir.

Sağlık hizmetinin tamamen sermaye birikimiyle anlam kazanır hale getirilmesi, iktidarın istediği mekanı –bu mekan üniversite dahi olsa- istediği gibi gasp etmeye yeltenmesi, tarihi değerlerimizin gerçek değerini yalnızca sermayenin ve iktidarın ellerinde bulabileceği tezi kabul edilemez!

Haydarpaşa Yerleşkesi ne özel sağlık politikalarına araç ne de hükümete bağlı düzmece üniversitelerin kuruluşuna malzeme olacaktır. Burası bir üniversitedir. Elinizi çekin!"

Yağma planları Meclis'te, Haydarpaşa tehlikede!