ODTÜ'nün mezuniyet töreninde pankart açan öğrencilere güvenlik saldırmış, saldırıya uğrayan mezunlardan bazıları ertesi gün gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan mezunlardan 4'ü ise tutuklanarak cezaevine nakledilmişti.
Yaşananlara ilişkin bugün bir açıklama yapan ODTÜ'lü TKP'liler, "Yönetilemeyen bir ülkede, ODTÜ'de yönetilememektedir" değerlendirmesinde bulundu.
"Yaşananlar okulumuza karşı gelişen tehditlerin boyutlarını göz önüne sermektedir" ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, "Halk düşmanı bu düzen emekçiyi daha fazla sömürmeden, bizleri daha fazla baskılamadan yönetilemez" denildi.
Açıklamada, "ODTÜ’nün değerlerini ayaklar altına alıp okulun kapılarını polislere açan, bunlarla yetinmeyip bir de 'mağdur' rolüne sığınan rektörlük" sert bir dille eleştirildi.
Açıklamanın tam metni şu şekilde:
"Geçtiğimiz mezuniyet töreni sırasında yaşanan ve sonrasında polis baskısı, gözaltılar ve tutuklamalar ile sonuçlanan olaylar okulumuza karşı gelişen tehditlerin boyutlarını göz önüne sermektedir. Fakat tüm bu yaşananlar Dünya’nın ve de beraberinde Türkiye’nin içine girdiği siyasi ve ekonomik krizden bağımsız bir şekilde ele alınamaz. Siyasi ve ekonomik krizin böylesi derinleştiği dönemlerde düzen faturayı her zaman işçiye, emekçiye keser. Çünkü yönetemezler. Halk düşmanı bu düzen emekçiyi daha fazla sömürmeden, bizleri daha fazla baskılamadan yönetilemez.
Yönetilemeyen bir ülkede ODTÜ de yönetilememektedir ve yönetilemeyecektir. Mesele kişiler ve onların başarısı ya da başarısızlığı değildir. Tüm üniversite bileşenleri tarafından üniversiteyi yönetmesi gayri meşru görülen üniversite rektörlüğü soruşturmalar, cezalar, öğrenci topluluklarının faaliyetlerini durdurma ve en sonunda da polis ile üniversite kamuoyunu baskı altına almaya çalışmaktadır. Bu provokasyon girişimleri, tahammülsüzlük ve saldırılar, yönetimin güçsüzlüğüne işaret etmektedir.
Karşımızda güçsüz bir ülke yönetimi ve güçsüz bir ODTÜ yönetimi var. Fakat üniversite kamuoyu bu güçsüzlüğü kendi hanesine yazmamakta, yılgınlık ve teslimiyetle tepki vermektedir. Bunun sebebi ODTÜ kamuoyunun örgütsüz olmasıdır. Biz, kendi güçsüzlüğünün üstünü örtmeye çalışan, ODTÜ’nün değerlerini ayaklar altına alıp okulun kapılarını polislere açan, bunlarla yetinmeyip bir de “mağdur” rolüne sığınan rektörlüğün yanında olamayız. Düzen siyasetinin bütün unsurları, nasıl ki değişen rejimde figüranlık rolü üstlenmişse; bu siyasetlerin okulda ki temsilcileri de örgütsüz üniversite kampüsüne umut olamamaktadır.
Yağma yok. Bu üniversite, bu ülke bizim. İktidarı besleyen, gericilik, patronlar ve meşruiyetini kabul etmediğimiz rektörlük örgütlüdür. Bunun karşısında güçlü bir şekilde durabilmenin tek yolu ise öğrencilerin, emekçilerin bir arada, omuz omuza, örgütlü bir biçimde hareket etmesinden geçmektedir.
Türkiye Komünist Partisi, düzen siyasetiyle kirlenmemiş tek siyasi öznedir. Üniversite ve ülkede umudun biricik taşıyıcısıdır.
Sosyalist Türkiye bir hayal değil, gerçek bir umuttur ve ancak örgütlü mücadeleyle kazanılabilir. Sizleri de partiye,
birlikte mücadeleye davet ediyoruz.TKP ODTÜ"
