ODTÜ'de Marx'ın 200. doğum yıl dönümü etkinliği: Sosyalist devrime giden yol...

ODTÜ'de Karl Marx'ın 200. doğum yıl dönümü sebebiyle “Karl Marx ve Sınıf Mücadeleleri: Bilimden Sosyalist Devrime Giden Yol” başlıklı bir etkinlik yapıldı.

Haber Merkezi

ODTÜ'de, 30 Nisan’da Karl Marx heykelinin sergilenmeye başlamasının ardından Marx'ın 200. doğum yıl dönümü sebebiyle “Karl Marx ve Sınıf Mücadeleleri: Bilimden Sosyalist Devrime Giden Yol” başlıklı bir etkinlik gerçekleşti.

Doç. Dr. Galip Yalman'ın moderatörlüğünü yaptığı etkinliğe konuşmacı olarak Prof. Dr. Korkut Boratav ve soL Haber Portalı yazarı Aydemir Güler katıldı.

'İŞÇİ SINIFINA  DIŞARIDAN BİLİNÇ TAŞINMALIDIR'

Galip Yalman, giriş konuşması yaptıktan sonra sözü Boratav’a bıraktı. Boratav, Marx’ın 200. yaşının dünyayı anlama ve değiştirme üzerinden okunması gerektiğini ve bu yüzden çok önemli olduğunu vurguladı. Boratav, “Marx kanıtlamıştır ki, aynı köle sahiplerinde olduğu gibi kapitalizmde de emeğe el konulur.  Artık emeğe el koymanın asıl biçimi insanlar arasındaki üretim ilişkisidir. Buradan doğan iki sınıf vardır: artık emeğe el koyanlar ve üreticiler” diye konuştu.

Boratav, Lenin’in bütün bu önermelere önemli bir katkıda bulunduğu söyleyerek, “İşçi sınıfına dışarıdan bir bilinç taşınmalıdır. Bu bilinç işçi sınıfının çabaları için mücadele eden öncü bir devrimci parti ile mümkündür” dedi. Boratav konuşmasını bitirirken, "kapitalizm ve emperyalizmin bittiğini ve yenilik yaratma şanslarının olmadığını" vurguladı. 

'AKADEMİ SINIFSAL BİR ALAN'

Korkut Boratav'ın ardından konuşan Aydemir Güler, konuşmasına güncel meselelerden, üniversitelerden bahsederek başladı. Güler, “Üniversiteler 1 Mayıs alanlarında, tartışmalarda, bilgiyi yeniden üreterek direnir” diye konuştu.

Güler, “Dünyada bir şeyler oluyor ama neden?” sorusunu ortaya atarak bir anekdot paylaştı.  Fransız bir yazarın yaşadığı dönemde Marx’la röportajında ‘Varlığın nihai yasası nedir?’ sorusunu sorduğunu ve Marx’ın cevabının ise "mücadele" olduğunu belirtti.

Aydemir Güler konuşmasının devamında Marksistlerin toplumdan kopuk olmadıklarını, aksine toplumla iletişim halinde olduklarını belirtti.

“İnsan hem nesnedir, hem de o nesneyi değiştirecek olan öznedir“ diyen Aydemir Güler, akademik Marksizmin kendisini nesnesinden ayrıştırarak, Marksizme en büyük kötülüğü yaptığını vurguladı. Akademinin sınıfsal bir alan olduğunu belirtirken,üniversitelerde piyasacılıkla, gericilikle, özelleştirmeyle mücadele edilmesinin önemini ekledi. Güler, “Burjuvazinin egemenliği altında bilimin zerresi kalmaz.” dedi.

'BUNUN ANLAMI DAHA FAZLA MÜCADELEDİR'

Güler, konuşmasını "Marx’tan Engels’ten beri, hayat bizi haklı çıkarmamış olabilir. Bunun anlamı daha fazla mücadele, daha doğru mücadele etmek demektir" sözleriyle bitirdi.

Galip Yalman, etkinliği “Umarım 10 yıl, 20 yıl sonra aydınlık günlerde oluruz” diyerek sonlandırdı.