New York Times'ta Kanal İstanbul tartışması

​New York Times'te yayımlanan bir yazıda Erdoğan'ın Kanal İstanbul ve diğer kentsel projeleri kaleme alındı.

Dış Haberler

New York Times'ta Kanal İstanbul Projesi başta olmak üzere Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mega projelerinden bahseden bir yazı yayımlandı.

Halkın bir bölümünün kanal projesini Erdoğan'ın vizyonerliği olarak nitelediği belirtilirken, diğer kesimin bu projeleri Erdoğan'ın yönetsel gücünü pekiştirmek için yapıldığını düşündüğü vurgulanıyor.

Bu mega projelerin Erdoğan için güç sembolü olduğu, Erdoğan'ın Osmanlı padişahlarından Mustafa Kemal Atatürk'e kadar tüm Türk liderleri arasına ismini yazdırmayı amaçladığı belirtiliyor.

Ancak 45 km'lik kanalın 15 milyar dolara mal olacak olması ve yaklaşık 800 bin insanı yerinden edecek olmasının bir yandan “delice” olduğu ifade ediliyor.

Çevrecilerin kanalın ekosisteme zarar vererek İstanbul'u yaşanmayacak hale getireceği, arkeologların paleolitik döneme ait kazıların tehlikeye gireceği, iktisatçıların ise projenin finansal açıdan uygulanabilir olmadığını söyledikleri aktarılıyor.

Çoğu eleştirilerin Erdoğan'ın ekonomiyi canlandıracak sanayi ve ticaret hamleleri yerine inşaata öncelik vermesi üzerinden geldiği söyleniyor.

AKP iktidarı boyunca ülkede sanayi üretiminin tükendiği, bunun sonucunda ihracat eksikliğinden dolayı yeni yapılan liman ve tünellerden yeterince verim alınamadığı belirtiliyor.

EKONOMİ UÇURUMA SÜRÜKLENİYOR

Ekonominin ise şu an tüm hızıyla uçuruma sürüklendiği vurgulanıyor.

Konut inşaatının üst limite ulaştığı ve iki milyon apartmanın hala satılamadığına dikkat çekilirken, şirketlerin gayrimenkulleri düşük faizli kredi ve takas yoluyla elden çıkarmaya çalıştığı belirtiliyor.

Boğaz hattından geçişin 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nden bu yana ücretsiz olmasının yanı sıra Osman Gazi ve Yavuz Sultan Selim köprülerinin yeterince işlek olmadığı hatırlatılırken, kanal projesinin kâr getirip getirmeyeceği sorgulanıyor.

Aynı zamanda Erdoğan'ın saray ve cami projeleri hatırlatılırken, bu projelere karşı tüm protestoların susturulduğu, şehirlerin toplumsal hafızasının yok edildiği, işçilerin ve köylülerin bu projeler uğruna evlerinden olduğu vurgulanıyor.