Mustafa Kemal Erdemol yazdı: Hayır, Türkiye Suriye'ye asker çıkaramayacak

Recep Tayyip Erdoğan ile kimi AKP'lilerin Suriye'ye ilişkin uğursuz planlarından elbette haberdarım, ancak, onların bu çılgınlığının zemini ülkede yok. Böyle bir askeri maceraya karşı olanların daha barışçı olduklarının da düşünülmesini istemem, ama birkaç nedenden ötürü Suriye'ye yönelik bir askeri operasyon gerçekleşmesi mümkün görünmüyor.

Mustafa K. Erdemol

Bir gazeteci olarak mesleki anlamda bir hayli riskli bir iddiada bulunduğumun farkındayım, ama yine de gelişmelere ilişkin mevcut okumalarım, gözlemlerim, Türkiye'nin Suriye'ye, özellikle bir kara harekâtı yapmasının mümkün olmadığını düşündürüyor bana.

Recep Tayyip Erdoğan ile kimi AKP'lilerin Suriye'ye ilişkin uğursuz planlarından elbette haberdarım, ancak, onların bu çılgınlığının zemini ülkede yok. Böyle bir askeri maceraya karşı olanların daha barışçı olduklarının da düşünülmesini istemem, ama birkaç nedenden ötürü Suriye'ye yönelik bir askeri operasyon gerçekleşmesi mümkün görünmüyor. 

ERDOĞAN'IN TRİBÜN ŞOVU
Suriye'ye yönelik İslamcı cihatçıların geçişini kolaylaştıran, Irak Şam İslam Devleti'ne (IŞİD) karşı oluşturulan koalisyona sıcak bakmayan Recep Tayyip Erdoğan'ın, IŞİD'den arındırılmış Kobanê merkezli “bir Kürt devletinin kurulmasına izin veremeyiz” çıkışı daha önceki tehditlerinden farklı değil. Suriye'ye karşı başlatılan emperyal saldırının ilk dönemlerinde de buna benzer tehditleri olmuştu. Ayrıca bütün bu bağırıp çağırmalarına rağmen Türkiye sınırlarda herhangi bir güçle, herhangi bir çatışmaya girmedi. Kobanê'nin, ABD yardımıyla Kürtler tarafından IŞİD'in eldinden alınmasına itiraz bile edemediğini de unutmayalım.

ÜÇ NEDENİ VAR
Mesele Erdoğan'ın ilkel savaş yanlısı hezeyanlarını aşmış durumda. Birincisi, 7 Haziran seçimlerinden güç kaybederek çıkmış bir AKP var artık. Meclis'i herhangi bir savaş kararı konusunda ikna etmek zor olacak. Meclis'e danışmadan alınacak bir savaş ya da operasyon kararı “yasal” olsa bile meşruiyeti tartışmalı bir karar olarak değerlendirilecek. İkincisi, TSK içinde, üst kademeler dahil, böyle bir operasyonun doğuracağı risklerin farkında olanlar var. Kobanê'ye “Kürt devleti kurulmasını” önlemek adına da olsa yapılacak bir saldırının Suriye'nin egemenliğine bir saldırı olacağı, sonuç olarak Rusya'nın da tepkisinin çekileceğini asker biliyor. Ayrıca Rusya'nın geçtiğimiz hafta Suriye ordusuna çok güçlü savunma silahları verdiği de akılda tutulmalı. Olası bir saldırıda, Kürtlerin egemenliğinde de olsa Suriye “kendi toprağını” korumak için savunma hakkını kullanabilir. Asker Kobanê'de hem IŞİD'e hem Kürtlere karşlı savaşmanın kolay olmadığının da farkında. Üçüncü neden ise diğer ikisinden çok daha önemli: Kobanê'ye yapılacak olan bir saldırı Türkiye'nin kendi Kürdüyle çatışmasını beraberinde getirebilir. Kandil'den bu yönde yapılan açıklama yabana atılamaz.

Ayrıca Türkiye kamuoyunun çok büyük bir kesiminin hükümetin Suriye politikasına destek vermediği de seçimlerle de kanıtlanmış bir gerçek. Bugün olası bir operasyona AKP dışında Vatan Partisi ile MHP'den başka destek veren yok.

PYD lideri Salih Müslim, hem bölge hem de Suriye gerçeklerinin farkında bir lider. Erdoğan mutlu olsun diye değil, “real politika” gereği, otonom bir Kürt devleti kurmanın sakıncalarının bilincinde olduğu için böyle bir niyetlerinin olmadığını açık bir dille ifade de etti. Ortada böyle bir beyan varken, düne kadar çeşitli konularda Türk hükümetince görüşü sorulan Müslim ile temsil ettiği Kürtleri karşısına alamaz Türkiye.

Bu üç nedene eklenecek bir başka neden de, ABD'nin Suriye'de bir tampon bölgeyi kesinlikle istememesi. ABD'nin buna izin vermeyeceği, eğer seçmek durumunda kalırsa seçiminin bir Kürt yapılanmasından yana olduğu artık çok açık. Orada Türkiye'nin at koşturacağı  bir tampon bölgeye izin vereceğini kimse düşünmemeli.

Eğer bunlara rağmen bir saldırı olursa bu asla bir kara harekâtı olmayacak. Daha önce de denendiği gibi bölgeye sınırlı bir hava harekâtı gerçekleşebilir. Tersi durumda Türkiye zaten çıkamadığı Suriye politikasında gittikçe boğulur.