Mustafa K. Erdemol yazdı: Ne topluyorsan

Makas da, elbette toplanabilir, yeter ki toplanmaya değer tarihi, estetik bir tarafı olsun. İleride, umarım vali beyin kendi adına açılacak olan müzesinde görme şansını bulurum. O zaman anlarız makasların özelliğini.

Mustafa Kemal Erdemol

Sonuçta bir hobisi var, dolayısıyla Edirne Valisi’ni kutluyorum tüm içtenliğimle. Hobi için, terapi özelliği vardır derler. Kişiyi daha sakin, daha barışçı yaparmış. Her ne kadar hobileri arasında resim yapmak olan Hitler gibi örnekler bu iddiayı çürütse de, yine de bir idareci olarak vali beyin yoğun devlet işlerinden vakit bulup koleksiyon yapması hoşuma gitti.

Biriktirdiği nesnelerin çeşitli açılış törenlerinde kurdela kestiği makaslar olması durumu biraz garipleştirmekle beraber vali beyi bu konuda eleştirmek aklıma gelmez. Kendisinin akıl ettiği bir hobi olmasını tercih ederdim sadece. Bu toplama işinde, kendisi gibi makas koleksiyonu yaptığı söylenen Recep Tayyip Erdoğan’ı taklit ediyormuş meğer. Olsun.

Recep beyin, İslami bir ritüel olarak yanında sürekli çakı taşıdığını bilirdim ama kesici, delici aletlere, onları toplayacak kadar meraklı olduğunu bilmezdim doğrusu. Acaba Recep bey de vali bey de makasa nasıl bir anlam yüklüyorlar?

Akıllı zatlardan biri koleksiyon için “ne biriktirirseniz osunuz” demiştir. Bir bildiği var herhalde. Kişilerin topladıkları nesnelere kendince anlamlar yüklediğini biliyoruz. Çok tuhaf olanları da var tabii. İzlanda'lı Hijardson soyadlı birinin bulabildiği tüm hayvan penislerini topladığını ilk kitabımda yazmıştım da. Zevk işte, kim ne diyebilir? Bu zatın en büyük amacı koleksiyonuna bir de insan penisi katmaktı, bu nedenle 80’ini devirmiş bir ihtiyarla da anlaşmıştı. Yıllar önceydi bu, belki o “parça” koleksiyondaki yerini almıştır da çoktan.

“Koleksiyoncu” der Walter Benjamin, "daha eski bir zamanda ve uzakta bir yerde olduğunu düşlemekle kalmaz; daha iyi bir dünyada olduğunu da düşler. Orada insanların gündelik yaşamlarını kolaylaştıracak şeyler yoktur ama nesneler de bir işe yarıyor olma zorunluluğundan kurtulmuşlardır”. Sanırım vali beyin makasları da işe yarar olma zorunluluğundan kurtulmuşlardır haliyle. Peki ne işe yarar bu koleksiyon? Vali beyin, kendisine verdiği önemi gösteren bir tarafı var bu tutkusunun. “İleride Edirne Valisi'nin mübarek elleriyle tuttuğu, açılış töreni makasları” diye sergileneceğini düşünmesi de mümkündür?

Makas da, elbette toplanabilir, yeter ki toplanmaya değer tarihi, estetik bir tarafı olsun. İleride, umarım vali beyin kendi adına açılacak olan müzesinde görme şansını bulurum. O zaman anlarız makasların özelliğini.

Bu küçük ölçekli idarecilerin de, güç sahibi egemenlerin de bana tuhaf gelen koleksiyon tutkuları var. Her zaman keyifle okuduğum Jacob Burchard’da rastlamıştım bunlardan birine. Rönesans dönemi İtalyası’nda Kardinal İppolito Medici adlı bir zat, sarayında (nedir bu saray tutkusu bunların) insan koleksiyonu yaparmış. “Eserler”in Avrupalı olmayan insanlardan oluştuğunu da eklemem lazım. Bu “nesnelerin” her biri kendi ırklarının en iyileriydi üstelik. Kimler yok ki; Kuzey Afrikalı Berberi soyundan piyade askerleri, Tatar okçuları, güreşçiler, Hintli dalgıçlar, gırla. Haliyle Türkler de var. Türklerin asıl işi ise Kardinal ava çıktığı zaman ona eşlik etmek.

Kusmuk torbası, insan saçı, prezarvatif, göbek deliği pamuğu, çeşitli insanların ayak tırnakları, ‘rahatsız etmeyin’ yazılı uyarı levhaları biriktirenler bile var. Bunların hepsine kendince anlamlar yüklemiş demek ki toplayıcılar. Kusmuk torbasına ya da insan tırnağına yüklenecek nasıl bir anlam var bilemem ama toplayanı özel kılıyor en azından. Ben koleksiyoncu sayılmam kesinlikle ancak, tüm hayatımı olumlu anlamda etkilediği için çocukken okuduğum Ferench Molnar’ın (Macarca’da soyadlar önce yazıldığından aslı Molnar Ferench’tir) Pal Sokağı Çocukları’nın Türkçe dahil her dildeki baskılarını toplarım. Benim de bir tutkum olsun istedim, bunda karar kıldım. İyi de gidiyor şimdilik.

Paulo Coelho’ya kırıldım biraz. Ok, yay biriktirmek gibi bir tutkusu olduğu için. Ondan sanki kalem biriktirmesini beklerdim. Şartlanmışlık elbette benimki.

Ama Recep Tayyip’den tespih koleksiyonu yapmasını beklemedim tabii. Makas pek bir uygun. Sürekli taşıdığı çakının yanında tam bir takım oluşturmuş da oluyor. Dili sivri, düşüncesi sivri biri olarak “sivri nesnelere” düşkünlüğünün anlaşılır bir yanı var. Yeter ki koleksiyon gereçlerini denemeye kalkmasın birilerinin üzerinde.

Dediğim gibi Edirne Valisi’ni hobisinden ötürü pek bir sempatik buldum. Makas da olsa en azından bir şeyler topluyor.

Kürt coğrafyasındaki valileri de merak ediyor insan haliyle. Onlar ne biriktiriyorlar acaba? Coğrafya kanlı, acılı, şiddet dolu. Mermi biriktiriyoruz deseler anlamlı bulurum. Haklılar.

Koca koca valiler pul koleksiyonu yapacak değiller ya.