MHP: Kimi küstü, kimi barıştı

Bahçeli ve Erdoğan arasındaki yakınlaşma ve yaşadığı ayrışma sebebiyle 24 Haziran'da oy kaybetmesi beklenen MHP, bu beklentileri boşa çıkararak 1 Kasım'daki oy oranını korudu.

Doğa Can Oruçoğlu

Bahçeli'nin Erdoğan liderliğindeki bir ittifakın parçası olması ve MHP içerisinde geçtiğimiz yıl ayrışmayla sonuçlanan tartışmalar, beklenenin aksine MHP'ye oy kaybettirmedi.

Öte yandan, MHP'nin 1 Kasım 2015 ve 24 Haziran 2018 seçimlerinde aldığı oy oranlarını kıyasladığımızda, illerdeki oy dağılımında anlamlı değişimlerin olduğu göze çarpıyor. MHP'nin Kırıkkale, Osmaniye gibi kalelerde oy oranını aşağı yukarı koruduğu; Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Karadeniz'de Sinop ve Artvin gibi daha aydınlanmacı iller haricinde oyunu artırdığı görülüyor.

Buna karşılık, MHP Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde ciddi ölçüde oy kaybetmiş durumda.Bu tabloya bakınca, MHP'ye küsenlerin yarattığı oy kaybının, MHP'yle yeniden barışan seçmenden gelen oylarla giderildiği ortaya çıkıyor.

ONLARINKİ BİR AŞK HİKAYESİ

AKP iktidara geldiği günden itibaren zaman zaman Bahçeli, CHP'liler tarafından Erdoğan'a payanda olmakla suçlanıyordu. Öte yandan, müzakere sürecinin başlatılmasıyla MHP ve AKP arasındaki çelişkiler, bu iki parti arasındaki ortak noktalardan daha görünür olmuştu.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından, cemaat kadrolarının tasfiyesi ve AKP hükümetinin Türkiye'nin jeopolitik tercihlerini masaya yatırması, MHP'nin AKP'yle ilişkilerinde yeni bir dönemi açtı. Bu dönemde cemaatten boşalan devlet kadrolarını Menzil gibi tarikatlarla birlikte dolduran MHP, Erdoğan'a destek konusunda koyduğu şerhleri büyük ölçüde kaldırdı.

Cumhur İttifakı'yla birlikte ise AKP-MHP ilişkilerinde yeni bir dönemin açıldığı ve 24 Haziran'da ortaya çıkan TBMM tablosu ve hükümetin vermek zorunda olduğu ekonomik kriz sınavı göz önünde tutulacak olursa, bu ilişkinin sadeleşmek bir yana, büyük ihtimalle daha da karmaşıklaşacağı anlaşılıyor.

YANDAŞLIK KAYBETTİRDİ, TERÖRLE MÜCADELE KAZANDIRDI

MHP'nin oy kaybettiği ve İyi Parti'nin çıkış yaptığı Ege, Marmara ve Akdeniz bölgeleri, seçim sonrası Türkiye haritasında kırmızı renkle gösterilegelen bölgeler. Bu bölgeler kentli, modern, laik olarak değerlendirilen toplumsallığın, dinselleşme karşıtı tepkilerinin siyasi atmosferi birinci dereceden belirlediği yerler.

Diğer taraftan, muhafazakar-modern geriliminin bir bütün olarak Türkiye siyasetini anlamak için yeterli bir model olmadığı, MHP'nin 24 Haziran sonuçlarına bakınca da ortaya çıkıyor.

Sahil şeridinin aksine, MHP, etnik gerilimlerin günlük yaşamda daha yoğun hissedildiği ve devlet politikasının daha çok etnik faktörler göz önüne alınarak hayata geçirildiği bölgelerde oyunu arttırmış gözüküyor. Kürt mevsimlik işçiler-yerli halk, Suriyeli göçmenler-yerli halk, Kürt siyasi hareketi-devlet güçleri çatışmalarının yoğunlaştığı bölgelerde, MHP, AKP'den çeşitli gerekçelerle soğuyan kesimlerin adresi olmuşa benziyor.

KONYA VE KAYSERİ'DE YÜKSELİŞ

MHP, açıklanan sonuçlara göre Konya ve Kayseri'de, 1 Kasım'dan bu yana oy oranında ciddi bir artış yakaladı. Konya'da 1 Kasım'da yüzde 11,4 olan oy oranını yüzde 15,4'e çıkaran MHP, Kayseri'de 1 Kasım'da yüzde 18,3 olan oy oranını yüzde 21,4'e çıkardı.

AKP'nin Gülen Cemaati'ne karşı yürüttüğü operasyonların ekonomi ayağının en çok sarstığı bu iki ilde, Fetullahçıların oylarının büyük oranda İyi Parti'ye kaydığı tahmin edilebilir. Ancak AKP'nin müdahalelerinin dolaylı etkileri, Fetullahçı olmayan kesimlere de olumsuz yansımaları olduğu, bunların AKP'den MHP'ye yönelmesi de söz konusu olabilir gibi görünüyor. Öte yandan, AKP'nin Gülen Cemaati'yle yıllar boyunca çok karmaşık ilişkiler kurmuş olması sebebiyle, Cemaat'e karşı mücadelede sonuna kadar gidemiyor oluşu da AKP'den MHP'ye oy kaymasına yol açmış olabilir. 

KİLİT PARTİ Mİ, KİLİTLENMİŞ PARTİ Mİ?

TBMM'de koltuk sayısının 600'e çıkmış olmasına rağmen koltuk kaybeden tek parti AKP oldu. AKP'nin 300 milletvekilini yakalayamamış olması, tek başına yasa çıkaramayacağı anlamına geliyor.

Bu durumdan hareketle MHP'nin 24 Haziran sonrasında kilit parti konumunda bulunduğu, AKP'nin herhangi bir TBMM oylamasında desteğini arayacağı ilk ve belki de tek parti olduğu yorumları yapılıyor.

Ancak, AKP'nin 300 milletvekilini sadece 7 koltukla kaçırmış olması ve muhalefet partilerinin önemli bazı gündemlerde AKP'yle uzlaşabilirken, birbirleriyle uzlaşamamaları MHP'nin o kadar da "kilit parti" olmadığını gösteriyor.

Öte yandan, MHP'nin İyi Parti'nin siyaset sahnesine çıkmasıyla birlikte, İyi Parti'ye kayan tabanı bir sonraki seçimlere kadar geri kazanması imkansız gözüküyor. MHP'nin AKP tarafından ortaya konulan hedeflere ve politikalara kitlenmeye bir süre daha devam etmek zorunda olduğu, terörle mücadele atmosferinin ve AKP'nin başarısızlıklarının kendi yararına çalışmasını bekleyeceği anlaşılıyor.