‘Mevzuat amcayı takmayan bir CEO’ olarak Cumhurbaşkanlığı’nda bir yıl!

Tayyip Erdoğan tam bir yıl önce bugün “cumhurbaşkanı” seçildi. “Sıra dışı bir cumhurbaşkanı olacağım” sözünü tutan Erdoğan, gerçekten de şatafatı seven, anayasal kurumlara ve yargı kararlarına “mevzuat amca” diyen, ülkenin şirket gibi yönetilmesini savunan, laikliğin ruhuna fatiha okutan, iktidar partisine 400 vekil isteyen sıra dışı bir “cumhurbaşbakan” oldu.

Ahmet Çınar

Bugün Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilişinin birinci yıl dönümü. Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde sıklıkla “Ben sizin bildiğiniz cumhurbaşkanlarından olmayacağım” demişti ve bir yılın ardından bu sözünün hakkını verdiği görülüyor.

Peki Erdoğan bir yıl boyunca nasıl bir cumhurbaşkanı tablosu çizdi?

Tayyip Erdoğan, bir yıllık cumhurbaşkanlığı performansına bir genel seçim, onlarca “muhtarlar toplantısı”, 4 kıtada 34 ülke gezisi, yurt içinde 50 kent gezisi, birçok kez de canlı yayında Mehmet Barlas’ın “soru” adı altındaki paslarına yanıt niteliğinde uzun televizyon programları sığdırdı.

BİR HAYALİ VAR: BAŞKANLIK!

Ve yine bu bir yıllık dönemde adeta “Başkanlık Sistemi misyoneri” gibi çalıştı, her platformda ve her vesileyle Başkanlık Sistemi’nin propagandasını yaptı. 7 Haziran genel seçiminde AKP lideri gibi dolaşan ve 400 vekil isteyen “cumhurbaşkanı” istediğini alamadı, tek başına hükümet kuracak çoğunluğa ulaşamadı ve çok istediği “başkanlık” hayali suya düştü. “Başkanlık” konusunda kararlı olan Tayyip Erdoğan, şimdi de “yenilen pehlivan” misali yeni bir seçimi zorluyor, “ille de başkanlık” demekte diretiyor.

BAŞBAKANLIK İÇİN İNŞA EDİLDİ, CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYI OLDU!

2014’teki cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesine kadar Beştepe’de “Yeni Başbakanlık” olarak inşa edilen, kamuoyuna “Türkiye’nin şanına yakışır yeni başbakanlık binasını Beştepe’de inşa ediyoruz” diye duyurulan bina, Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesinden hemen sonra, aniden “Cumhurbaşkanlığı Sarayı” haline getirildi. Cumhuriyetin kuruluşundan beri cumhurbaşkanlarının köşkü olarak kullanılan Çankaya ise başbakanlığa devredildi.

GÖRGÜSÜZLÜK, LÜKS, ŞATAFAT VE HUKUKSUZLUK

Aksi yöndeki mahkeme kararlarına rağmen hukuksuzca inşa edilen ve bu nedenle kamuoyunda “Kaçak Saray” diye bilinen Cumhurbaşkanlığı Sarayı, bir yıl boyunca içindeki şatafattan, lüks eşyalardan, pahalı sofra takımlarından dolayı gündemden düşmedi.

Eski cumhurbaşkanlarının pek kullanmadığı “Bakanlar Kurulu’na başkanlık etme” yetkisini bir yıl içinde dört kez kullanan Tayyip Erdoğan, her hali ve tavrıyla “tarafsız cumhurbaşkanı” değil de, AKP hükümetinin fiili başkanı gibi davranmaktan hiç çekinmedi.

Merkez Bankası’yla, üst kurullarla sürekli tartışan ve kavga eden bir cumhurbaşkanı profili sergileyen Tayyip Erdoğan, ülkenin tüm yönetimini “Cumhurbaşkanlığı Sarayı”ndan, tek elden sürdürme yönelimine girdi.

HUKUKSUZLUĞU TEŞVİK EDEN CUMHURBAŞKANI!

Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay gibi üst mahkeme kararlarını ve bazı hukuki düzenlemeleri “Mevzuat Amca” diye tanımlayan Tayyip Erdoğan, kendisi “Mevzuat Amca” dediği yasaları takmadığı gibi, işadamlarına da bu nasihatı vermekten geri durmadı. Yasal engellere takılan patronlara akıl veren Tayyip Erdoğan, “Devlet şirket gibi yönetilmeli, hiçbir zaman mevzuat amcaya lütfen takılmayalım, başarının sırrı pratik çözümdedir” dedi. Her fırsatta da “Bize düşen işadamlarının önünü açmak” sözünü tekrarladı.

LAİKLİĞİN RUHUNA FATİHA OKUTTU

Son Endonezya gezisinde ise laik bir cumhuriyetin cumhurbaşkanı değil de, dinsel bir Ortadoğu emirliğinin lideri ve bir dinin ruhani lideri gibi konuşan Tayyip Erdoğan, “Bizim tek derdimiz var: İslâm, İslâm, İslâm” dedi. Laik bir cumhuriyet rejiminde herhangi bir kamu görevlisinin kuramayacağı bu cümleyi, “sıra dışı bir cumhurbaşkanı” olan Tayyip Erdoğan rahatlıkla kullanmaktan çekinmedi.

İKTİDAR PARTİSİNE 400 VEKİL İSTEYEN “CUMHURBAŞKANI”

7 Haziran 2015 milletvekili genel seçimleri öncesinde ülkeyi karış karış gezerek AKP’ye 400 milletvekili isteyen bir cumhurbaşkanı olan Tayyip Erdoğan, muhalefet partileri tarafından bir üst kurul olan Yüksek Seçim Kurulu’na şikayet edilse de, tüm kurum ve kurulları elinde toplayan bir cumhurbaşkanı olduğu için bu şikayetlerin tamamı YSK tarafından reddedildi.