Metin Külünk'e Harun Karadeniz yanıtı: En iyi yurtseverler bilir

Eski AKP İstanbul milletvekili Metin Külünk, sosyal medya hesabından 'S-400’de Sayın CB’mizin tavrını inanıyorum ki en iyi 68 Kuşağı’ndaki Harun Karadeniz’i bilenler anlayacaktır' şeklinde bir mesaj paylaştı. Türkiye Komünist Gençliği (TKG) bu açıklaması sonrası AKP'li Külünk'e yanıt verdi. TKG açıklamasında, 'Rıza Oğlu HARUN’u En İyi Yurtseverler Bilir' dedi.

Eski AKP İstanbul milletvekili Metin Külünk, sosyal medya hesabından “S-400’de Sayın CB’mizin tavrını inanıyorum ki en iyi 68 Kuşağı’ndaki Harun Karadeniz’i bilenler anlayacaktır” şeklinde bir mesaj paylaştı.

Türkiye Komünist Gençliği (TKG) AKP'li Külünk'ün benzetmesine yanıt verdi. 

Açıklama şöyle:

Rıza Oğlu HARUN’u En İyi Yurtseverler Bilir

AKP Eski İstanbul milletvekili Metin Külünk, sosyal medya hesabından “S-400’de Sayın CB’mizin tavrını inanıyorum ki en iyi 68 Kuşağı’ndaki Harun Karadeniz’i bilenler anlayacaktır.” şeklinde bir mesaj paylaştı. Ancak Harun Karadeniz’in anti-emperyalist mücadelesi, Erdoğan ile yan yana getirilecek türden değil. Harun Karadeniz, emperyalizm karşıtlığını işçi sınıfının çıkarları ve sosyalizm mücadelesi doğrultusunda dile getiriyordu.

AKP eski İstanbul milletvekili Metin Külünk’ün sosyal medyadan paylaştığı Harun Karadeniz’i ve Erdoğan’ı yan yana getiren mesajında, “Ortak hedefi ‘Tam Bağımsız Türkiye’ olan ve anti Emperyalist çizgide buluşan herkesin; S-400 kararlılığı ile küresel akla meydan okuyan Sn. Cumhurbaşkanımızın etrafında kenetlenmesi gerekmektedir.” ifadelerini de kullandı.

ERDOĞAN ANTİ-EMPERYALİST OLABİLİR Mİ?

Son yıllarda bir dış politikaya sahip olmamakla eleştirilen Erdoğan ve AKP, ABD’den kopamıyor ancak ABD’nin tehditlerine de cevapsız kalamıyor. İktidara gelmesinde ABD’nin rolünü unutamayan ve ABD’siz yapamayan Erdoğan, anti-Amerikancı görünmeye çalışsa da yeniden ABD ile yakınlaşmak için her fırsatı da değerlendiriyor.

2003 Irak Savaşı sırasında AKP ABD'nin talebiyle Meclis’ten tezkere geçirmeye kalkmıştı.  Tezkere ile ABD askerleri Türkiye'de konuşlanacak, uçakları Türkiye hava sahasını kullanacak, İncirlik Üssü’nden kalkan ABD uçakları Irak halkını bombalayacaktı... Tezkere  yoğun protestolar olduğu için Meclis'ten geçmemiş, İşbirlikçi AKP'nin rengi tamamen belli olmuştu... AKP, 20 Mart'ta hava sahasını kullanma tezkeresini geçirmiş, İncirlik Üssü’nden kalkan birçok ABD uçağı Irak halkını bombalamıştı. 

İktidarı boyunca sermaye sınıfına ve uluslararası tekellere verdiği hizmetlerle kendisini de zenginleştiren Erdoğan ve AKP iktidarı; birçok kamu fabrikasını özelleştirmiş, eğitim ve sağlığı piyasaya teslim etmiş, doğayı yağma ve talana açmıştı. Son olarak geçtiğimiz yıl şeker fabrikalarını Amerikan tekeli Cargill’e satmıştı.

17 yıllık iktidarı boyunca ne Türkiye’nin NATO üyeliğine ne de Türkiye’deki ABD üslerine karşı tavır takınan Erdoğan’ın, son günlerde Rusya’dan alacağı S-400 füzeleri nedeniyle ABD ile yaşadığı gerginliğin ‘küresel sisteme kafa tutmak olarak’ yorumlanması mümkün görünmüyor.

Anti-emperyalist olmak için anti-kapitalist olmak gerektiğini hatırlatmak gerek. Erdoğan’ın sermaye sınıfı ve uluslararası tekellerle kurduğu bağı göz önüne alırsak Erdoğan’ın anti-emperyalist olarak nitelenemeyeceği açık.

6.FİLO’YU KIBLE YAPMIŞLARDI

1968 yılında ABD Ordusu’na bağlı Akdeniz 6. Filo’sunun Dolmabahçe’ye demirlemesi devrimci ve yurtsever öğrencilerin protestoları ile karşılanmış, 18 Temmuz 1968’de devrimci öğrenciler ABD askerlerini Dolmabahçe’den denize dökmesi ile ABD duyulan tepki doruk noktasına çıkmıştı.

1969 yılında yeniden Türkiye’ye gelen 6.Filo’nun devrimci öğrencilerce protesto edeceği haberini alan ve başını Komünizmle Mücadele Derneği ile Milli Türk Talebe Birliği’nin çektiği sağcı bir grup sabah erken saatlerde Dolmabahçe’de toplanmış, sabah namazını 6.Filo’yu kıble alarak kılmışlardı. Taksim’de devrimci öğrenciler ve sağcı grup arasında çıkan çatışma sonucunda 2 kişi yaşamını yitirmişti.

6.Filo protestolarında ön plana çıkan gençlik önderlerinden biri de Harun Karadeniz. Eylemler sırasında “6. Filo Defol”, “Emperyalizme Hayır Sosyalizme Evet” sloganları da kullanılmıştı.

Komünizmle Mücadele Derneği ve Milli Türk Talebe Birliği bugün ki siyasal İslamcıların büyük çoğunluğunun ideolojik olarak yetiştiği okullar. Erdoğan’ın Milli Türk Talebe Birliği’nde aktif olarak yer aldığı biliniyor. Fethullah Gülen, Abdullah Gül, Numan Kurtulmuş bunların birkaçı.

14 Şubat 1969 tarihinde Beyazıt Meydanı’nda Komünizmle Mücadele Derneği ve Milli Türk Talebe Birliği’nin düzenlediği ‘Bayrağa Saygı Mitingi’nde konuşanlarda biri de Erdoğan tarafından Meclis Başkanı yapılan İsmail Kahraman’dı.

Metin Külünk’ün, 6.Filo protestolarında fiziki olarak olmasa da ideolojik olarak karşı karşıya gelen Erdoğan ve Harun Karadeniz’i nasıl yan yana getirebildiği merak konusu haline geliyor.

“AMERİKA’NIN SINIRLARI KARS’TAN BAŞLAR DİYEN ABD BAŞKANIN ASKERLERİNE ALKIŞ MI TUTMALIYDIK”

68 kuşağındaki diğer gençlik önderlerinden farklı olarak gençlik hareketinin sınıf hareketinden bağımsız olamayacağını söyleyen Harun Karadeniz, öğrenci eylemlerini emekçilerle buluşturmak için yoğun çaba sarf etmişti. Ekonomik bağımsızlık olmadan ülkenin sömürgelikten kurtulmuş olmayacağı anlayışıyla “Onlar Ortak, Biz Pazar, İşte Size Ortak Pazar” kampanyasını yürüten Karadeniz, birçok greve destek olmuş, Kartal İşçi Birliği’nin kuruluşunun da öncüleri arasında yer almıştı.

ABD karşıtı söylemlerini arttıran Erdoğan, iktidarı boyunca NATO’yu hiç sorgulamadı. Ancak Harun Karadeniz’in NATO’ya karşı güçlü bir tepkiyi örgütlediği biliniyor. 14 Mayıs 1968 tarihinde başlatılan NATO’ya Hayır Haftası, bunun en somut göstergesi. Harun Karadeniz, NATO’ya Hayır Haftası içinde Gebze’de gerçekleşen bir işçi buluşmasında yaptığı konuşmayla ilgili anısını Olaylı Yıllar ve Gençlik kitabında şöyle aktarıyor:

“Ben Giresun vilayetinin, Alucra kazasının, Armutlu Köyünden, Rıza oğlu Harun” diye söze başlayınca salon alkıştan yıkılıyordu. Konuşma bittiğinde bütün salon "NATO'ya HAYIR" diye büyük bir coşkuyla inliyordu.

“Tam Bağımsız ve sosyalist bir Türkiye istiyoruz” sözü, anti-emperyalist mücadeleyle sömürünün ortadan kalkması için verilen mücadeleyi birlikte yürüttüğü anlaşılıyor.

Her ne kadar zıtlaşıyor gibi görünse de ülkenin tüm kaynaklarını ABD’ye her fırsatta açan Erdoğan’ın aksine, Harun Karadeniz’in emperyalizmin Türkiye’ye yönelik tüm müdahale girişimlerine karşı geliştirdiği yurtsever tavır birçok tarih yazınında yer alıyor.

Harun Karadeniz’in Olaylı Yıllar ve Gençlik kitabında yer verdiği, kendisinin de katkıda bulunduğu miting tertip komitesi imzalı ve 13 Şubat 1969 tarihli bildiriden alıntı:

“Bizim ürettiklerimizi biz satın alamıyoruz. Ürettiklerimizle zengin olanlar bu zenginlerini bize karşı kullanıyorlar. Yarattıklarımız bizi köleleştiriyor. Sebep: SÖMÜRÜ DÜZENİ.

Sömürü düzenini sürdürenler, emperyalist Amerikan gavurlarıyla işbirliği ettiler. Halkımıza karşı anlaştılar. Ürettiklerimizi pay ettiler. Bu gidiş sürsün diye ülkemizin siyasetini Amerika’nınki ile birleştirdiler.

Bunun sonucunda, Anadolu topraklarını kalkan yaparak muhtemel bir atom bombasını hedef ettiler.

AMERİKA NEREDE DİYORLAR: Çalıştığımız petrolde, sarı sendikamızda, içilen gazozda…”