Merkez Bankası'nın statüsü değiştiriliyor mu?

Merkez Bankası'nın alelacele olağanüstü genel kurula gitmesi AKP’nin seçim için kullanabileceği yeni kaynak arayışına giriştiğinin bir göstergesi olarak yorumlandı. Dertleri yalnızca parayı bir an önce kullanmak mı? Uzun bir süredir, Merkez Bankası’nın örgüt yapısı, görev ve yetkileri üzerinde operasyon düşünüldüğü ve gizliden gizliye bunun hazırlıklarının yapıldığı anlaşılıyor.

Kadir Sev

Merkez Bankası'nın pay sahipleri beklenmedik bir biçimde, 18 Ocak’ta olağanüstü Genel Kurulu toplantı kararı aldı. Merkez Bankası pay sahiplerini yüzde 55 ile Hazine, yüzde 20 ile Ziraat Bankası, küçük paylarla Halkbank, Garanti, İş, Yapı Kredi Bankası oluşturuyor, yüzde 12'siyse açıklanmıyor.

Bankanın ana tüzüğünde genel kurul toplantılarının nisan ayında yapılması öngörülüyor. Alelacele böyle bir karar alınmış olması AKP’nin seçim için kullanabileceği yeni kaynak arayışına giriştiğinin bir göstergesi olarak yorumlandı.

Olağanüstü genel kurul toplantısında büyük bir olasılıkla 2018 yılında elde ettiği kârın; avans ya da benzeri bir ad verilerek, seçimlerden önce bütçeye aktarılması amacıyla bir karar alınacak.

Bankanın 2018 yılı bilançosu nisan ayından önce kesinleştirilemeyeceği için, aktarılacak paranın tutarı bugünden bilinemese de 2019 yılı Bütçe Yasası tahmini 20 milyar lira. Yasalara uymak gibi bir alışkanlıkları olmadığı için tutarın kesinleşmemiş olmasının bir önemi yok; “…sonradan hesaplaşmak üzere…” bile diyebilirler.

Dertleri yalnızca parayı bir an önce kullanmak mı?

Uzun bir süredir, Merkez Bankası’nın örgüt yapısı, görev ve yetkileri üzerinde operasyon düşünüldüğü ve gizliden gizliye bunun hazırlıklarının yapıldığı anlaşılıyor. Bunu AKP üst düzey yöneticilerinin yakınmalarından anlıyoruz.

Sanki operasyon için düğmeye basılmış gibi…

2018 ve 2019 yılı bütçe yasalarında, kamu bankalarından aktarılacak gelir tahminleri arasında, çok büyük farklar olması dikkat çekiyor. Sanki başka başka ülkelerin bütçeleri yan yana getirilmiş duygusuna kapılıyorsunuz.

2018 yılı Bütçe Yasası'nda 2019 ve 2020 yıllarında Merkez Bankası'ndan 5’er milyar lira gelir bekleniyor. Oysa 2019 yılı Bütçe Yasası'na göre 2019 yılında 20 milyar; 2020 yılında ise yalnızca 9 milyon lira (milyar değil) gelir bekleniyor.

Bunlara sapma deyip geçemeyiz. Bu düzey, Türkiye’de bile yadırganır.

Bu gariplikleri hazırlanan bir operasyonun bütçeye olası yansımaları olarak değerlendirmek daha doğru olur.

Olağanüstü genel kurulda büyük bir olasılıkla bankanın statüsü de masaya yatırılacak.