Mehmet Ali Şahin: Çin'le Rusya'nın Suriye'de ne işi var?

AKP Genel Başkan Yardımcısı Şahin, Rusya'yla Çin için "Suriye'de ne işleri var" dedi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi.

AKP'li Şahin, Suriye'deki gelişmelere ilişkin, "Çin'in orada ne işi var, Rusya'nın orada ne işi var. Bu soruların cevabını tabii ki Rusya'nın ve Çin'in yöneticileri açıklamalıdırlar ama orada bir pay kapma yarışı olduğunu görüyoruz" dedi. ABD'nin Suriye'de ne işi olduğunu açıklamaması dikkat çekti.

AKP SURİYE HALKININ İRADESİNİ HATIRLADI

AKP'li Şahin, "Suriye halkının kendi iradesine uygun bir yönetimle idare edilmesini amaçlayan bir gelişme yaşamıyoruz. Bir takım süper güçlerin başta Suriye olmak üzere Ortadoğu'yu yeniden yapılandırma ve burada kendilerine ne pay düşeceğinin hesabı içerisinde olduklarını görüyoruz" dedi. Şahin, Suriye'deki cihatçılara Türkiye'nin yıllardır yaptığı gizli ya da açık yardımlardan bahsetmemeyi tercih etti.

Rusya uçağının Türkiye hava sahasını ihlal etmesine ilişkin değerlendirmesi de sorulan Şahin şöyle konuştu:

Ben Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin'in soğukkanlı ve serin kanlı hareket edebileceğini umuyorum çünkü bizim Türkiye olarak Rusya ile ciddi bir sorunumuz yoktur. Suriye konusu Türkiye ile Rusya arasında bir sorun değildir. Bizim böyle bir sorunumuz yoktur. Dolayısıyla uçaklarının sınır ihlali yapması gibi hususları kabul edilemez buluyoruz. Bu uyarıların kendileri tarafından da dikkatle ele alınacağı beklentisi içerisindeyiz. Herhangi bir olumsuzluk olmasını arzu etmiyoruz. Bizim bu konuda birtakım haklarımız var. Bu haklarımızı kullanmak zorunda bizi bırakmayacaklarını umuyorum.

SEÇİMLER

AKP'li Şahin, anket sonuçlarının AKP'nin tek başına iktidarını gösterdiğini de ileri sürerek, "Yeniden bir koalisyon hükümeti olsa koalisyonun büyük ortağı AK Parti olacaktır" dedi. 

YSK'nın sandık taşıma taleplerinin reddine ilişkin kararıyla ilgili değerlendirmesi de sorulan Şahin, şunları söyledi:

Hukuki bir görüş ortaya koymuştum ama 'nihai kararı YSK verecek' demiştim. Aslında bu konuyla ilgili 2 görüş var. Biri yasada bu imkanı sağlayanbir düzenlemenin olmaması ki ben ona katılıyorum. Bir de YSK'nın Anayasa'nın 179. maddesine göre seçimlerin düzenli bir şekilde yürütülmesinden sorumlu olması. Dolayısıyla 'bu tür tedbirler alma imkanını anayasanın vermiş olduğu' teziydi hatta '298 sayılı yasanın başka maddelerinde de buna benzer atıflar bulunduğu' ifade edilmişti. Nihayet bu 2 farklı görüş ortadayken YSK bir karar verdi. Bu şu demektir, bir seçim bölgesi ki her muhtarlık bir seçim bölgesidir, bu seçim bölgesi içerisinde sandıkların bir yerden bir yere taşınmasına bir mani yok şu anda. Mesela Atatürk Mahallesi'nde 10 tane sandık varsa o sandıkları muhtarlık bölgesi içinde yerlerini değiştirebilir ancak beklenti şuydu, Atatürk Mahallesi'nden bir sandığı alıp siz Şirinevler Mahallesi'ne getiremezsiniz. Yasabuna imkan tanımıyor. Getirilmesi ise 298 sayılı yasaya bir hüküm eklerdiniz o zaman olabilirdi. Bu artık gündemden düşmüştür. 7 Haziran seçimleri nasıl yapılmışsa 1 Kasım da öyle olacaktır. Güvenlik güçlerimiz gerekli tedbirleri almalıdır.