LGBTİ dernekleri İçişleri Bakanı, Vali ve Emniyet hakkında suç duyurusunda bulundu

LGBTİ Dernekleri, Taksim’de 13. düzenlenen "LGBTİ Onur Yürüyüşü"ne yapılan polis müdahalesi hakkında suç duyurusunda bulundu.

İstanbul LGBTİ Onur Haftası Komitesi, Lambda İstanbul LGBTİ Derneği ve AnkaraPembe Hayat LGBTİ Derneği üyelerinin de aralarında bulunduğu 9 dernek, Taksim'de yapılan Onur Yürüyüşü'ne polisin saldırısına ilişkin suç duyurusunda bulundu. 

DHA'nın haberine göre, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde bir araya gelen LGBTİ dernekleri adına açıklama yapan Avukat Yasemin Öz, şunları kaydetti: 

VALİ, DİN ALİMİ Mİ?

"İstanbul Valisi yürüyüşün engellemesine Ramazan ayını gerekçe göstermiş. Bu nedenle yürüyüşün iptal edilmesi kabul edilemez. Devlet yetkilileri Müslümanların yerine geçip din alimi gibi hangi yürüyüşün Ramazan’da yapılıp yapılamayacağına dair karar veremezler. Ramazan’da yapılırsa toplumun bundan rahatsız olacağını varsayma hakları yoktur. Çünkü yürüyüşün içinde Müslüman, Hıristiyan, Yahudi, inançlı, inançsız birçok LGBT mevcuttur. Hiç kimse kimsenin hakkında karar alamaz. Hele laik bir devlette, din alimi gibi hareket etmelerini hukuk kabul etmez."

SUÇ DUYURUSU

LGBTİ aktivistleri ve dernekleri adına avukatları tarafından savcılığa verilen suç duyurusu dilekçesinde, haftalar boyunca kamuoyuna ilan edilmek suretiyle duyurulan ve basına yansıyan haberlerle de gerçekleşeceği bilinen "LGBTİ Onur Yürüyüşü"nün, İstanbul Valiliği’nce önceden bildirimde bulunulmaksızın engellendiği belirtildi.

Dilekçede şu ifadeler yer aldı:

"Valiliğin hukuka aykırı emri kolluk kuvvetlerinin kitleye karşı orantısız ve ölçüsüz güç kullanmasına sebebiyet vermiştir. Kısacası Valiliğin yürüyüşe ilişkin engellemesi hukuk dışıdır, uluslar arası sözleşmeler ve Anayasa başta olmak üzere, gösteri yürüyüşlerini düzenleyen tüm mevzuata ve konuya ilişkin yüksek mahkeme kararlarına aykırıdır" denildi. Dilekçede, "Zira yürüyüşün engellenmesinin gerçek nedeni, İstanbul Valisi Vasip Şahin tarafından HDP İstanbul milletvekili Sn. Av. Filiz Kerestecioğlu’na telefon konuşmasında şifahen, ’Etkinliğin LGBTİ bireyler tarafından yapılması ve Ramazan ayına denk gelmesi’ olarak bildirilmiştir. Devlet yetkililerinin Müslümanlar ile LGBTİ’ leri karşıt iki grup gibi varsaymaya ne hakkı ne de yetkisi bulunmamaktadır. Bu varsayımın gerçek ile yakından veya uzaktan alakası dahi yoktur. Aksine, LGBTİ örgütler başörtüsü yasağının eşitlik bağlamında kalkması konusunda daimi olarak mücadeleye destek vermişlerdir."

Şüphelilerin, "kasten yaralama", "işkence", "eziyet", "kötü muammele, cebir", "zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması", "görevi kötüye kullanma", "kanuna aykırı emir vermek ve yerine getirmek", "ifade özgürlüğünün kullanımını engelleme", "toplantı ve gösteri yürüyüş hakkının kullanımını engelleme" ve "hürriyeti tahdit" suçlarından yargılanması istendi.