Kurbağalıdere halk sağlığını tehdit ediyor

İstanbul Tabip Odası ve Çevre Mühendisleri Odası, Kadıköy Kurbağalıdere ile ilgili yayımladıkları raporlarda Kurbağalıdere'deki kirliliğin boyutlarının Kadıköy'ü aştığı vurguladı.

Damla Baytekin

Mayıs ayı başında Çevre Mühendisleri Odası’nın Kadıköy Kurbağalıdere ile ilgili görüş raporu yayınlamasının ardından Kadıköy Kent Dayanışması facebook hesabından bugün Tabipler Odası İstanbul Şubesi’nin dereyle ilgili hazırladığı raporu yayınladı. Raporlara göre kirliliğin boyutu Kadıköy’ü aşıyor, İBB ise tatmin edici bir adım atmıyor.

AÇIK BİR KANALİZASYON
Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) raporuna göre Yeni Salı Pazarı ile Kurbağalıdere’nin döküldüğü yer arasında yapılan çalışmalarda suyun akış yönünün tersinden ilerlenmiş olunması, işleyen hatların iptal edilmesi, atıksuyun dereye verilmesinin önlenmesi için kullanılan kimi kolektörlerin kırılması gibi bir dizi hata sonucu Kurbağalıdere açık bir kanalizasyona dönüşmüş durumda.

E.COLİ ORANI 380 KAT FAZLA
Kurbağalıdere’den, derenin denize döküldüğü noktadan ve Moda Sahili’nden alınan örneklerin analiz sonucuna yer verilen ÇMO raporuna göre  Kurbağalıdere’deki bakteri sayısı en kötü kalitede yüzeysel sular için belirlenen limit değerin 40 katı. Yüzme suyu kalitesi ile belirtilen limit değerler ile analiz sonuçları karşılaştırıldığında ise derenin deniz ile birleştiği noktada 380 kat, Moda Sahili’nde ise 8 kat fazla E.Coli oranı olduğu tespit edilmiş.

SULAR ARITILMADAN DENİZE AKITILIYOR
Kadıköy Ön Arıtma Tesisi’nin yanı sıra Büyükçekmece, Küçükçekmece, Yenikapı, Baltalimanı, Küçüksu, Paşabahçe, Üsküdar tesislerinin de ön artıma fonksiyonuna sahip olmayıp birer terfi merkezi olarak çalıştığına dikkat çekilen raporda deşarjlarını Boğaz’a yapan tesislerde boğaz akıntısı sebebi ile atık suların Karadeniz’e ulaştığı ve Karadeniz’in bir atık su deşarj havzasına dönüştüğü, Adalar’da bulunan 9 tesisin ise bir kapalı deniz olan Marmara’ya atık sularını deşarj ettikleri vurgulanıyor. Ön arıtma tesislerinin terfi merkezi olarak kullanılması sonucu İstanbul’daki suların yaklaşık %60’ı hiç arıtılmadan denize akıtıldığı belirtiliyor.

TESİS YERİNİ İSPARK KULLANIYOR
Kadıköy’de var olan tesise ön arıtma işlevi kazandıracak ünitelerin proje aşaması yapılmış olmasına rağmen halen kurulmamış durumda. Tesiler için ayrılan yer şuan İSPARK’ın kullanımında. Ayrıca Şubat ayında Kadıköy’e yapılacağı gündeme gelen Ulu Cami için İBB’nin Kadıköy Belediyesi’nden görüş istediği alan biyolojik arıtma tesisi olarak ayrılan bir alan ve planlanan bu tesis Kurbağalıdere Islah Projesi ile doğrudan bağlantılı.

YÜZMENİN YASAKLANMASI GEREK
Tabipler Odası İstanbul Şubesi’nin raporunda ise ÇMO’nun yaptığı analiz sonuçları değerlendiriliyor. Yüzme sularında kabuledilebilir koli basili sayısının 100ml’de 500 değerinin altında olduğu, özellikle yaz aylarında serinlemek için yüzme alanı olarak kullanılan Moda’da ise bu değerin 8200 olduğu belirtiliyor. Raporda “Bu yüzme alanlarının ivedilikle kapatılması ve yüzmenin yasaklanması halk sağlığı yönünden zorunludur.” deniyor.  

ÇMO raporunun tamamına ulaşmak için: http://issuu.com/cmoistanbul/docs/kurbagal__dere.docx_165f0e2865a6ae
Tabipler Odası Raporu için: https://www.facebook.com/KadikoyKentDayanismasi/posts/1612141822387317