KP'lilerin avukatları: Taksim'in yasaklanmasının hiçbir hukuki dayanağı yoktur

1 Mayıs'ta Taksim'e çıktıkları için gözaltına alınan Komünist Parti üyelerinden 3'ü çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Hukukta Sol Tavır Derneği'nden avukatların müdafi olduğu davanın savunmasında "İstanbul Valiliğinin ve Emniyet Müdürlüğü'nün Taksim Meydanı'nı yasak ilan etmesinin hiçbir yasal ve hukuki dayanağı yoktur" ifadelerine yer verildi.

Çağlayan Adliyesi'nde nöbetçi savcıya çıkarılan 29 Komünist Parti üyesi, savcılık tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmişti. 29 Komünist Parti üyesinin 3'ü çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

Hukukta Sol Tavır Derneği avukatlarının müdafi olduğu davanın savunmasında Avukat Özgür Murat Büyük, soruşturma dosyasının avukatlardan gizlendiğini belirterek "Soruşturma savcısı odasının bulunduğu koridora hiç kimsenin alınmaması talimatını verdi tüm görüşme taleplerini reddetti, soruşturma dosyası tarafımıza gösterilmedi, biz soruşturma dosyasını göremeden müvekkillerimiz ile ilgili delilleri inceleyemeden sizin huzurunuza çıktık, sorgulara başlanmadan önce hakimliğinizce sadece emniyet fezlekesi ile savcılığın tutuklama talep yazısı tarafımıza gösterildi, diğer soruşturma evrakı ise tarafımıza gösterilmedi, bunu talep ettiğimiz sırada soruşturma dosyasında gizlilik kararı olup olmadığını sorduk ve sorgu hakimi tarafından gizlilik kararı olmadığı tarafımıza beyan edildi, buna rağmen dosyayı inceleyemedik biz bu şartlarda müvekkillerimizi savunmak zorunda bırakılıyoruz, bu durum adil yargılanmanın açıkça ihlalidir." ifadelerini kullandı.

Komünist Parti üyelerinin 1 Mayıs'ı kutlama hakkı olduğunu vurgulayan Büyük, "Seçimlere katılma hakkı olan yasal bir siyası partinin üyeleri hiçbir uyarı yapılmadan, hiçbir uyarı yapılmadığı basına yansıyan görüntülerden de anlaşıldığından dolayı tamamen hukuksuz, siyasi iktidarın da genel yaklaşımının olayda uygulanması şeklinde gerçekleşen müdahale ile müvekkiller göz altına alınmıştır.
Şimdi müvekkillere isnat edilen suçlar 2911 sayılı kanunun 32/1 maddesi ile TCK 265/1 -265/3 maddelerindeki suçlardır, dosya içeriğini her ne kadar görememiş olsak da emniyetteki ifadelerden önümüze konan 3-4 fotoğrafta müvekkillerimizin bu suçu işlediklerine dair herhangi bir görüntü ve kayıt bulunmamaktadır, yine emniyet müdürlüğünde sorduğumuz kadarıyla olayla ilgili yaralanan hiç bir polis memuru bulunmamaktadır, hiçbir polis memurunun şikayetçi sıfatıyla ifadesi alınmamıştır, hiçbir polis memurunun darp raporu yoktur, dolayısıyla isnat edilen görevi yaptırmamak için direnme suçu için dosyada hiç bir delil bulunmamaktadır. İstanbul Valiliğinin ve İstanbul Emniyet Müdürlüğünün Taksim meydanını yasak alan ilan etmesinin ise hiçbir yasal ve hukuki dayanağı yoktur" dedi.

Avukat Hande Gündoğdu ise 1 Mayıs'ın meşruluğunu vurguyarak yaptığı savunmasında Komünist Parti üyeleri tarafından yapılan eylemin tüm dünyada yankı bulduğunu belirterek, "Müvekkillerin tutuklama talebi ile hakimliğinize sevk edilmesine neden olan olay 1 Mayıs kutlamasıdır, 1 Mayıs tüm dünyada işçilerin birlik ve mücadele günü olarak kutlanan ve tarihsel arka planı düşünüldüğünde meşruiyeti kesinlikle tartışmasız olan bir bayramdır, müvekkiller meslektaşımın beyanında bildirdiği gibi hiçbir biçimde yüzlerini kapatan herhangi bir materyal kullanmaksızın üzerilerinde değil herhangi bir silah olarak kullanabilecek materyalin bulunması, basit bir gaz maskesi dahi bulundurmaksızın 1 Mayıs ile ilgili parti açıklaması gerçekleştirmek üzere Taksim anıtı önüne gelmiştir, bu eylem sadece Türkiye'de değil dünya çapında yankı bulmuş dünyada 10 milyonlarca kullanıcısı olan Twitter'da 5 buçuk saat en çok konuşulan konu olarak kalmış ve destek bulmuş, yaygın bir meşruiyet kazanmış bir olaydır, hal böyleyken müvekkillerin savunusu sadece bu salondaki avukatlar tarafından değil uluslararası hukuk örgütleri, uluslararası insan haklan örgütleri, ulusal parlamentolar ve aynı zamanda avrupa parlamentosu milletvekilleri tarafından dikkatte izlenmekte ve takip edilmektedir. Bu olayın kazandığı yaygın meşruiyet vesilesi ile gerek ülke kamuoyunun, gerekse dünya ölçeğindeki kurum ve kişilerin gözü sayın makamınızdan çıkacak karardadır, sayın hakimliğinizden müvekkillerin tutuklanması talebinin kabulüne ilişkin verilebilecek bir karar, yahut adalet ve hakkaniyet içermeyen bir karar Türkiye'yi sanık sandalyesine oturtacaktır, eklemek istediğim kışını bu taleplerimiz konusunda meslektaşımın taleplerine katılıyorum" dedi.

Avukat Özgü Türk yaptığı savunmasında, Komünist Parti üyelerinin hukuksuzca gözaltına alındığının ve gözaltı işlemi sırasında polis tarafından şiddet gördüklerinin altını çizerek "Taksim’de yapılan anma tüm dünya kamuoyu tarafından defalarca izlenmiştir aynı görüntüleri biz de izledik savunmanlar olarak makul, sembolik sayıda orada bulunan müvekkillere karşı kişi başına 3-4 polis düşecek şekilde yoğun bir şekilde göz altı işlemi yapılmıştır, o gün İstanbul Taksim meydanında görevli polis memuru sayısı yaklaşık 20000 civarındadır ancak huzurda bulunan müvekkillerin sayısı 30 civarındadır, buradan da anlaşılacağı üzere müvekkillerin görevli memura direnme suçunu işlemesi fizik kurallarına aykırı bir durumdur, kaldı ki bir çok müvekkilimizin darp raporlarında kafa travması geçirdiği, karın bölgesinde yarık bulunmaktadır, çene bölgelerinde, bilek bölgelerinde yoğun olarak çizik, ağrı, kızarıklık söz konusudur, yerde iki kişi müvekkillerimizi ters kelepçe olarak yatırmışlardır buna rağmen bir polis memuru müvekkilimizin kafasına vurmuştur. Bunlar görüntülerde mevcuttur, bir müvekkilimizin fotoğrafı dünyada yılın fotoğrafı olarak tarihe geçmiştir, çünkü müvekkil ters kelepçe ile yatırıldığında bir polis memuru hızını alamayıp müvekkilin yanına gelen bir köpeğe bir şiddet uygulamıştır, özetle evrensel hukuk kurallarına uygun olarak yapılmış bir anma ve eyleme yönelik yoğun polis şiddetinin vuku bulduğu videolar tüm dünyada yankı uyandırmıştır, polis şiddetine karşı milyonlarca insan Komünist Parti üyelerine dayanışma göstermiştir, mail ve telefon yoluyla, müvekkillerimiz hiç bir polis memuruna direnme göstermemiştir, söyleceklerim bundan ibarettir" ifadelerini kullandı.