Komünist şair Nâzım Hikmet, Adana’da anıldı

Komünist şair Nâzım Hikmet, ölümünün 55. Yılında Adana’da Solcu Liseliler ve Türkiye Komünist Gençliği tarafından düzenlenen bir etkinlikle anıldı.

soL - Adana

Adana Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte öğretim üyesi Burhan Özalp’in açılış konuşmasından sonra Solcu Liseliler adına Özgün Dincel söz aldı. Dincel, konukları selamladıktan sonra şunları söyledi:

'KARANLIĞIN ORTASINDA, BU DÜZENDE ÇARESİZ DEĞİLİZ'

Sevgili Hasan Hüseyin Korkmazgil ‘Haziran'da ölmek zor’ diyor. Peki biz Nâzım Hikmet'in ölümünün 55. yılında nasıl bir süreçten geçiyoruz? Biz nasıl bir haziran ayı içerisindeyiz? Bu soruya 5 yıl önce ülkenin dört bir yanında halkın ayağa kalktığı bir dönemde, Haziran direnişi büyük bir umut kaynağı iken vereceğimiz yanıt kuşkusuz farklı olurdu, ancak bu soruya şu an vereceğimiz yanıt ne yazık ki ülkemizin karanlık bir dönemden geçtiği şeklindedir. Bu karanlığın ortasında ülkemiz 24 Haziran'da seçimlere gidiyor. Üstlerindeki yıldızları söktüğümüzde hepsi birbirine benzeyen adaylara oy vermemiz vaaz ediliyor. Seçimden önce mitinglerde, televizyonlarda vaatler bir bir sıralanıyor. Büyük büyük projeler havada uçuşuyor.

Büyük çoğunluğu oy kullanamayacak olan liselileri ise gören pek yok. Halbuki zamanında çalınan sınav soruları, sürekli değişen sınav sistemi en çok da liselileri ilgilendiriyor. 18 yaşında bizlere siyaset yapmak yasak ama AKP beslemelerine serbest.

16 yıldır ülkemizin başına bela olan AKP hükümeti tüm liseleri kendi gerici ideolojisine uygun olarak dönüştürmeyi hızla sürdürüyor. Nerdeyse her mahalleye imam hatip lisesi açmaya çalışan AKP hükümeti her fırsatta dindar nesil yetiştirme arzusunu dile getiriyor. Son yıllarda gerici tarikatlar, her biri çete yuvası haline gelmiş ocaklar, bizzat Milli Eğitim Bakanlığı'nın desteğiyle liselerde rahat rahat cirit atıyorlar. Liselerimiz gerici-faşist çeteler tarafından abluka altına alınırken, aydınlık bir Türkiye'den yana olan Solcu Liseliler'e siyaset yapmamaları telkin ediliyor.

Bizler işçi ölümlerinin haber bile yapılmadığı, kadın cinayetlerinin cezasız kaldığı, insanlık dışı taciz ve tecavüzlerin normalleştirildiği, patronun cebi doldukça emekçinin cebinin boşaldığı, bizlere sormadan karar verenlerin şuursuzca tepede olduğu sorduklarında ise zaten YSK'yi satın aldıkları, şaibeli seçimler yaptıkları bu düzende çaresiz değiliz ve ‘Bu düzen değişmeli!’ diyoruz.

'BUGÜN NÂZIM'IN MÜCADELESİNİ YÜRÜTENLERDEN KORKUYORLAR'

Türkiye Komünist Gençliği adına konuşan Mehmet Çanta, memleket meselelerine sırtını dönen bir gençliğin kabul edilemeyeceğini belirttikten sonra şunları söyledi:

Neden bu düzen değişmeli, diyoruz. Çünkü bu düzen çürümüştür. Bu düzenle geleceğe baktığımızda işsizlik görüyoruz. Bu düzene baktığımızda yobazın karanlığını görüyoruz, çünkü gericilik bütün düzen partilerinin ortak paydası olmuş durumda. Tarikat ve cemaatler her yere sızmış durumda. Bu düzene baktığımızda savaş görüyoruz. Bu düzene baktığımızda yoksulluk görüyoruz. Çünkü kârlar artırıyor, yaşam pahalılığı artıyor, ama ücretler aynı kalıyor.

Bu saydıklarım biz gençleri sıkıştırıyor, acil çözüm ihtiyaçlarına itiyor, umut beslemedikleri partilere oy vermeye yönlendiriyor. Ancak düzen içi çözümler bizim, gençliğin sorunlarını hiçbir zaman sonlandırmayacak.

Hatırlarsanız Tayyip Erdoğan komünistleri okutmayacaklarını söyledi. Evet, sevgili dostlar Nâzım Hikmet de bir komünistti. Nâzım’ın mücadelesini bugün de yürütenlerden korkuyorlar. İşimiz zor, evet. Ama çaresiz değiliz. Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm.

'NÂZIM SONUNA KADAR SOSYALİZM MÜCADELESİNE SADIK KALDI'

Adana Nâzım Hikmet Kültür Merkezi adına söz alan öğretim üyesi Burhan Özalp, Nâzım Hikmet’in unutturulmaya çalışılan kimliğine onun komünist yanına değinerek şiirlerinden örneklerle sanat anlayışının geçirdiği evrelere değindi. “Nâzım Hikmet sosyalizm mücadelesi uğrunda her türlü acıya yüksünmeden göğüs gerer. O kadar ki hapse gireceği gün bile tasalanmaz” diyen Özalp, Nâzım’ın son anına kadar sosyalizm mücadelesine sadık kaldığını dile getirdi.

'BOYUN EĞMEYEN İNSANLIK, NÂZIM HİKMET'İN AYDINLIĞA ÇAĞIRAN ELİNİ HİSSEDİYOR'

Etkinlikte son sözü alan Bu Düzen Değişmeli Platformu Adana Bağımsız Milletvekili adayı Tuğçe Sezen Gedik ise şunları söyledi:

Bizler Nâzım’ın yoldaşları olarak söz aldık. Liselerde, üniversitelerde, fabrikalarda,sokaklarda mücadele eden örgütlü komünistleriz.

Nazım’ın ölümü üzerinden 55 yıl geçmiş, mücadele bayrağını onun elinden alıp bu günlere getirenler bizleriz.

Bugün üzerimizdeki sorumluluğu her zamankinden daha yakıcı hissediyoruz.

Nâzım, yobazın karanlığına karşı kurşun eritmeye çağırıyor. Türkiye’de emek ve insanlık değerleri ne zaman dirense ve ne zaman yükselse Nâzım Hikmet oradadır. Çünkü olağanüstü eserlerin usta yaratıcısı Nâzım bir komünisttir.

Ne mutlu ki, bu dünyadan göçeli 55 yıl geçtikten sonra, boyun eğmeyen insanlık Nâzım Hikmet’in aydınlığa çağıran elini hissediyor.

Nâzım Hikmet’in anısının önünde saygıya durmakla bu çağrıya yanıt vermek arasında tek milim mesafe olmadığını biliyoruz.  Eserini selamlamanın Türkiye İşçi Sınıfını selamlamaktan ayrı tutulmayacağının bilincindeyiz. Şiirlerini sevmekle bizim olan memleketimizi, yobazın karanlığından, paranın saltanatından, yabancının roketinden arındıracağımıza duyduğumuz inanç ve güven bir ve aynı şeydir.

Nâzım Hikmet kurtuluş gününe çağırmaya devam ediyor.

Anma etkinliği Nâzım Hikmet Kültür Merkezi Çoksesli Korosu’nun Nâzım’ın şiirlerini ve şiirlerinden bestelenen parçaları seslendirmesiyle sona erdi.