Kılıçdaroğlu: Erdoğan 'ülke batsın ben başkan olayım' diyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "Birisinin sevdası; ‘ülke batsın ben başkan olayım’ diyor. Ülke de batmayacak sen de olmayacaksın kardeşim, bu kadar basit." dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin Amasya mitinginde bir konuşma yaptı. Kılıçdaroğlu konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'başkan' olmak için herşeyi denediğini ifade ederek ""Birisinin sevdası; ‘ülke batsın ben başkan olayım’ diyor. Ülke de batmayacak sen de olmayacaksın kardeşim, bu kadar basit." dedi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satırbaşları şu şekilde:

“Bu seçimler normal seçimler değil. Bu seçimlerde ya demokrasiyi, özgürlüğü isteyeceğiz ya bir dikta rejimini isteyeceğiz. Bu seçimlerde ya gencecik çocuklarımız şehit olacaklar ya da Türkiye’de terör bitecek, barış ve huzur gelecek. 13 yıldır iktidardalar, ne zaman sıkışsalar, ‘efendim bizi kandırdılar.’ 24 Ağustos 2012 tarihinde dönemin Başbakanını, Sayın Erdoğan’ı ziyaret ettim. Çözüm süreciyle ilgili attığı adımların yanlış olduğunu, sorunun böyle çözülemeyeceği söyledik, yol haritası verdik. ‘Siz anlamazsınız’ dediler. Çözüyorsan sana kredi açtık, ‘sizin kredinize ihtiyacımız yok’ dediler. O zaman çöz, biz engel mi olduk? Hayır. Çözemediler.

'400 MİLLETVEKİLİ ÇIKMAYINCA ACIYI, KANI, GÖZYAŞINI ŞANTAJ OLARAK KOYDULAR'
7 Haziran seçiminde meydan meydan dolaştılar, 400 milletvekili istediler, 400 milletvekili çıkmayınca bu toplumun önüne acıyı, kanı, gözyaşını şantaj olarak koydular. ‘Ya bana 400 milletvekili ver, ya da buna katlanacaksın’ dediler. Bu millet şantaja boyun eğmez, bu millet genlerinde Kuvayı Milliye ruhunu taşır. Bu millet birilerinin önünde asla diz çökmedi, asla diz çökmedi ve çökmeyecek. Sonunda bizim dediğimize gelecekler göreceksiniz.

'SEN BU ÜLKEYİ NASIL YÖNETECEKSİN?'
Terör esti, Doğu-Güneydoğu’yu silah deposuna çevirmişler, ‘efendim PKK bizi kandırdı.’ Yahu sen hükümetsin, ülkeyi yönetiyorsun, eğer bir terör örgütü seni kandırıyorsa senin başbakanlık koltuğunda işin ne? PKK seni kandırıyorsa sen bu ülkeyi nasıl yöneteceksin? Subayları gözaltına aldılar, bu ülkenin genelkurmay başkanını ‘terörist’ diye hapse attılar. Aradan süre geçti, ‘efendim birisi orduya kumpas kurdu.’ Sen hükümet değil misin, kumpas kurulurken neredeydin? ‘Paralel bizi kandırdı.’ Sen çocuk musun? Kandırılan bir hükümet, kandırıldığını söyleyen bir hükümet Türkiye’yi yönetemez.

'ESAD BİZİ KANDIRDI’DİYORLAR NE İŞİN VAR O KOLTUKTA?'
Suriye konusunda yanlış yapıyorsunuz, dedik. Sana ne Suriye’nin içişlerinden, kardeşi kardeşe kırdırmak neden? Neden Suriye’ye silah gönderiyorsun? Suriye’de kan kanın bedelleri ne olacak? Dış politika milli olmak zorundadır, karar alınırken bütün siyasi partilerin ortak görüş beyan etmesi lazım. Dış politikada hükümetin bir hatasının faturasını bütün millet çeker, nitekim çekiyor. Onun için ne diyorlar, ‘Esad bizi kandırdı.’ Yahu sen çocuk musun Esad seni kandırsın. Kandırılacaksan senin o koltuklarda ne işin var?

'FUTBOL KULÜBÜ GİBİ PARTİ TUTMAKTAN VAZGEÇELİM'
Bu seçimlerde düşünerek sandığa gidin. ‘Efendim bu bizim partimiz, bir daha oy vereceğiz’ anlayışıyla değil. Futbol kulübü gibi parti tutmaktan vazgeçelim. Hangi parti ülkenin çıkarlarını savunuyorsa, hangi parti vatandaşın soyulmasına engel oluyorsa, hangi parti adaletten yanaysa o partiye oy verin. ‘Yeter’ deyin artık yeter. Millet nefes alamıyor.

'ÜLKE DE BATMAYACAK SEN DE BAŞKAN OLMAYACAKSIN'
Gittiğim her şehit cenazesinde annelerin söylediği şu, ‘benim oğlum öldü, ben ağlıyorum, aynı acıyı başka anneler yaşamasın, ne olursunuz sorunu çözün.’ Bu sorunu ancak ve ancak CHP çözer. CHP dışında hiçbir parti çözemez çünkü CHP, avukat bürolarında kurulan bir parti değildir. CHP, savaş meydanlarından gelip Kuvayı Milliye ruhuyla bu millete hizmet eden bir partidir. CHP, bu ülkenin kurucu partisidir.

Bu sorunu çözmek için önce samimi ve dürüst olacaksınız, 2; gizli, kişisel ajandanız olmayacak, 3; millete hesabını veremeyeceğiniz angajmanlara girmeyeceksiniz, 4; millete bilgi vereceksiniz. Hiçbir şartı yerine getirmediler. Birisinin sevdası; ‘ülke batsın ben başkan olayım’ diyor. Ülke de batmayacak sen de olmayacaksın kardeşim, bu kadar basit.

'BİZİ DAHA ÇOK ÖRNEK ALACAKSINIZ'
Seçim beyannamemizde, ‘asgari ücreti net bin 500 lira yapacağız, taşeron düzenine son vereceğiz, Aile Sigortasını getireceğiz, hiçbir ailenin geliri 750 liranın altında olmayacak’ dedik. Bize itiraz ettiler, ‘parayı, kaynağı nereden bulacaksınız’ diye kıyameti kopardılar. Şimdi onlar yeni seçim beyannamelerini açıkladılar, bizim söylediklerimizi biraz utanarak kendi seçim beyannamelerine koymuşlar. Bizi örnek alıyorlar. Daha çok örnek alacaksınız. CHP, Türkiye’deki bütün siyasi hareketlere örnek olan bir partidir. Bu, bizim seçim bildirgemizin, vaatlerimizin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Biz öyle uçuk projeler koymadık ortaya. Biz halkta, vatandaştan, ezilenden, esnaftan, emekliden, işçiden, memurdan yana politika oluşturduk.

'GERİYE BİR PARTİ KALIYOR, CHP'
İktidar partisi Türkiye’nin hiçbir sorununu çözmedi. Sadece ceplerini doldurdular, sadece köşeyi döndüler. İkinci parti de sağ olsun her şeye ‘hayır’ diyen parti, ne söylesek ‘hayır’. Koalisyon kuralım, ‘hayır’, sen Başbakan ol, ‘hayır’. Her şeye ‘hayır’ diyorsan niye seçime giriyorsun kardeşim, girme o zaman seçime. Üçüncü parti e o denklem dışı zaten. Geriye bir parti kalıyor, CHP. Türkiye’nin sorunlarına en iyi tespit eden, çözümler üreten, Ortadoğu’ya da Türkiye’de de barışı getirecek olan parti CHP’dir.

'BURNUMUZUN DİBİNDE SAVAŞ PATLARSA NE OLACAK?'
Türkiye şu anda çok zor şartlarda. Türkiye Cumhuriyet tarihinin en derin krizlerinden birisini yaşıyor. Türkiye’yi bu bataktan Ortadoğu batağından çıkarmak zorundayız. Bakın Suriye’de ne oluyor? Amerika bir tarafta, Rusya bir tarafta, Çinliler de geliyor, şimdi onlar da bir tarafta. Burnumuzun dibinde bir savaş patlarsa, bunlar birbirlerine girerse ne olacak? Faturayı kim ödeyecek? Peki Suriye’yi bu hale kim getirdi, Allah aşkına? Yazık günah değil mi, Müslüman kanı dökülüyor orada.

Devleti yönetmek bilgi, birikim ister. Hiçbirisi devleti yönetemedi. Devleti yönetmeyi köşeyi dönmek sandılar. Türkiye’nin yarısı kan gölünde sorumlusunu bulamıyoruz. Türkiye çalınıyor, soyuluyor sorumlusunu bulamıyoruz. Ülkenin yeni bir yönetime ihtiyacı var. Ülkeyi yöneten kişinin bağımsız iradesinin olması lazım. Eğer iradeyi başka iradeye ipotek etmişse, o kişi ülkeyi yönetemez. Yani özeti şudur; Davutoğlu saray için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır.”