KHK zulmü ölümden beter: Hasta profesöre pasaport vermediler!

KHK ile görevden uzaklaştırıldıktan sonra yargılanıp beraat eden Psikiyatrist Prof. Dr. Haluk Savaş'a pasaport verilmiyor. Mahkeme yurt dışına çıkış yasağını kaldırmasına rağmen pasaport verilmeyen Prof. Savaş kanser hastası ve yurt dışında tedavi olması gerekiyor. Prof. Savaş bugün Adana Valiliğinde yaşadıklarını soL'a anlattı.

soL - Haber Merkezi

Adana'da psikiyatri uzmanı Prof. Haluk Savaş, kanun hükmünde kararnameyle kamu görevinden uzaklaştırıldıktan sonra yargılanıp beraat etti, mahkeme yurt dışı yasağını kaldırdı. Bugün Adana Valiliğine giderek, iki kez tekrar etmiş kanser hastası olduğunu, yurt dışında tedavi görmek istediğini belirten Prof. Savaş'a pasaport verilmeyeceği söylendi. 

Prof. Savaş, Adana Valiliğinde yaşadıklarını sosyal medya hesabında paylaştı. 

Prof. Savaş şunları kaydetti: 

  • Az önce TC Adana Valiliğindeydim; pasaport için önce tahditlerin sorgulandığı odaya girdim. Memura KHK’lı olduğumu, yargılanıp beraat ettiğimi, mahkemenin yurt dışı yasağımı kaldırdığını, iki kez tekrar etmiş kanser hastası olup yurt dışında tedavi olmak istediğimi belirttim.
  • Memur bilgisayardan baktı, KHK ile kamudan ihraç olduğumdan KHK ile pasaportumun iptal olduğunu bu nedenle pasaport çıkaramayacaklarını belirtti. Yani mahkemenin benim yurt dışına çıkış yasağımı kaldırması hiç bir anlam ifade etmiyor. KHK bizi yurt içinde ölmeye mahkum ediyor.
  • “Bu KHK’ya karşı ne yapabiliriz?” diye sordum. “Kanser raporlarınızla birlikte CİMER’e yazın” denildi. Benim ortalama beklenen ömrüm 39 ay, bunun 30 ayı geçti “geri kalan” 9 ayı devletin çeşitli birimleri ile “yazışarak” geçireceğiz anlaşılan. Oysa Japonya, Kore, Küba, ABD’de tedavi olabilmem için yeni geliştirilmiş önemli tedavi teknikleri var. Mesela biri 2018’de Nobel Tıp Ödülü’nü alan Prof. Allison’un immunoterapisi. Şimdi bu tedavilere bir an önce kavuşmak ve hayatta kalabilmeyi denemek yerine devletin bana ördüğü “ölüm duvarı”yla karşılaşıyorum.
  • Sağ kalırsam, önce CİMER’e, başarılı olamazsam idari mahkemeye, başarılı olamazsam bölge idare mahkemesine, başarılı olamazsam Danıştay’a, başarılı olamazsam, AYM’ye, başarılı olamazsam AİHM’e başvuracağım. TR’de ceberrut devletle uğraşmak mı daha zor yoksa azraille mi bilemedim?

'SAFRA YOLU KANSERİM METASTAZ YAPTI, TEDAVİ İÇİN YURT DIŞINA ÇIKAMIYORUM'

soL Haber'in telefonla ulaştığı Prof. Haluk Savaş, yaşadığı süreci bir de soL mikrofonuna anlattı. 

Gaziantep Üniversitesinde öğretim üyesiyken 1 Eylül 2016 tarihli 672 sayılı KHK ile ihraç edildiğini anımsatan Prof. Savaş, 28 Eylül'de "terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla gözaltına alınıp ertesi gün tutuklandığını söyledi. Yaklaşık iki ay hapishanede kaldığını belirten Savaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu sırada sarılık ortaya çıktı. Safra ağzında bir tıkanma oluştuğu anlaşıldı. Öğretim üyesi olduğum hastanede, tutuklu koğuşunda yattım. Sarılığım ciddi boyutlara ulaştı. Araştırmalar neticesinde safra yolu kanseri olduğum anlaşıldı. Bu kanserin pankreasa sıçradığı, lenf bezlerine yayıldığı görüldü. Ortalama 39 ay ömür biçilen bir kanser çeşidi. Durumum böyleyken tekrar hapishaneye yollandım. Bir hafta hapishanede kaldım, sarılığın düşmesi beklendi, ameliyata alınmam için. Bir hafta sonra daha kötü biçimde hastaneye götürüldüm. Aslında bu anlattığım sağlık şartları, tutukluluğun ortadan kalkmasını gerektiriyor. Ancak ameliyattan sonra yoğun bakımdayken tutukluluğum sona erdi. Dokuz saatlik ameliyattan sonra yoğun bakımda  yatağa kelepçelemekten söz ettiler beni. Dehşet bir şey, insanlık dışı bir muamele. İnsan hakları komisyonuna şikayet edeceğimi söyleyince geri adım attılar, kelepçeden vazgeçtiler. Bir hafta sonra çıktım. Hastalığım 2018 Mayıs'ta tekrar etti. Daha sonra 2019'un Ocak ayında tekrar etti. Bu kez karaciğerde iki buçuk santimlik metastaz olarak. Buna da müdahale edildi. Ve bu sırada yine Ocak ayında iki buçuk yıl süren yargılamadan sonra suçsuz olduğum anlaşıldı, beraat ettim. Eşim de yargılanıyordu, o da beraat etti. Eşim Bank Asya'da hesabı olduğu için, ben de hükümeti eleştiren paylaşımlar yaptığım için örgüt üyesi olarak yargılıyorlardı. Nihayetinde beraat ettik. Mahkeme yurt dışı yasağımı da kaldırdı."

'MAHKEMENİN BERAAT KARARI KHK KARŞISINDA GEÇERSİZ KALIYOR'

Beraattan sonraki süreci de anlatan Prof. Savaş, şunları söyledi: "Gerekçeli karar da çıktıktan sonra bugün Adana Valiliğine gittim, pasaport almak için. Hastalığımın yurt dışında tedavi imkanları var. Güney Kore, Japonya ve Küba'da imkanlar var. Onlardan yararlanmak istedim, pasaport başvurusu yaptım. Elimde mahkeme kararı ve savcılık belgesiyle başvurdum. Valilikteki memur bugün, 'KHK'yle ihraç edilmişsiniz, pasaportunuzdaki tahdit duruyor. KHK durduğu müddetçe pasaport alamazsınız' dedi. Bu çok ağır bir şey. Mahkeme kararına karı KHK'nin geçerli olacağı hiç aklıma gelmedi. Yani mahkemenin verdiği beraat kararı, KHK karşısında geçersiz kalıyor adeta. Bizi bir gecede terörist ilan etmiş, kamudan atmış, afişe etmiş KHK orda baki duruyor; mahkemenin beraat kararı bir işe yaramıyor. Bu dehşet bir şey. Yurt dışına çıkmamıza mani, tedavi almamıza mani olunuyor. İnsanlık dışı bir şey bu. 39 ay ömür biçilen bir süre var, 30 ayı zaten bitmiş, 9 ay kalmışken tedavi almam engelleniyorsa, bu insanlık dışıdır. Anayasayla güvence altına alınmış temel haklarım çiğneniyor. Bunu bir tek KHK'yle yapıyorlar. 515 bin insanın pasaportu iptal edildi, bu insanların önemli br kısmı takibata uğramadı, bir kısmı da beraat etti ama pasaportlarını kullanamıyorlar. Hukuksuz bir uygulama bu."