KCK Eşbaşkanı Bayık: Ateşkesi bozan Tayyip Erdoğan ve AKP'dir

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, ateşkesi bozanın Tayyip Erdoğan ve AKP olduğunu öne sürerek, PKK'nin çekilmeyeceğini ve silah bırakmayacağını belirtti. Bayık, "Erdoğan ve AKP, savaşı başlatarak siyasi amaçlarına ulaşmak istiyorlar" dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, TSK'nin PKK'ye yönelik gerçekleştirdiği operasyonlar ve çözüm süreci hakkında açıklamalarda bulundu. Bayık, PKK'nın çekilmeyeceğini ve silah bırakmayacağını belirtti.

Bayık, “Biz geçmişte gerillayı da çektik. Bu herhangi bir çözüme hizmet etmedi. Ortaya çıktı ki bunu PKK’yi tasfiye etmek için geliştirmişler. Artık gerillanın Türkiye'yi terk etmesi gibi bir şey söz konusu olamaz. Bu sorunu çözmek istemeyenlerin geliştirdiği çabalardır. Artık bunlar geride kalmıştır. Kimse ne gerillanın Kuzey'den çekilmesini bize dayatabilir, ne öyle silah bırakmasını dayatabilir. Bunlar kesinlikle gerçekleşmeyecek hususlardır. Bunlar çözümü istemeyenlerin başvurduğu yöntemlerdir” dedi.

"ERDOĞAN, ORDUYU KULLANIYOR"

Med Nuçe televizyonuna açıklamalar yapan Bayık, "Meşru savunma halindeyiz. Askerler yoksul çocukları. Neden ölsünler? Erdoğan onları kullanıyor. Bu savaş ordunun da savaşı değil. Ordunun bunu bilmesi gerekir. Ordunun da, Erdoğan’ın bu oyununa gelmemesi önemlidir. Erdoğan, orduyu da kendi amacı için kullanmak istiyor. Erdoğan’ın oyunu bozulmalıdır” ifadelerini kullandı.

Cemil Bayık'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

“Ateşkesi bozanın Tayyip Erdoğan ve AKP olduğu bir gerçektir. Erdoğan ve AKP, savaşı başlatarak siyasi amaçlarına ulaşmak istiyorlar. Biz de başlatılan bu savaşa karşı kendimizi savunuyoruz ve bu da en doğal hakkımızdır. BM sözleşmesinde var; eğer bir halk saldırıya uğrarsa o halk kendisini savunur. Olan budur. PKK meşru savunma yapıyor. Seçim sürecinde AKP ve Erdoğan çok tahriklerde bulundular. Savaşı geliştirmek için bizi tahrik ettiler. Biz bütün tahriklere rağmen sağduyulu davranarak savaşı başlatmadık. Türkiye’de seçimlerin gerçekleşmesi için büyük çaba sarf ettik. Seçim döneminde Erdoğan ne dedi? 'Kürt sorunu yoktur', 'Dolmabahçe mutabakatı yoktur', 'İzleme komitesi olmaz', 'Masa yok', 'Taraflar yok' dedi. Bunları kamuoyu önünde söyledi. Öcalan ile ilişkiler 5 Nisan 2015 tarihinden itibaren kesildi. Bütün bunlarla ateşkesi ortadan kaldırdılar ve süreci bitirdiler. Bu, savaşın başlatılması demektir.”

 

 

"AKP-MHP BİR CEPHEDİR"

“AKP-MHP bir cephedir. Bu cephe güya kendisini çok akıllı sanıyor, herkesi de akılsız sanıyor. HDP üzerindeki baskıyı artırarak iradesini kırmak istiyor. Böylece HDP’nin seçimlerde yakaladığı başarıyı ortadan kaldırmaya çalışıyor. Demokratik ulusun önünü almak istiyorlar. Rejimi ve kendilerini içine düştükleri durumdan kurtarmaya çalışıyorlar. Bunun için HDP’ye yükleniyorlar. Onlar da çok iyi biliyor ki HDP kendilerine karşı bir silahlı mücadele yürütmüyor; HDP demokratik siyaseti, demokratik ulusu geliştirmek istiyor ve Türkiye’yi demokratikleştirmeye çalışıyor. Türkiye’de demokratik bir anayasayı, demokratik yasaları çıkartmaya çalışıyor. İnkar edilen kimlikleri, kültürleri ortaya çıkarmaya ve herkesin kendi kimliğiyle kendini özgürce ifade etmesi için çalışıyor. Özetle Türkiye’de demokratik siyaseti geliştirmeye çalışıyor. Toplumu, devleti demokratikleştirmek için çaba harcıyor. Erdoğan, AKP ve MHP buna karşıdır. Demokratikleşmeye karşıdır. Onun için demokratikleşme çabaları üzerinde baskı kurarak bunun önünü almaya çalışıyor. Halbuki DAİŞ’le (IŞİD) birlikte olan, terörle birlikte olan, savaşla birlikte olan kendileridir. Seçim öncesi ve sonrası yapılanlar kamuoyunun gözleri önündedir. Bunu yapan AKP’dir. MHP’nin geçmişi zaten çok kirlidir. Katliamlarla doludur. Halen elleri kanlıdır. Bunu bilmeyen yoktur. Bunlar kalkmış güya HDP’yi şiddetle yan yana göstermeye çalışıyor. Toplumun HDP’ye ilgisini kırmaya, engellemeye çalışıyor."

"PKK'NİN ATEŞKES ŞARTLARI..."

“Eğer Türk devleti, Erdoğan ve AKP gözaltına alıp tutukladıklarını bırakırlarsa, siyasi soykırım operasyonlarını durdururlarsa yine hava saldırıları dahil bütün operasyonlarını durdururlarsa, müzakereyle Kürt sorununun çözüleceğini kabul eder ve ilan ederlerse, tahkim edilmiş bir ateşkesi kabul ederlerse, Öcalan'ın koşullarını düzeltirlerse, özgür şartlarda müzakerenin olmasını ve Öcalan'ın baş müzakereci olarak müzakereleri sürdürmesini kabul ederlerse, tahkim edilmiş ateşkesin izlenmesi için, izleme komitesini kabul ederlerse, yine müzakerelere derhal başlarlarsa, müzakerelerin sağlıklı yürüyebilmesi için üçüncü bir tarafı kabul ederlerse; biz bu koşullar yerine getirilirse hemen ateşkesi ilan etmeye hazırız.”