'Kaşıkçı'nın öldürüldüğünü kanıtlayan ses ve görüntü kaydı var'

Washington Post gazetesi, Türkiye'nin ABD'li yetkilileri, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürüldüğünü kanıtlayan ses ve görüntü kaydının ellerinde bulunduğu konusunda bilgilendirdiğini ileri sürdü.

Dış Haberler

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra öldürüldüğü iddiaları güç kazanırken, yeni iddialar gündeme gelmeye devam ediyor.

Washington Post gazetesinde yer alan bir haberde, Türkiye'nin ABD'li yetkilileri, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürüldüğünü kanıtlayan ses ve görüntü kaydının ellerinde bulunduğu konusunda bilgilendirdiği ileri sürüldü. Haberde ses ve görüntü kaydının, Suudi Arabistan Konsolosluğu güvenlik görevlilerinin Cemal Kaşıkçı'yı 2 Ekim'de konsolosluk binasından içeri girdikten sonra gözaltına aldıklarına, Suudi gazeteciyi öldürdükten sonra vücudunu parçalara ayırdıklarına işaret ettiği ileri sürüldü.

'İKNA EDİCİ KANITLAR SUNULDU'

Washington Post'a konuşan ABD'li ve Türk yetkililer bahsi geçen kayıtların Kaşıkçı'nın öldürülmesinden Suudi güvenlik görevlilerinin sorumlu olduğuna dair 'ikna edici ve dehşet verici' kanıtlar sunduğunu ifade etti.

Yabancı basına konuşan Türk yetkililerin isim açıklamadan çok emin şekilde Kaşıkçı'nın konsoloslukta öldürüldüğüne dair beyanat verdikleri düşüdüldüğünde bu iddia gerçekçi görünüyor. Ancak bu ses kayıtlarının varlığı, Türk devletinin ülkedeki yabancı misyonları hukuksuz şekilde dinlediğinin de bir kanıtı sayılacağından durum daha da karmaşık bir hal alıyor. 

'ABD PLANDAN HABERDARDI'

WP'nin haberine göre ABD'li yetkililer Kaşıkçı'nın kaçırılma planından haberdardı. ABD istihbaratı plandan haberdar olmasına rağmen olayı engellemek için girişimde bulunmadı.

ABD istihbaratının elindeki Suudi görüşmelerine göre Suudiler Kaşıkçı'yı öncelikli olarak Suudi Arabistan'a çekmek için uğraştı. Bunun başarılamaması üzerine Kaşıkçı'nın konsolosluğa gelmesi sağlandı.

'İKİ NOKTA DA DİKKAT ÇEKİCİ'

Teksas Üniversitesi'nden hukuk profesörü Steve Vladeck, hem ABD istihbaratının konuya dair bilgi sahibi olmasına rağmen müdahale etmemesinin, hem de bu durumun Washington Post'a sızmasının dikkat çekici olduğunu belirtti.

Suudi hükümeti Kaşıkçı'nın kaybolmasından kendilerinin sorumlu olmadığını öne sürse de, ABD istihbaratının elindeki bilgilerin basına sızmasıyla birlikte olayı Suudilerin gerçekleştirdiği bir kere daha doğrulanmış oldu.

'HAYATIM BOYUNCA KAYIT YAPMAYAN ELÇİLİK GÖRMEDİM'

ABD'li Cumhuriyetçi Senatör Bob Corker ise Suudi büyükelçisiyle yaptığı görüşmenin ardından açıklamada bulundu.

Kendisine yapılan açıklamadan tatmin olmadığını belirten Corker, Kaşıkçı'nın konsolosluktan çıkma görüntüsünü talep ettiğini, ancak Suudilerin kameraların kayıt yapmadığını söylediğini belirtti.

Corker, "Bu iyi bir konuşma değildi" diyerek, "Hayatım boyunca kayıt yapmayan bir elçilik görmedim" diye konuştu.

'ÜLKEYE GİREN DEVASA PARALARI DURDURMAK İSTEMİYORUM'

Konuyla ilgili konuşan ABD Başkanı Donald Trump ise, olası yaptırıma sıcak bakmadığını ifade etti.

"Ülkemize gelecek devasa paraları durdurmak istemiyorum" diyen Trump, Suudi Arabistan'ın ABD ile yaptığı 110 milyar dolarlık askeri anlaşmayı hatırlattı.

Olayın "Türkiye'de yaşandığını" ve Kaşıkçı'nın "ABD vatandaşı olmadığını" hatırlatan Trump, Suudi Arabistan'a silah satışının ABD'de istihdam yarattığını öne sürdü.