İTÜ'ye cami projesine karşı yüzlerce öğrenci rektörlüğe yürüdü

AKP'nin üniversitelere gerici müdahale yollarından biri olarak İstanbul Teknik Üniversitesine yapılmak istenen camiye karşı çıkan İTÜ öğrencileri bugün Maslak Kampüsü'nde eylem yaptı. Öğrenciler, "Gençlik gericiliğe boyun eğmiyor!" yazılı pankartla Rektörlük binası önüne yürüdü.

soL - İstanbul

Hükümetin, “her üniversiteye bir cami” projesine “gençlik gericilikle savaşacak” diyerek karşı çıkan İTÜ öğrencileri, Komünist Gençlik'in çağrısıyla öğlen saatlerinde Maslak Yerleşkesi'ndeki Merkezi Derslik Binası'nda buluştu. Burada pankart açarak, “İTÜ'nün imamı, AKP'nin uşağı”, “Boyun eğme AKP'den hesap sor”, “İTÜ'ye cami istemiyoruz” ve “Şeriata, faşizme, karanlığa geçit yok” sloganları atan öğrenciler, yapılan konuşmaların ve basın açıklamasının ardından Rektörlük binasına doğru yürüyüşe geçti.


Özel güvenlik görevlileri ve sivil polislerin engelleme girişimlerine rağmen yapılan eyleme çok sayıda öğrenci katıldı.

Eylemde yapılan açıklamada “üniversitelerin ve Türkiye'nin gericiliğe teslim olmayacağı, AKP'nin Suriye halkına karşı beslediği cihatçı çetelerine üniversitelerde de alan açmasına izin verilmeyeceği” vurgulandı. 

​Açıklamada, "IŞİD ve benzeri cihatçı terör örgütlerine anlayış gösteriliyorsa; küçük kız çocuklarına cinsel ilgi duyup duymamak 'yetkili' bazı kişiler arasında arsızca tartışılıyorsa; devletin kurumları neyin doğru neyin yanlış olduğuna ilişkin fetva çıkarmaya başlamışsa; yargı kadın katillerini himaye ediyorsa; eğitim sistemine yerleşen yobazlıktan çocuklarını korumak için insanlar çareyi din değiştirmekte arıyorsa; Türkiye’yi bir İslam Devleti olarak ilan etmeye ramak kalmışsa; bu düzen tarafından açlık, yoksulluk ve işsizliğe mahkûm edilen milyonlarca insanın hak arama girişimleri dinsizlik diye yaftalanarak bastırılıyorsa; Türkiye siyaseti, dini istismar eden parlamentodaki dört partinin tekeline geçtiyse ve bütün bunlar dinin gereği olarak sunuluyorsa, dur demek vatandaşlık görevidir" ifadeleri kullanıldı.

'YOBAZLARA BOYUN EĞME'
Eylemde okunan, "Türkiye dinsel kurallarla yönetilemez" başlıklı açıklamanın devamı şu şekilde:

"Burada en büyük tuzak “din bu değildir” tartışmasına girmektir. İnançlarla ilgili hiçbir tartışma, siyasete sokulmamalıdır. Mesele şudur: 

Türkiye’de din, siyasete egemen olacak mı, olmayacak mı?

Türkiye bir İslam Devleti’ne dönüşecek mi, dönüşmeyecek mi?

İnsanlar inançlarına göre tasnif edilecek mi, edilmeyecek mi?

Eğitim dinsel temellere dayandırılarak bilimle bütün bağı koparılacak mı, koparılmayacak mı?

Yobaz gençler yetiştirmek bir devlet politikası olarak sürecek mi, sürmeyecek mi?

Dinsel kurallar toplumsal yaşamı düzenleyecek mi, düzenlemeyecek mi?

Herkes bu sorulara açık, cesur yanıtlar vermeli, tarafını seçmelidir. Türkiye’de asıl tehlike yaygın bir kesimin, tepki gösterdiği gidişatın tersine çevrilmesi için herhangi bir çaba içine girmemesindedir. Sanıldığı kadar güçlü olmayan yobazlığın elini asıl güçlendiren bu atalettir.

Kararlı ve dik olunmalıdır.

Gidişatı durdurmak, bazı uygulamaları geriye dönük olarak geçersizleştirmekle mümkündür. 

Gerici dayatmalara ses çıkarılmalı, hiçbir meşruiyeti olmayan din devleti politikalarına itaat edilmemelidir.

Yobazlara boyun eğme, geleceğine sahip çık"