İstanbullu Rumlar kilise saldırısını kınadı

İstanbul Kadıköy'deki Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi'ne yapılan saldırıya İstanbullu Rumlardan kınama geldi. İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu, kamu görevlilerini dinci ve ırkçı saldırılara karşı hukuki ve idari önlem almaya çağırdı.

İstanbul Kadıköy’deki Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi’ne yapılan saldırıyla ilgili İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu’ndan (IREF) bir açıklama geldi. IREF, kamu görevlilerine dinci ve ırkçı şiddet olaylarına karşı acil hukuki ve idari önlem alma çağrısında bulundu.

Demokrat Haber’de yer alan habere göre, Rum Diasporasını oluşturan başlıca Rum kurumlarından biri olan İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu (IREF) Kadıköy’deki Rum Kilisesi’ne yapılan saldırı konusunda yetkilileri göreve davet etti.  

Aynı kiliseye 2008 yılında da benzer bir saldırı düzenlendiğini hatırlatan IREF, saldırının nedeninin Türkiye’de dini ve milliyetçi fanatizmin körüklenmesi olduğunu söyleyerek yetkililere önlem çağrısında bulundu; ders kitaplarından tarihsel gerçeklikten kopuk ve gayrimüslimlere yönelik ayrımcı ifadelerin kaldırılmasını talep etti. Açıklama şöyle: 

“İstanbul’un Kadıköy ilçesinde bulunan Ayia Triada Rum Ortodoks Kilisesi, 9 Haziran 2015 tarihinde kilisenin avlusuna giren saldırganlar tarafından benzin kullanılarak kundaklanmaya çalışılmıştır. Aynı kilise 2008 yılında da benzer saldırıya uğramıştır. Saldırganlar olay sırasında, “Kudüs’teki Mescidi Aksa’nın intikamının alındığı” yönünde sloganlar atmıştır. Yangını gören civardaki esnaf ve sakinler yangını söndürmüş ve olayları yaratan şahısları olay yerine gelen güvenlik güçlerine teslim etmiştir. Son yıllarda tekrarlanan bu gibi saldırıların sebebi, Türkiye’de bazı çevreler tarafından körüklenen dini ve milliyetçi fanatizmin olduğu ve bu gerçeğin herkes tarafından kabul görmesidir. Saldırının failleri hakkında öngörülen hukuki işlemlerin yapılması gerekliliğinin ötesinde, İREF tarafından yetkili makamlara defalarca önerilen milliyetçi ve ırkçı şiddet olaylarına karşı acil hukuki ve idari önlemlerin alınması ve bunlardan en önemlisinin ders kitaplarında gayrimüslim toplumlara karşı, hiç bir somut temeli olmayan ve tarihsel gerçeklik taşımayan, olumsuz atıfların derhal çıkarılmasıdır. Güvenlik güçlerinin gerekli önlemleri almasının gerekliğini bir kez daha önemle tekrarlıyoruz.”