İslamcı yazar: Hala başörtüsü konusunda bunların umutlarını kesemedik

Gerici yazarlar, Danıştay'ın türban düzenlemesiyle ilgili müdahalesini eleştirerek, kurumu "İslam düşmanlığı yapmak"la suçladı.

Gerici yazar Emine Şenlikoğlu ve eski Akit yazarı Faruk Köse, ortaöğretimde türban serbestisi getiren düzenlemenin iptalini isteyen Danıştay Başsavcılığı'nı eleştirdi. 

"Hâlâ başörtüsü konusunda bu şahısların umutlarını kesemedik" diyen Şenlikoğlu, Vahdet'e yaptığı değerlendirmede, "Başörtüsü düzenlemesi çıktığında bir hükümet yetkilisine, ‘Bu düzenleme anayasaya konsun. İsteyen başını açsın isteyen kapatsın şeklinde anayasada yer alsın’ dedim. O da bana, ‘Aa Emine hanım anayasaya böyle bir şey konur mu?’ dedi. ‘Böyle zalimlerin bulunduğu ülkede elbette konur. İlerde birileri çıkar bu düzenlemeyi değiştirir' demiştim" ifadesini kullandı.

'ARKASI DA GELECEK'
Faruk Köse de "Bana sorarsanız bu daha başlangıç. Şimdilik, en zayıf halkadan, yasasız olarak serbest bırakılmış başörtüsü özgürlüğünden başladılar ve ufak ufak yoklama çekiyorlar" görüşünü dile getirerek, "Bunun arkası da adım adım gelecek ve Bu zamana kadar elde edilen haklar birer-ikişer kaybedilecek diye korkuyorum" diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullardaki öğrencilerin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmelik 2014 yılında değiştirilerek lise ve ortaokul öğrencilerine türban serbestisinin önünü açıldı. Yönetmelik değişikliğinin iptali için Yargıçlar Sendikası Kurulu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, 2014 yılında dava açtı. Açılan davaya ilişkin Danıştay Başsavcısı, düşüncesini Danıştay 8. Dairesi’ne sundu. Danıştay Başsavcılığı, ortaokul ve liseler ile çok programlı liselerde türban serbestliğini getiren yönetmeliğin iptalini istedi.

Danıştay 8. Dairesi’ne sunulan Danıştay savcısının görüş yazısında şu ifadeler yer aldı:

Dava konusu yönetmelik ile yapılan düzenleme kapsamında oluşacak olan farklılaşma nedeniyle çocukların bu durumdan nasıl etkileneceği pedagoji ilkeleri çerçevesinde konunun uzmanlarınca değerlendirilmelidir. Çocuk Haklarına Daire Sözleşme’nin çocuk hakları kapsamında yapılacak olan her türlü faaliyetin öncelikle çocuğun yararına olması gerektiği öngörüsü ve kabulünde bulunduğu hususu dikkate alındığında çocukların genel yararının sağlanıp sağlanamayacağının bu değerlendirme sürecinde irdelenmesi gerekmektedir. Davalı idare uzman kişilerin görüşlerine başvurulduğunu belirtmesine karşın dosya kapsamında böyle bir değerlendirmeye ilişkin belgeye rastlanmamıştır.

Savcı, dava konusu düzenlemenin, uluslararası sözleşmelerde yer alan ilkelerin tam ve gereğince uygulanırlığını hukuken kabul edilebilir bir tespite dayanmadığı sonuç ve kanaatine vardığını belirtti. Savcılık, yönetmeliğin iptali gerektiği düşüncesini Danıştay 8. Dairesi’ne sundu.

'İSLAM DÜŞMANLIĞI GENLERİNDE VAR'
Danıştay’ın iptal kararına sert tepki gösteren Araştırmacı-Yazar Emine Şenlikoğlu, “Bu danıştay savcısı şaşırmış. Bir defa şaşırmış ama nerden yüz bulmuş? Hâlâ başörtüsü konusunda bu şahısların umutlarını kesemedik. Başörtüsü düzenlemesi çıktığında bir hükümet yetkilisine, ‘Bu düzenleme anayasaya konsun. İsteyen başını açsın isteyen kapatsın şeklinde anayasada yer alsın’ dedim. O da bana, ‘Aa Emine hanım anayasaya böyle bir şey konur mu?’ dedi. ‘Böyle zalimlerin bulunduğu ülkede elbette konur. İlerde birileri çıkar bu düzenlemeyi değiştirir. İslam düşmanlarını daha tanınmadı mı?’ dedim. Halen daha aynı görüşteyim. Su uyur bunlar uyumaz. Başörtüsü ve İslam düşmanlığı bunların genlerinde var” dedi.