İlker Başbuğ: İmam hatiplerin sayısı neden artıyor?

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Cumhuriyet gazetesine yazdığı yazıda imam hatip sayısındaki artışın nedenini sordu. Başbuğ, Mustafa Kemal bugün yaşasaydı ilk işinin müfredattaki bilim dışı unsurları saptayıp ayıklatmak olacağını yazdı.

Haber Merkezi

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan yazısında geç kalmış bir imam hatip çıkışında bulundu.

Mustafa Kemal'in bugün yaşasaydı eğitim müfredatında ve ders kitaplarında yer alan akıl ve bilim dışı unsurları ayıklattıracağını belirten Başbuğ, imam hatiplerin sayısındaki artışın nedenini sordu. “Elbette İmam Hatip Liseleri’ne ihtiyaç vardır” diye yazan Başbuğ, “Ancak burada sorulması gereken sorular şudur: İmam Hatip Liselerinin sayısının artırılmasının nedenleri nedir? Bu artışa olan ihtiyaç nedir?  Eğer İmam Hatip Liselerinin sayısının gittikçe artırılması hedeflenmiş ise; II. Mahmud döneminde yaşanan iki farklı kültürü, iki farklı eğitimi temsil eden insanların ortaya çıkabileceği ve bunun yaratacağı sorunların ülkeye verebileceği zarar düşünülmemekte midir?” dedi.

Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitim konusundaki görüşlerini ele alan yazısında, eğitimin temel niteliğinin bilime ve akla dayandırılması olduğunu belirten Başbuğ, “Türkiye’de yıllardır tartışma konusu yapılan husus ise; eğitimin akla ve bilime dayandırılmasının İslam dini ile ne kadar uyumlu olduğudur” dedi. 

Başbuğ, 17. yüzyılda yaşayan Kâtip Çelebi’nin medreselerdeki gerilemenin nedeninin “eğitimden akli ve müspet ilimlerin kaldırılması” olduğu görüşüne yer verdi. Kâtip Çelebi’nin eğitimle ilgili saptamasına yol açan durumun 21. yüzyılda Türkiye’deki eğitim sisteminin çöküşüne giden süreci hızlandırabileceğini yazan Başbuğ “2012 yılından itibaren, Türkiye’deki eğitim ve öğretimin ciddi gerilemekte olduğunu OECD raporları göstermektedir” ifadesine yer verdi.

II. Mahmud döneminde medreseler yanında tıphane ve harbiye gibi okulların açılmasının ardından iki farklı eğitimi temsil eden insanların yetişmeye başladığını kaydeden Başbuğ, Cumhuriyet döneminde çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Kanunuyla bu iki farklılığın önlenmeye çalışıldığını belirttiği yazısında şu ifadelere yer verdi:

‘İMAM HATİPLERİN ARTIRILMASININ ZARARLARI DÜŞÜNÜLMEKTE MİDİR?’

Son yıllarda İmam Hatip Liselerinin sayısında ciddi bir artış görülmektedir. 2006’da 455 olan sayı bu yıl 1452’ye çıkmıştır. 

2019 yılı bütçesinde Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden 8 milyar 679 milyon liranın Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne ayrılmış olması, İmam Hatip Liselerinin sayısının artabileceğini düşündürmektedir. Buna karşılık devam eden 10 Fen Lisesi’nden başka Fen Lisesinin kurulacağı da görülmemektedir. 

Her şeyden önce şu hususun hatırlanmasında yarar vardır. Elbette İmam Hatip Liseleri’ne ihtiyaç vardır. 

Aksi takdirde Mustafa Kemal döneminde 1924’te İmam Hatip Mekteplerinin neden açıldığını izah etmekte zorlanılır. 

Ancak burada sorulması gereken sorular şudur: 

İmam Hatip Liselerinin sayısının artırılmasının nedenleri nedir? Bu artışa olan ihtiyaç nedir? 

Eğer İmam Hatip Liselerinin sayısının gittikçe artırılması hedeflenmiş ise; II. Mahmud döneminde yaşanan iki farklı kültürü, iki farklı eğitimi temsil eden insanların ortaya çıkabileceği ve bunun yaratacağı sorunların ülkeye verebileceği zarar düşünülmemekte midir?